Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


ÇALGI ALETLERİ HARAMDIR

Selamün aleyküm biliyorsunuz ki müzik hayatımızın içinde olmazsa olmazlardan olmuş artık hatta kanımıza kadar işlemiş buna çalgılı ilahilerde dahil
aşağıya müziğin ve müzikli ilahilerin haram olduğunu açıklayıcı kaynaklar yazdım bunları özet olarak yazdım eğer kaynaklar yeterli gelmezse söyleyin diğer kaynaklarıda yazarım inşallah ama bu sahih kaynakları görüpte muhalefet eden olmaz inşallah selametle….


Şeytan (ondan Allah’a sığınırız.) ve askerlerinin, kullarını saptırmak ve beldeleri fesada uğratmak için en büyük araçlardan biri şarkı ve müziktir. Bu Şeytan onlarla, ALLAH IN kullarını saptırdığı ve doğru yolundan çıkardığı vasıtaların en büyüğüdür.

1- MÜBAH OLAN ŞARKI
Bu sadece sesi yükselterek ve eğlence ve müzik aletleri olmaksızın şarkı söylemektir. Ancak şu şartların yerine getirilmesi gerekir. İçerisinde ALLAH a ortak koşma (şirk), ahlaksızlık Müslümanları yerme, yabancı kadınlara övgü, ve kur yapma, içkilerden bahsetme olmamalıdır.

2- HARAM OLAN ŞARKI
Bu yukarıdaki şartlar kendisine uymayan her şeydir.

YÜCE ALLAH’IN KİTABINDAN ŞARKI VE MÜZİĞİN HARAM OLDUĞUNU BİLDİREN DELİLLER

“İnsanlardan kimi var ki, bilgisizce (insanları) Allah’ın yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için laf eğlencesi satın alır. İşte onlara küçük düşürücü bir azap vardır.” (Lokman-6)

Fakih sahabi Abdullah b.Mesud’a (R.A) ayetteki “ lehve’l-hadisin (laf eğlencesinin)”ne olduğu sorulduğunda şöyle cevap vermiştir.
“Kendisinden başka ilah olmayana yemin ederim ki bu şarkıdır.” Bu sözünü 3 defa söylemiştir. (Tefsiru’t –Taberi XI/61

Kur’an’ın tercümanı olan Abdullah b.Abbas radıyallahu anh ise:
“Ayet şarkı ve benzerleri hakkında indi “demiştir. (Buhari, el-Edebu’l-Mufred No:1265)

“Onlardan gücünün yettiğini sesinle oynat; atlılarınla ve yayalarınla onların üzerine yaygarayı bas;mallarda ve evlatlarda onlara ortak ol (bunları haram yoldan kazanmaya sevket); Onlara çeşitli vaadler yap, gerçi şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaat etmez.” (İsra-64)

İmam İbnu’l-Kayyim ALLAH ona rahmet etsin bu ayet hakkında şunları söylemiştir.
“ Şeytanın sesi Ademoğullarını rahatsız eder. O Allah’a itaat dışındaki her türlü sestir. Onu emrettiği ve onu beğendiği için, şeytana nisbet edilmiştir.yok sa bizzat şeytanın sesi değildir. Şarkı Sesi, Ölü için feryat etme, üflemeli, telli ve başka bütün çalgıların sesleri,Ademoğullarının canını sıkan, onları basitleştiren ve rahatsız eden şeytanın seslerindendir.

ŞARKI VE MÜZİĞİN HARAM OLDUĞUNU BİLDİREN SÜNNETTEKİ DELİLLER

Hadis 1

Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyudu;
“Ümmetim arasında, zina yapmayı, ipekli elbiseler giymeyi, şarap içmeyi, çalgı aletlerini çalmayı helal sayan kimseler olacak” (Buhari, Kitabu’l-Eşribe, babu ma cae fimen yestehıllu’l-hamr.)

Bu Hadis, şarkı ve müziğin haram kılındığı konusunda delaleti kesin açık bir nastır.

Hadis 2
Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyudu;

Yüce rabbim bana, içki, kumar, davul ve gitarı haram kıldı.”
(İbn Hacer El-Askalani, Fethu’l-Bari, X/55) Hadis Sahihtir. İmam Ahmed, Müsned , I/127. el-Elbani, “Tahrimu alati’t Tarab’ta Sahih olduğunu Söylemiştir)


Hadis 3
Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyudu;
“Bu ümmet içinde, yere batırılma, hayvana çevrilme ve gökten taş yağmasıolacak”
Müslümanlardan birisi Allah ‘ın Rasulü Bu ne zaman olacak diye sordu Rasulullah Sallallahu aleyhi ve selem şu cevabı verdi;
“Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri yaygınlaşıp içkiler içildiğinde”
(“En-Nihaye”,I/122. Bakınız: “Tahrimu alati’t-tarab” s.78

ŞARKININ VE ŞARKI İLE UĞRAŞANLARIN YERİLDİĞİNE DAİR SAHABE, TABİİN VE DÖRT İMAMDAN NAKLEDİLENLER

1- Osman B.Affan (R.A.) Yüce Allah’ın kendisine olan lütfunu zikretmek üzere şöyle
demişti;
“Ben ne şarkı söyledim. Nede böyle bişeyi yapmak istedim)


2- Abdullah B.Mesud (R.A.) ; Şarkı Suyun bitkiyi büyütüp yaşerttiği gibi, kalpte münafıklığı yeşertir.

3- Abdullah B. Ömer (R.A.); Şarkı söyleyen küçük bir cariyeye rastladı ve şöyle dedi;
“ Şeytan birisini bırakacak olsaydı bunu bırakırdı


Veki b. El Cerrah Allah ona rahmet etsin şöyle dedi;
Tamburu Al sahibinin kafasında kır. Nitekim İbn Ömer – Allah ondan razı olsun böyle yapmıştır.

İmam Ebu Hanife Allah ona rahmet etsin Şarkının haram olduğunu sert bir ifadeyle söylemiş ve onu dinlemeyi günah saymıştır.

İmam Şafi Allah ona rahmet etsin şöyle dedi;
“Şarkı batıl ve muhale (imkansıza) benzeyen, mekruh eğlencedir. Onunla Çok meşgul olan şahitliği kabul edilmeyen sefih (kişiliği zayıf veya aklı noksandır.)
İmam Malik’e Allah ona rahmet etsin – Şarkı Hakkında soruldu O da şu cevabı verdi;
“ Bize göre bunu ancak fasıklar yapar”

İmam Ahmed b. Hanbel Allah ona rahmet etsin Şöyle Dedi;
“ Şarkı münafıklık doğrur. O benim hoşuma gitmiyor”

İmam Ahmed b. Hanbel Allah ona rahmet etsin Şöyle Dedi;
“ Flüt, Ney, zurna, tambur, ut, rebap (kemençe) ve benzerleri haramdır.

DİNİ VE MİLLİ ŞARKILARLA ÇOCUK VE DOĞUM GÜNÜ ŞARKILARININ HÜKMÜ

“el-Lecnetu’d Daime Li’l Buhusi’l ilmiye ve’l-ifta” ilim heyeti aşağıdaki soruyu şöyle cevaplandırdı:

Soru: Daha önce şarkı dinlemenin hükmünü sorduk. Biz müstehcen şarkıları dinlemenin haram olduğu cevabını verdiniz. Öyle olunca bildiğiniz gibi radyo veya televizyonda devamlı çalgı eşliğinde söylenen dini, milli şarkılarla çocuk ve doğum günü şarkılarının hükmü nedir?
Cevap: “Çalgı kesinlikle haramdır. Dini ve milli şarkıları çalgı eşliğinde olduğundan haramdır. Doğum günleri ise bid’attir. Onlarda bulunmak ve onlara katılmak haramdır.

ŞARKI VE MÜZİK HAKKINDA SÖZÜN ÖZÜ
1- Şarkı Dinde 2 Çeşittir. Mübah olan şarkı ve haram olan şarkı .
2- Mübah olan şarkı : Def dışındsa müzik aleti olmaksızın sadece sesi yükseltmek ve uzatmaktır. Def de ancak kadınlar için caizdir. Bu şarkı bayram günlerinde düğünde, bir yolculuktan döndüğünde vb. olur ancak İslam’ın kurallarındanm çıkmaması gerekir.
3- Haram Olan şarkı: Çalgı türlerinden herhangi birini, dine aykırı bir sözü, dinin belirlediği yer ve zamanın dışında olanı içine alan her türlü şarkıdır.
4- Müzik aletiyle birlikte şarkı dinlemek icma ile haramdır.
5- Müzik aletlerine sahip olmak her yerde ve her zaman haramdır.
6- Müzik aletini dinlemek icmai ile haramdır.
7- Dini ve milli şarkılar çocuk şarkıları ve doğum günü şarkıları çalgı eşliğinde söylendiğinde ve söz dine aykırı olduğunda haramdır.
8- Dini ilahiler, davullar ve dine aykırı sözler eşliğinde söylendiğinde haramdır.
9- Müzik aletlerinin ticaretini yapmak bütün çeşitleriyle haramdır.
10- Müzikle uğraşmak ve onu kazanç meselesi yapmak haramdır.
11- Şarkı aletleri ve kasetlerinin satılması için dükkanları kiraya vermek haramdır.
12- Erkek ve kadın şarkıcıları kiralamak ve onlara para vermek haramdır

oldukça aydınlatıcı bilgiler vermiş. kardeşimize teşekkür ediyorum. Allah(cc) razı olsun

ben müzik dinlemek meşguliyet açısından yani vaktini boşa geçirme babından haram olabilir bia ayet ve hadisleri inkar edemeyiz ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim gardeş mesela dursunali erzincanlı mehmet emin ay ilahiler vede sacit onana şiirler benim hoşuma gidiyor bunlar içersindede biraz müzük aletleri var ama allah affetsin o zaman dinliyorum fakat gayet iyi haz alıyorum ve artık bu mesela filistin açışşirir bu müzük sayesinde dokunuyor. ne yapalım bunu dinlerken ne oynuyoa ne bir şey allahı düşünüyoruz sendin ya resuulah ilahisini dinlerken o kliple insan kendini mekkede hissedebiliyor bence bir ınternetten indirin dinleyin .bir bak dene gardeş teşekkürler

Haram iyi niyetle de işlense helal olmaz.

Mesela kuvvetlenmek için içki içilmez.
İçki içen, namaz kılmaya kuvvet bulmak
niyeti ile içiyorum dese
bir kıymeti var mıdır?

Bir fahişe de, niyetim sadece erkeklerin
ihtiyacını gidermektir dese,
iyi niyetle onlara yardım ediyorum dese,
zina haram olmaz mı?

Hele ibadetlere çalgı karıştırmak,
haramdan da öte küfre düşürebilir.
Özellikle Müzikli ilahileri
bu nedenle
dinlememek lazım...




Aşağıdaki hadis-i şerifler net değil mi?

(İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani]

(Musiki, kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki]

(Çalgıları yok etmek için gönderildim.) [Ebu Nuaym]

(Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def
gibi bütün çalgı aletlerini,
cahiliyet döneminde tapınılan
putları kaldırmamı emretti.) [İ.Ahmed]

Hızlı ve sinsi bir şekilde dinin içine müzik sokulmaya çalışılıyor.
Çünkü dini bozmanın en kolay yollarından biri budur.

Hıristiyanlığı aslından uzaklaştıran önemli unsurlardan biri de
Kiliselere müziğin sokulmasıdır.
İslamiyet’i de Hıristiyanlığın durumuna düşürmek için
müziğe ağırlık verilmektedir.

Bir gazete haberi şöyledir:
“Yedikule Zindanları, iftardan sonra zindan duvarlarını
sarsacak kadar tempolu bir konsere tanıklık etti.
Mustafa Özcan’ın Kur’an tilavetinden sonra Avusturya’dan
gelen ve daha çok Türk Tasavvuf Musikisi icrasıyla tanınan
Abdurrahman Toprak, soğuktan titreyen kalabalığı kendine
eşlik ettirmeye çalışarak ilahi söyledi.

Ardından bir zamanların ‘Yeşil Pop’çuları sahneye çıktı.
Daha sonra heyecanla Yusuf İslam’ın geldiği müjdelendi.

Hip Hop şarkılarıyla İslam çağrısı yapan,
ramazan münasebetiyle özel olarak getirtilen
Amerikalı müzik grubu Native Deen (Yerli Din) de
sahnede yerini aldı.

Her biri en fazla 20 yaşında üç tane çikolata renkli
Afro-Amerikan, başlarındaki beyaz takkeler ile koşarak
sahneye fırladı. Grubun üyeleri Joshua Salem, Naim Muhammed
ve Abdülmelik Ahmed sahnede izleyici ile kurdukları diyalog açısından
Yedikule Zindanlarındaki kalabalığı adeta kendinden geçirdi.
En fazla ortaokul öğrencisi oldukları her hallerinden belli çocuklar,
başlarına beyaz namaz takkelerini geçirmiş sahnenin hemen önünde
‘hip hop’ figürleriyle dans ettiler. Gece, Native Deen’in genç üyeleri
ile öncüleri olan Yusuf İslam’ın birlikte söylediği sazlı sözlü
‘Taleal Bedru’ ile noktalandı...”

Ramazan aylarında yoğunlaştırılan bu faaliyetler projenin birinci aşamasıdır: Bu aşamada
maksat, dinimizce haram olan müziği meşru hâle getirmek. !!!!!!!!!!!!!!!
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
!!!!!!!!!!!!!!!!!
!!!!!!!!!!!!!
!!!!!!!

Daha sonra da, müziği Hıristiyanlıkta olduğu gibi
ibadetin bir parçası haline sokmak.
Birinci aşamada hayli yol alındı.

Ramazanda pek çok otelin kapısında,
“Canlı müzik eşliğinde iftar”
afişlerini gördük.
İşte İstanbul’da beş yıldızlı bir otelin ilanı:
“Zengin bir mönünün sonunda Çeşmi bülbül
Fasıl Grubu eşliğinde her akşam iftar...

Dört kız, ellerinde tambur, kanun ve
ud eşliğinde,
“Ben yanarım yane yane”,
”Sordum sarı çiçeğe...”
ilahilerini seslendiriyorlar iftarda.
Ardından saz eserleri...
Akşama kadar Allah için oruç tutan,
akşam genç kızların seslendirdiği
Klasik Türk Müziği eşliğinde iftar ediyor.


Şapla şeker karıştı. Eskiden saflar ayrı ve netti.
Kim ne yaptığını biliyordu. İçki içen meyhaneye,
eğlenecek olan eğlence yerine, ibadet edecek olan da,
camiye giderdi.

Haram işleyen de günahını bildiği için üzülürdü.
Yaptığını meşru görmediği için de küfre düşmezdi.
Şimdi her şey birbirine karışmış durumda.
İbadet mi yapıyor, eğleniyor mu belli değil.

Bütün bunlar müziği ve haramları meşrulaştırmanın,
haramı helali birbirine karıştırmanın yani
“Dini sulandırma” projesinin bir parçasıdır.


Görünüşe bakıldığında bu davranışlar halkın cahilliğine
veriliyorsa da,
bu o kadar basit bir olay değildir.

Müslümanlar bu hâle planlı bir şekilde,
belli bir proje doğrultusunda getiriliyor.
Bu projenin içeride ve dışarıda bayraktarlığını yapan
pek çok kimse var.

Rock Müziğin başını çeken Cat Stevens diğer ismi ile
Yusuf İslam’ın
takip ettiği çizgi hayli enteresan.

Önce İslam âlimlerinin kitaplarından ve çevresindeki
Müslüman kimselerden müziğin haram olduğunu
öğrenip Müslüman olmasıyla beraber müziği de bırakıyor.
Daha sonra birden fikir değiştiriyor.

Bu değişikliği de kendince şöyle yorumluyor:

Başlangıçta müzik konusunda şüphelerim oluşmuştu.
Daha sonra Kur’ana ve hadislere baktım,
müzik ile ilgili bir şey göremedim.
İyi, faydalı şeyleri İslamiyet emrediyor.
Müzik iyi ve faydalı olduğuna göre,
haram olamaz diye yorumladım.
Yeniden çalışmaya başladım...”


Binlerce İslam âlimi, Kur’an-ı kerime ve hadis-i şeriflere
dayanarak müziğin haram olduğunu söylüyorlar;
bu ise, göremedim, diyor.
Demek ki bir yönlendirenler var.

Kendisine, “Yedikule’de hip-hop grubu Native Deen ile
birlikte sahneye çıktınız.
Bu hip-hop tarzını nasıl buluyorsunuz?” diye soruyorlar,

o da, “Native Deen, gençleri İslam’a ve Allah’a çağırıyor.
Albümleri insanlık adına son derece olumlu mesajlar içeriyor.
Bence gayet de başarılı bir hip-hop örneği ortaya çıkarıyorlar”

diyor.
!
!
!
!


Yani dinimizin haram kıldığı müzik vasıtasıyla
gençler İslam’a çağrılıyor.

Böyle çağrılarla gelenlerin İslami anlayışının,
yaşayışının ne olduğunu bilmek zor değildir

madem osmanlı neden mehteran bölükleri kurud hilafet osmanlıya geçmişti bu işi en bilen osmanlı 600 senelik devasa imparatorluk o bölüklerdede vaR BU ALETLER ŞİMDİ MODERNLERİ BEN DOĞRudur demedimki ne o birisi kadın erkeklerin ihtiyacını gideriyomla ne alakası var bu olayın bunu sulandırmış biraz yukarıda yazan arkadaş.ama olsun biz her fikre saygılıyız ben bu ilahileride dinlerim namazımıda kılarım orucumuda tutarım allah afetsin derim.
bunları böyle yayanlara mehmet emin aylara sacit onanalara dursun ali erzincanlık kardeşimize sonsuz teşekkürler biz memnunuz siz eleştirenler dinmlemeyin biz mutluyuz.

Tabi "müzik" konusunda detaylı bir yazı buraya yazılamadı.
O nedenle pekçok nokta eksik kaldı.
Eksikleri tamamlamak için Ehl-i Sünnet Alimlerinin
yazmış olduğu eserlere müracat etmeliyiz.

(kendi görüşlerimize değil!)

Çünkü ancak bu sayede kendimizi her türlü sapkınlığa karşı
muhafaza edebiliriz.

*************************************************************************

Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır.
Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını
kapadı ise de,
yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını
kapamasını emretmedi.
Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir.

Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde
keyif için çalmak haramdır.


Bayramda,
savaşta,
hac yolunda,
sahurda,
düğünlerde ve
askerlikte davul çalmak da caizdir.
[Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka,

MEHTER MARŞI

çalmak caizdir.]
(Hadika)


*************************************************************************
Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur.
Müzik, nefsin gıdası,
ruhun zehirdir,
kalbi karartır.
(Dürr-ül mearif)

*************************************************************************

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:

Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları
[cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı.
Şarkıyı bırakıp,
Resulullahı övmeye başladılar.

Resulullah efendimiz,
(Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin.
Beni övmek [mevlid, ilahi]
ibadettir.
Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir)
buyurdu.

(K. Saadet)

*************************************************************************
ayrıca;
Bir işi yaparken mutlu olmak
o işin doğru olduğunu göstermez.
"fahişeler" de mutlu olabilir,
ama yaptıkları iş doğru mudur?
(yani haram olmasını değiştirir mi?)

fıtrıx senin niyetini çözdüm kardeş şu yazının altındaki kelişme her şeyi anlatıyor fahişenin mutluğu bu site dini bir site sana fahişenin zevk aldığı zina helalmi diyen vcarda olayı saptııyorsun bu son san artık ne yazarsan yaz cevap yazmayacağım

kumruseyfi kardeşim fıtrıx kardeşimizin yazdıklarını doğru bulmamak geçekten çok yanlış.Bilgiler şüphe yok ki sahih kaynaklardan alınmış.Ayrıca kardeşimiz için kullandığın ifade çok yersiz ve çok yanlış.....

Bana kızan arkadaş;
"Kızma" nedeninizi tam olarak
anlayamadım.


-Müzik bize Allah'ı hatırlatıyor,yani
iyi niyetle müzik dinliyoruz.
Hem biz böyle mutluyuz.
Niye günah olsun ki?

Açıkcası; haram iyi niyetle işlenince günah olmaktan çıkar.
diyenlere,

Alim bir zat,

Bir işi yaparken mutlu olmak,
iyi niyetle yapmak
yapılan işin doğru olduğunu göstermez.
"fahişeler" de mutlu olabilir,
ya da iyi niyetlere sahip olabilirler
ama yaptıkları iş doğru mudur?
(yani haram olmasını değiştirir mi?)

lafzında gerçekten taşı gediğine koyan bir uslupla
cevap vermiş.

Ben de bu sözü konunun daha iyi anlaşılması için
buraya aktardım.

Bunda kızılacak bir taraf göremiyorum.
Yine de farkında olmadan size karşı
bir hata işledim
ise hakkınızı helal edin.

Simanın caiz olduğu ve caiz olmadığı yerler vardır.
Bazıları, kitaplardaki sima kelimesini çalgı olarak
tercüme ettikleri için mubah çalgılar da var zannedilmektedir.

Aşağıdaki yazıların tamamı İslam âlimlerinin kitaplarından alınmıştır.
Nereden alındığı da sonunda yazılıdır.

Kendime ait tek cümle yoktur.

Aletsiz, çalgısız nağmeli sese sima denir.
Çalgı aleti ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir.
Gına haramdır. (Dürr-ül mearif)

Lokman suresinin 6. âyetindeki lehv-el hadis ifadesini âlimler musiki, çalgı aleti olarak bildirmiştir. İbni Mesud hazretleri yemin ederek lehv-el hadis’ten kasıt, çalgı aleti ve musiki olduğunu söylemiştir. (Tefsir-i ibni kesir, Tefsir-i medarik)

[İbni Mesud gibi büyük bir zata inanmayan cahillere ne denir ki?]

(Mevahib-i aliyye) ismindeki tefsirde, lehv-el hadis âyeti şöyle tefsir ediliyor:
Yalan hikayeler yazarak veya şarkıcı kadınlar tutup herkese ses nağmeleri dinleterek, Kur’an dinlemelerine engel olmaya çalışanlara Cehennem ateşini müjdele!
(Mevâkib tefsiri)

Bir hadis-i şerifte de buyuruluyor ki:
(Üçü hariç, her lehv bâtıldır.) [Deylemi]
Demek ki lehv, bir oyun, bir eğlence, bir çalgı olduğu için böyle buyuruluyor.

Müfessirler, İsra suresinin 64. âyetinde şeytana,
(Vestefziz... bi savtike [Sesinle oynat]) demenin çalgı ile oynat demek olduğunu,
bu âyetin,
her çeşit çalgıyı haram ettiğini bildirmişlerdir.
(Şeyhzade)

Müfessirler Enam suresinin 70. âyetini, (Dinlerini [şarkı ile, musiki ile] oyun ve eğlence haline sokanlardan uzak dur) şeklinde tefsir etmişlerdir.

(Şimdi siz bu söze [Kur’âna] mı şaşırıyorsunuz?
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz ve siz gafletle oynuyorsunuz.)
[Necm 59-61]

Medarik tefsirinde entüm samidün ifadesi, (Kur'an okunduğunu işittikleri zaman onu dinletmemek için teganniye [şarkı türkü söyleyerek şamataya] başlarlar, oynarlardı) diye açıklanıyor. İbni Abbas ve Mücahid hazretleri de bu ifadenin şarkı olduğunu söylemiştir. (İgaset-ül-Lehfan)

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Peygamberin emrine uyun, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf 157]
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 3, 4]

(Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65]

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]

(Kur'anı sana insanlara açıklayasın diye indirdik.) [Nahl 44]

Şimdi Resulullah efendimiz, yukarıdaki âyet-i kerimeleri nasıl açıklamışsa ona bakalım:

(İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani]

(Sesini gına ile yükseltene şeytan musallat olur.) [Deylemi]

(Rahmet melekleri, ceres, [çan, zil, çıngırak] bulunan yere girmez.) [Nesai]
(Rahmet melekleri, köpek ve çan bulunan kafileye yaklaşmaz.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi]

(Ceres, şeytanın mizmarıdır.) [Müslim, Ebu Davud, Nesai] [Mizmar çalgıdır]

(Şarkıcı kadını dinlemek, yüzüne bakmak haramdır.
Parası da haramdır. Kimin eti haramdan beslendi ise,
ona Cehennem ateşi layıktır.) [Taberani]

(Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı aletlerini, cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emretti.) [İ.Ahmed]


!!!!!!!!!!

(Bir zaman gelecek,
ümmetimden bazısı, zinayı,
ipek giymeyi,
içki içmeyi, mizmarı [çalgıyı]
helal addedecektir.)
[Buhari]


!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
!!!!!!!!!!!!!!!!
!!!!!!!!
!!!
!!



(Musiki, kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki]

(Suyun otu büyüttüğü gibi, şarkı, oyun ve eğlence kalbde nifakı büyütür.
Allah’a yemin ederim ki, suyun otu büyüttüğü gibi,
Kur’an ve zikir de, kalbde imanı büyütür.) [Deylemi]

(Rabbim bana içkiyi, kumarı, darbukayı ve şarkı söyleyen kadınları haram kıldı.) [İ. Ahmed]

(Resulullah çalgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı.) [Begavi]

(Ümmetimden bazıları, içkilere başka isim vererek içerler.
Şarkıcı kadın ve çalgı aletleriyle eğlenirler.
Allahü teâlâ, onları yerin dibine batırır da domuzlar ve maymunlar kılar.) [İbni Mace]

(Şu beş şey zuhur ederse, ümmetimin helaki hak olur: Birbiriyle lanetleşme, içki içme, ipekli giyme, çalgılar ve erkeğin erkekle, kadının kadınla iktifa etmesi.) [Deylemi, Hâkim]

(Ben, mizmarları [çalgıları], putları yok etmek için de gönderildim.) [İ.Ahmed, Ebu Nuaym, İbni Neccar]

(İblis, yer yüzüne indikten sonra, ya Rabbi bana ev ver dedi. Hamamlar senin evin. Yemek istedi. Besmelesiz yenen yemekler senin denildi. Müezzin istedi. Mizmarlar [çalgılar] müezzinin denildi. Yazıların dövme, hadislerin yalandır. Resulün [elçin] kâhinler, falcılar, tuzağın da kadınlardır.) [İbni Ebiddünya, İbni Cerir]

(İblis, benim kitabım nedir dedi. Senin kitabın dövmedir, içeceğin sarhoşluk veren her içki, sadakatin yalan, müezzinin mizmarlar [çalgılar], mescitlerin de çarşılardır denildi.) [Taberani]

(İki ses, melundur: Nimete kavuşunca [mizmar]çalgı, musibete maruz kalınca feryat.) [Bezzar]

(Allahü teâlânın gazabına sebep olan şeyler: Acıkmadan yemek, uykusu yokken uyumak, tuhaf bir şey olmadan gülmek, musibette feryat etmek, nimete kavuşunca mizmar [çalgı çalmak].) [Deylemi]

(Şarkıcı ve çalgıcı kadınlar çoğalınca, içkiler her yerde içilince, yere batmalar görülecek, gökten taş yağacaktır.) [Tirmizi, Ebu Davud, İbni Mace, İ.Ahmed]

(Şunlar gelmeden önce salih amel işlemekte acele edin. Sefihler başa geçmeden, güvenlik kuvvetleri çoğalmadan, hüküm rüşvetle satılmadan, adam öldürme hafife alınmadan, akraba ziyareti kesilmeden, Kur’an mizmarlardan okunmadan, Kur’anı şarkı gibi okuyanlar öne geçmeden.) [Taberani]

(Kur'an mizmarlardan okunduğu zaman ölebilirsen öl.) [Taberani]

(Kur'anı mizmarlardan [çalgı aletlerinden] okuyanlara Allah lanet eder.) [Müsamere]

(Şu 15 kötü haslet işlendiği zaman ümmetim belaya maruz kalır:
1- Ganimete hıyanet edilince
2- Emanetin ganimet sayılınca
3- Zekat cereme kabul edilince
4- Erkek karısına itaat edince
5- Evlat ana babaya isyan edince
6- Kişi, arkadaşına itaat edince
7- Babaya cefa edilince
8- Toplantılarda yüksek sesle konuşulunca
9- En rezil kimse iş başına geçince
10- Şerrinden korkulan kimseye ikram edilince
11- Her yerde içki içilince
12- Erkekler ipek giyinince
13- Şarkıcı kadınlar çoğalınca
14- Çalgı aletleri yayılınca
15- Sonra gelenler, önceki âlimlere lanet edip onları kötülediği zaman.) [Tirmizi]

(Gözün zinası [harama] bakmak, kulağın zinası [haram şeyleri] dinlemektir.) [Müslim]

İbni Hibban’ın bildirdiği hadis-i şerifte,
Resulullah, develerin boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır.
Halbuki çan şehveti tahrik etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor.
Artık çalgıyı, çalgı aletlerini siz düşünün.

Şeyh-ul-İslâm Ahmed İbni Kemal efendi hazretleri Kırk Hadis kitabında buyuruyor ki:
(Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) hadis-i şerifindeki mizmar, bütün çalgı aletleridir. Bu hadis-i şerif, her çeşit çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir.

Hz. Ebu Bekir, iki küçük cariyenin tef çalıp şarkı söylediklerini gördü ve onları azarlayarak “Şeytanın çalgısını mı çalıyorsunuz?” dedi. (Buhari)

İbni Ömer hazretleri, ihramlı bir toplulukta şarkı söyleyen birine,
“Allah senin ibadetini kabul etmesin” dedi. (İbni Ebid-dünya)

Enes bin Malik hazretleri, “En pis kazanç, şarkı ve çalgı aletleriyle kazanılandır” dedi. (İbni Ebid-Dünya)

İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyheki)

Âişe validemiz, bir evde şarkı söyleyen birini görünce ona, “Yazıklar olsun sana. Bu şeytandır, bunu çıkarın dışarı” dedi ve onu çıkardılar. (Buhari)

Fudayl b. İyad hazretleri, “Müzik ve şarkı, zinanın teşvikçisidir” dedi. (İbni Ebid-dünya)

Şeyhü’l İslam Ahmed İbn-i Kemal Paşazade,
Risale-i Münire’de buyuruyor ki:
Cevâhir-i Fetâvâ kitabında (Raks [oyun], şarkı ve çalgı haramdır) diyor. İstihsân kitabında çalgı dinlemenin haram olduğu bildiriliyor. Hidâye kitabının sahibi, (Şarkı söyleyenin şahitliği kabul edilmez) diyor.
Kurtubi’de şarkı söylemek, ney çalmak
ve raks etmek icma ile haramdır deniyor.
Abdülkadir-i Geylani’nin (Raksa helal diyen kâfir olur) fetvasını gördüm. (Vesiletü'n Necat kitabı)

Şeyh Muhammed Rebhami hazretleri buyuruyor ki:
Saz, tanbur, def, ney ve diğer çalgı aletlerini çalmak, Allahü teâlânın emrini tutmamak olur. (Riyad-ün-Nasıhin)

İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
“Hakim-i Tirmizi’nin Nevadiru’l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, (Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun ruhanileri dinlemesine izin verilmez) buyurdu. Oradakilerden biri tarafından, (Ya Resulallah, ruhaniler kimlerdir?) diye soruldu. Resulullah da, (Cennet ehlinin okuyucularıdır) buyurdu. (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi)

İmam-ı Birgivi hazretleri buyuruyor ki:
Saz dinlemekten kulaklarını korumalıdır. (Risale-i Birgivi)

Mezhepsiz İbni Teymiye bile,
“Şarkı ve müzik, şeytani duyguları harekete geçiren en etkili unsurlardan biridir” demiştir. (Mecmu-ul Fetava)

Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi)

Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İmam-ı Ziyaeddin-i Şami, Mültekıt kitabında (Hiçbir âlim, teganniye mubah demedi) buyurdu.(m. 266)

Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır. (Bezzâziyye)

Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)

Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)

İmam-ı Münavi hazretleri (Nikahı herkese duyurun! Bunun için de, camide yapın ve def çalın) hadis-i şerifini açıklarken, (Mescitlerde def çalınmaz. Hadis-i şerif, mescid dışında çalınmasını, mescitte yalnız nikah yapılmasını emrediyor) diyor. (Hadika)

Camide def çalmak günah olunca, başka çalgının camide çalınması hiç caiz olmaz.
Kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül Muhtar)

Şimdiki tarikatçıların yaptıkları gibi, dönmek, dümbelek, ney, saz çalmak haramdır. (Tahtavi şerhi)

Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi gerekir. (Halebi)

Kur’an-ı kerimi, Arap şivesine uygun, tecvid ile ve güzel ses ile okumalıdır. Ebu Davud’daki hadis-i şerifte, (Kur'anı güzel sesle okuyun) buyuruldu. Yani "Allah’tan korkarak okuyun" demektir. Bu da, tecvid ilmine uyarak okumakla olur. Yoksa, harfleri, kelimeleri değiştirerek, manayı, nazmı bozarak teganni ile okumak haramdır. (Berika)

Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)

Kur’an-ı kerimi teganni ile okumak ve dinlemek haramdır. Burhâneddin-i Mergınânî buyurdu ki:
Kur’an-ı kerimi teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyen kimsenin imanı gider. Tecdîd-i iman gerekir. Kuhistânî de, böyle yazmaktadır. (Dürr-ül-müntekâ)

İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül-Muhtar)

Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır.
Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak da caizdir. [Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir.] (Hadika)

Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkanında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika)

Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehirdir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif)

İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak bid'attir. Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur.

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, geldiği bir evde,
küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı.
Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz,
(Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet)

[Bazıları, bu hadis-i şerife istinaden kadınların şarkı söylemesinin ve çalgının caiz olduğunu söylüyorlar. Şarkı söyleyenler cariye idi. Cariyenin avret yeri erkeğinki gibidir. Sesi de avret değildir. Hür kadınların sesi de avrettir, saçları kolları da avrettir. (Hadika, Berika)]

Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)

Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)

İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniyye şerhi Zerkani)

***************************************************************************
Müzik kelimesi, yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hasıl olmaktadır.
Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için,
müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefslere hoş gelmesi,
nefsleri beslemesi ruhani tesir sanıldı.

Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu.
Bugün yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde,
müzik, ibadet halini almıştır.

Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefsler keyiflenmekte, şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir.
Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefsleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır.

Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefsleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumak için, müziği kısımlara ayırmış, zararlı olanlarını haram kılmış, yasak etmiştir.

Bu iyi niyet ve kötü niyet nedir Allah askina.

Özel yasantimizdada bir cok kisi yaptiklari hatalara, bir iyi niyet kilifi gecirmeye calisiyorlar.
Ki yapilanlar gercekten iyi niyetli de olabilir fakat haram olan bir seyi degistiremez. O halde niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun, siz güzel bir seyler yaptiginizin zanni ile yasarsiniz fakat tamamen yanlis yolda oldugunuzu hic fark edemezsiniz.

Ayrica Firttix kardesimiz gercekten cok güzel aciklamis bu olayi.
Niyet Ibadet ve amellerimiz icin gecerlidir..., Haram hükmünde bir fiili yapmamiz icin bir bahane degildir.

Hic birimiz sütten cikma kasik degiliz...,
her insanin ufak tefek de olsa hatalari ve zaaflari vardir.
Fakat,
gercekleri inkar etme hakki kimsede yoktur...

Arkadaşlar uzun uzun savunmaya çalışmışsınız düşüncelerinizi.Ama bakın biz gerçek müslüman ve bilinçli akıllı müslümanlar olarak dünya hayatımız ve yaşantımız boyunca kendimize kaynak olarak almamız gerek 3 şey var
ayet
hadis
sünnet
bunlar dışında ne atalarımız,ne dedelerimiz nede OSMANLI kesin doğrudur diyemeyiz.Açık olarak RABBİM ayetlerle belirtmiş haram olduğunu
Yetmemiş cahil insanlar anlasın diye RASULALLAH(SAV) ile bunu yaşatmış.
Helal ve haram aynı anda olmaz.
Eğer benim verdiğim kaynaklardan daha sağlam kaynak (ayet,hadis) getirecek olursanız ben sözümü atarım.Lakin bunlar benim sözüm değl yazdıklarım ALLAH ve RASULUNUN sözleri bunları inkar müslümanlıktan çıkmak demektir.
Dursun ali erzincanlı kardeşimize gelince evet NAAt ları güzel ama haramlagüzel olmaz.
Diğer ilahilerde öle,
Büyük camileri gezin arkadaşlar yanlarında ilahi kasetleri satan dükkanlar var sanki diskotek gibi ilahiler var
Unutmayın HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR.
Sanırım tartışmalar burda biter herkes alacağını alır.Kimi günahı kimisi sevabı.AMA son olarak diyebilirmki Merteranda haramdır yusuf islamda dinlemek haramdır,D.A.erzincalıda ve diğerleride
eğer çalgısız ilahiler dinlemek isterseniz arşivimizden sizlere gönderebiliriz o zaman gerçek iman-ı çoşkuya ulaşacaksınız

FETİH YAPIM

Arkadaşlar uzun uzun savunmaya çalışmışsınız düşüncelerinizi.Ama bakın biz gerçek müslüman ve bilinçli akıllı müslümanlar olarak dünya hayatımız ve yaşantımız boyunca kendimize kaynak olarak almamız gerek 3 şey var
ayet
hadis
sünnet
bunlar dışında ne atalarımız,ne dedelerimiz nede OSMANLI kesin doğrudur diyemeyiz.Açık olarak RABBİM ayetlerle belirtmiş haram olduğunu
Yetmemiş cahil insanlar anlasın diye RASULALLAH(SAV) ile bunu yaşatmış.
Helal ve haram aynı anda olmaz.
Eğer benim verdiğim kaynaklardan daha sağlam kaynak (ayet,hadis) getirecek olursanız ben sözümü atarım.Lakin bunlar benim sözüm değl yazdıklarım ALLAH ve RASULUNUN sözleri bunları inkar müslümanlıktan çıkmak demektir.
Dursun ali erzincanlı kardeşimize gelince evet NAAt ları güzel ama haramlagüzel olmaz.
Diğer ilahilerde öle,
Büyük camileri gezin arkadaşlar yanlarında ilahi kasetleri satan dükkanlar var sanki diskotek gibi ilahiler var
Unutmayın HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR.
Sanırım tartışmalar burda biter herkes alacağını alır.Kimi günahı kimisi sevabı.AMA son olarak diyebilirmki Merteranda haramdır yusuf islamda dinlemek haramdır,D.A.erzincalıda ve diğerleride
eğer çalgısız ilahiler dinlemek isterseniz arşivimizden sizlere gönderebiliriz o zaman gerçek iman-ı çoşkuya ulaşacaksınız

FETİH YAPIM

Edille-i şeriyye
[din bilgilerinde, müctehid imamlara delil] dörttür:
Bunlar, Kur'an-ı kerim,
Sünnet [hadis-i şerifler],
İcma-ı ümmet ve
Kıyas-ı fukaha’dır.


(Kaynak üçtür diyerek,
hadis-i şerifleri
ve sünnet-i seniyye'yi
ayrı ayrı madde olarak kabul edip
icma ve kıyası reddetmek;
olsa olsa cahilliktir.

Ayrıca
"Yetmemiş cahil insanlar anlasın diye
RASULALLAH(SAV) ile bunu yaşatmış."
demek
İslamiyetin temel noktalarını bilmemektir.
Çünkü Peygamber Efendimiz Hazret-i Ebubekir'e de
Hazret-i Ömer'e de Kuran-ı Kerim'in tefsirini yapmıştır.
Yani Peygamber Efendimiz sadece cahil insanlar için
peygamber olarak gönderilmemiştir.
Yani arkadaşın dediğine kalırsa
alimler kur'an-ı kerimden kendi kafalarına
göre anlam çıkarır
cahiller de anlam çıkaramadığı için
Peygamber Efendimize muhtaç olur.
Ne edebsizlik bu böyle!)


Sünnet, icma ve kıyas, Kur'an-ı kerimde bulunmayan şeyleri eklemek değildir.
Bunlar, Kur'an-ı kerimin içinde kapalı olarak bulunan bilgileri meydana çıkarmaktadır. Müctehid, bir işin nasıl yapılacağını, Kur'an-ı kerimde açık olarak bulamazsa,
hadis-i şeriflere bakar.
Bunlarda da açıkça bulamazsa, bu iş için, İcma var ise, öyle yapılmasını bildirir.
İcma sözbirliği demektir. Yani, bu işi eshab-ı kiramın hepsinin aynı suretle yapması veya söylemesi demektir. Eshab-ı kiramdan sonra gelen tabiinin de icmaı delildir, senettir.

Günümüzdeki dinde reformcuların ve
din cahillerinin ittifak ettikleri sözlere, icma denmez.



*********************************
********
***


Kur’an-ı kerimde,
(Resulüm, sana indirdiğimiz Kur’anı insanlara açıkla)
buyuruluyor.
(Nahl 44)

İmam-ı Şarani hazretleri de buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimde, namazların kaç rekat olduğu,
rüku ve secdede okunacak tesbihler, vakit namazları ile bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağı, namazı bozan şeyler, zekat nisabı, zekatın hangi maldan verileceği orucun ve haccın farzları, oruç kefareti, hukuk bilgileri, kedi köpek etinin yenilip yenilmeyeceği gibi birçok husus açıkça bildirilmemiştir. Yani hiçbir âlim, bunları Kur’an-ı kerimden bulup çıkaramazdı. Bunları Peygamber efendimiz açıklamıştır.
(Mizan-ül kübra)

Yalnız Kur’an diyen müsteşriklere [oryantalistlere] soruyoruz.
Kur’an-ı kerimde (Meyte ve kan size haram kılındı) buyuruluyor.
(Maide 3)
Meyte, boğazlanmadan ölen veya öldürülen yani leş olan hayvandır. Bir müsteşrik, bu âyete bakarak balık yemenin haram olduğunu söyler. Ona göre sadece delil Kur’andır.
Halbuki Allahü teâlâ
(Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü öğrenmek için Kur’ana ve sünnete bakın!) buyuruyor.

Balık kesilmeden yenir mi diye Kur’ana bakınca müsteşrik yenmeyeceğini anlar. Dalak kandır. Müsteşrik, âyete bakınca bunun da haram olduğunu anlar. Fakat sünnete bakılınca istisna olarak balık ve dalağın helal olduğu görülür. Hadis-i şerifte,
(Size iki meyte ve iki kan helal kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir,
iki kan ise, karaciğerle dalaktır) buyurulmuştur.
(İbni Mace, Ebu Davud)

Yine Peygamber efendimiz,
(Denizin suyu temizdir, meytesi helaldir) buyurarak
deniz meytelerinin helal olduğunu bildirmiştir.
(Ebu Davud, Abdürrezzak)

Buna da açıklık getirilmiş, her meyte değildir. Mesela kendiliğinden ölüp su yüzüne çıkan balığın da yenilmeyeceği hadis-i şerifle bildirilmiştir.
(Dare Kutni)

Aslan, kaplan, kurt, maymun ve köpek gibi yırtıcı hayvanlarla,
atmaca, kartal, doğan ve şahin gibi yırtıcı kuşların
etlerinin haramlığı da hadis-i şerifle bildirilmiştir.
(Müslim)

Peygamber efendimiz,
(Yemin ederim ki, ben size ancak Allah’ın emrettiğini emrediyor,
nehyettiğini nehyediyorum) buyurdu.
(Taberani),

Zaten Onun sözleri vahiydir.
(Necm 4)

Kur’ana, İslam’a uymak için, Peygamber efendimize uymak gerekir.
Peygamber efendimize uymak için de İslam âlimlerine uymak gerekir.
Kur’an-ı kerimde
(Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruluyor.
(Nahl 43)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Âlimlere tâbi olun!) [Deylemi]

(Âlimler yeryüzünün ışıklarıdır.
Benim ve diğer Peygamberlerin vârisleridir.)
[Ebu Nuaym]

(Âlimler rehberdir.) [İ. Neccar]

(Âlim, Allahü teâlânın güvendiği kimsedir.) [Deylemi]

Tahtavi hazretleri buyuruyor ki:
(Kur’an-ı kerimdeki,
(Allah’ın ipine sarılın!) emri,
(Fıkıh âlimlerinin, mezhep imamlarının bildirdiklerine uyun)
demektir.)
[Dürr-ül muhtar haşiyesi]

Nasıl kanunlar, Anayasadan ayrı kabul edilmezse,
sünnet, yani hadis-i şerifler de Kur’an-ı kerimden ayrı değildir.
Onun açıklamalarıdır.

Nasıl, tüzükler, yönetmelikler, kanunlara aykırı kabul edilmiyorsa,
icma ve kıyas-ı fukaha da sünnete aykırı değildir.

Kıyas, Kur’an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin açıklamasıdır.



!!!!!!!!!!!
!!!!
!!

Sünneti Kur’an-ı kerimden ayrı,
kıyası [âlimlerin ictihadlarını] hadis-i şeriflerden
başka göstermeye çalışanların,
sapık olduğu Mektubat-ı Rabbani’de yazılıdır.

!!!!!!!!!!!
!!!!
!!


********************
******************
****************
***********
******
Herkes kur'anı-ı kerim'den kendi anladığı şekilde
dini yaşasaydı,
kafa adedince "din" meydana gelirdi.

Ehl-i Sünnet alimlerinin bildirdiklerine
uymak,İslamiyete uymak demektir!



*******

Bayramda,
savaşta,
hac yolunda,
sahurda,
düğünlerde ve
askerlikte davul çalmak da caizdir.
[Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka,

MEHTER MARŞI

çalmak caizdir.]

(Hadika)


****************

Haram'a helal demek ne kadar tehlikeli
ise helal'a haram demek o kadar tehlikelidir.




****

Çalgının haram olduğu konusunda şüphe yok. Bu tamam. Lakin bunu anlatırken kullandığımız uslub da çok önemlidir.

Kendimize kaynak olarak almamız gerek 3 şey var demişsiniz:ayet, hadis ve sünnet...

Bu gerçekten böyle mi, yani sadece bu üç şeye bakarak dinimizi öğrenebilir miyiz?

Zira çok muteber kitaplarda okuduğumuz bir şer var ki fıkıh bilgileri yani İslamiyet'te yapılması ve yapılmaması gerekenlerin bilgileri, Kur’an-ı kerim’den, hadis-i şeriflerden, icma-ı ümmetten ve kıyastan meydana gelmektedir. Fıkıh bilgisinin bu dört kaynağına Edille-i şeriyye denir. Müctehidler, bu dört kaynaktan ahkam çıkarırlarken dört mezhebe ayrılmışlardır.

Kitab demek bilindiği üzere Kur'an-ı Kerim'dir. Sünnet, peygamber efendimizin sözleri yani hadis-i şerifler ve yaptıkları, izin verdikleri demektir... Eshab-ı kiram’ın “radıyallahü teala anhüm ecmain” ve bunlardan sonraki asırda gelen müctehidlerin söz birliğine icma-ı ümmet denir. Kur’an-ı kerimden veya hadis-i şeriflerden veya icma-ı ümmetden çıkarılan hükümlere de kıyas-ı fükaha denir.

Dinde bu dört delil var iken, bizim çıkıp da ben sadece ayet ve hadisten alırım dememiz ne kadar doğru olur?


Serbest Kürsü

MollaCami.Com