Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Bir kimsenin mezhepsiz olduğu nasıl tanınır?

Mezhepsizler değişiktir, kimi Mutezilenin, kimi Cebriyyenin, kimi Şianın, kimi Vehhabinin bazı fikirlerini, kimisi her gruptan bazı fikirleri benimsiyorlar. Fikirlerini benimsedikleri ve kaynak olarak gösterdikleri şahıslardan bazıları şunlardır:

Ahmet Kadiyani; Behaullah, Beykiyef, C. Efgani, Ebul ala Mevdudi, Hasan el Benna, Hasan Sabbah, İbni Hazm, İbni Kayyimi Cezviyye, İbni Rüşd, İbni Sebe, İbni Teymiye, İzmirli İsmail Hakkı, M. Şevkani, M. Abduh, M. bin Abdülvehhab Necdi, Makdisi, M. Hamidullah, M. Ebu Zehra, M. İkbal, M. Sıddık Hasan Han, N. Elbani, Reşat Halife, Reşit Rıza, S. Kutup, Seyyid Sabık, Şeyh Bedrettin, Yusuf Kandehlevi, Yusuf Kardavi, Zuhayli vs.

Mezhepsizleri tanımak için fikirlerini, inançlarını bilmek gerekir. Fikirlerinden bazıları şöyledir:

Mezhep taassubu tabirini çok kullanırlar. İctihad kapısı açık derler, sapık görüşlerini ictihad gibi gösterirler.

Telfîkı savunurlar. Mezhepleri birleştirmeye kalkarlar. Hangi mezhepteki hüküm akıllarına yatarsa onunla amel etmeye çalışırlar. Abduh gibi masonları mezhepler üstü müctehid kabul ederler.

Mezhepler bid’attir, Sahabenin mezhebi mi vardı derler.

İmam-ı a’zama, imam-ı a’zam demezler, Ebu Hanife derler.

Eshab-ı kiramdan çoğunu kötülerler. [Halbuki hepsi Cennetliktir. (Hadid 10)]

Bir kısmı, cin ve miracı inkâr eder. Bir kısmı mucizeleri, bir kısmı da kerameti inkâr eder.

Cennette de Allahü teâlâ görülmez derler. Halbuki Kıyamet suresinin (Kıyamet günü ışıl ışıl parlayan yüzler, Rablerine bakacaklardır) mealindeki 22 ve 23. âyetlerini açıklayan Peygamber efendimiz, dolunaya bakıp buyurdu ki:
(Rabbinizi de, [ahirette] böyle göreceksiniz.) [Buhari]

Günah işleyen namaz kılmayan kâfirdir, amel imandan parçadır derler.

Peygamberden, evliyadan yardım istemek şirktir, çünkü ölü işitmez derler. Halbuki Kur’anda (Onlar ölü değildir) buyuruluyor. Hadis-i şerifte de, (Kâfir ölüsü de işitir) buyuruluyor. (Buhari)

Kabir sualini, kabir azabını inkâr ederler.

Ölüye, dua fayda etmez derler. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Dirilerin duaları sebebi ile, ölülere dağlar gibi çok rahmet iner.) [Deylemi]

Sıratı, mizanı, şefaati inkâr ederler. Halbuki bunların hak olduğu âyet ve hadisle sabittir.

İskata, telkine ve kabir azabına inanmazlar. Halbuki bu konularda da sahih hadis-i şerifler vardır.

Yalnız Kur’an derler, bazıları da Kitap, Sünnet derler, dindeki dört delili inkâr ederler.
Bir çok hadis-i şerife uydurma damgasını basarlar, İsrailiyat derler. Halbuki hiçbir İslam âliminin kitabında uydurma hadis olmaz.

İyi iş yapan Hıristiyan ve Yahudiler de Cennete girecek derler. Halbuki Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Bana iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyan Cehenneme girecektir.) [Hakim]

Kur’an değişmiştir derler. Halbuki (Onu biz indirdik, biz koruruz) buyuruluyor. (Hicr 9)

Namaz üç vakittir derler. Hadis-i şerifte, (Namaz beş vakittir) buyuruluyor. (Buhari)

Yanlış olarak, dinimize aykırı olarak İslami görüş, İslam düşüncesi, İslam felsefesi, İslamcı, Allah’ın mucizesi gibi tabirler kullanırlar.

Cenab-ı Hak(cc) şerlerinden muhafaza etsin.
_________________________________________________________________________
Andolsun Zikirden sonra Zebur'da da :''Yeryüzüne salih kullarım varis olacaktır'' diye yazmıştık.(Enbiya,105)

Mezhepsizlik ve Dinde Reform gayeli gayr-ı samimi taifenin Türkiye uzantılarındanda müşahhas misaller vermek mümkünmü?
Vesile-i hasene oldu,binaenaleyh bu meyanda Merhum ve son Osmanlı Şeyh-ül İslamı Mustafa Sabri Efendiyi ve onun Meseleler ve Dini mücedditler isimli eserlerini tavsiye etmemek olmaz.
Merhum adeta yalınkılıç,mezhepsiz reformistlere karşı ömrü boyunca mücadele etmişti.
Üstelik bu mücadelesini mezhepsiz ve reformistlerin merkezi konumunda olan,o günkü Mısır'da ve meşhur Ezher çevresinde vermişti.
Yukarda zikrettiğim iki eser Sebil yayınları arasından çıkmıstı.
Temin edilebilir ve okunabilirse Dinde reform isteyen naylon müçtehitlerin kıymet-i harbiyeleri,merhum üstadın harika üslubuyla bedahet çapında anlaşılabilir...
Teşekkürler Cüneyd bey...
Vesselam

Mezhepsizlik furyası aslında daha eskilerde de ceryan etmiştir. Ama bunu analayabilmek ayrı bir kabiliyettir. Şeytanın has avanesi yahudiler (beni israil değil) her zaman bu ikilik ve karışıklık yöntemi ile tüm semavi dinleri bozmuşlardır. İlk olarak kendilerine gelen dinleri bozdukları gibi Dikkatle incelerseniz İseviliğide aynı şekilde kırk yamalı bohçaya çevirmişlerdir. 1 incil varken kaç tane olmuş ve İznik konsülüne varmıştır işin ucu hatta hristiyanlıktaki mevcut tüm mezheplerin temelinde de yine aynı el vardır son olarak Rönesans ve REFORM (dinde reform) hareketleri ile ortaya çıkan calvinizm ve protestan vaya anglikan mezhepler de son darbedir bozulmuş hristiyanlığa. Temelindede iki şey yatar protestanlıkta mevcut olan düzeni protesto eden muhalif zihniyet (bunda en güzel izdüşümleri Abduh efgani s.kutup olabilir) birde MEHDİ kavramı üzerine oynadıkları sapıklıklar (iz düşümü bahaililk şia nın kolları gibi)
Hadise dikkatli tetkik edilirse mezhepsizlerin israiliyat dediyip iftira attıkları ama ASLİNDA KENDİLERİNİN İSRAİLİYAT OLMASIDIR...Bunlardan bazıları ilginçtir (yukarı da adı geçen zevatın) yahudi dönmesidir. kalanıda bu dönmelerin yetiştirdikleridir.
neyse fazla uzatmaya gerek yok vesselam.



" Ya Rabbi! Senin Kahhar ismini seviyorum " Abdulkahir Hackerullah

İMAM-I RABBANİ (KS) Hazretleri: Hadis-i Şeriflerle amel etmek, bize caiz olmaz, buyurmakta.Yine,İmam-ı Rabani,İmam-ı Şa'rani,S.Ahmat Tahtavi ve Yusuf Nebhani Hazretleri,gibi birçok zevat " Şimdi Her Müslümanın dört Mezhepten birine uyması gerekir " demişler ve İmam-ı Gazali dahil her biri uygun gördükleri dört hak mezhepten birine girmişler ve o mezhebinin hükümleri mucibince de amel etmişlerdir.Ben şu Hadis-i Şeriften bu şekilde anlam çıkarıyorum deyipte,tabi oldukları mezhep hilafına hüküm verip bunu ilan etmişlermi?Bunu yapsalardı bir mezhepe tabi olmaları ne mana ifade ederdi.Bunu hiçbiri yapmamıştır.Bunu yapsalardı MEZHEPSİZ olurlardı.
MÜÇTEHİT OLMIYAN Din Adamı,okudugu Hadis-i Şeriften kendi anladıgına uyarak amel edemez.Bunların(bir Mezhebe tabi olan Din Adamlarının),Müçtehitlerin Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şeriflerden(uzun tetkik ve araştırmalardan sonra)anladıklarından verdikleri Fetva ile amel etmeleri,gerekmektedir.Eger MEZHEPSİZ degillerse.

ŞİMDİ BİZE NE OLUYORDA ,Mezhebimizin açık hükmünü bırakıp,bir Hadis-i Şerif'ten anladıgımız şekilde hüküm verip kafaları karıştırıyoruz."Yahudileşme Temayülü" Kitabının(bu kitapta ki bazı çarpık fikirlere İNKİŞAF Dergisinin 4.Sayı sayfa 78.de "Temayül Yazarının "Yahudileşme Temayülü" diye bir reddiye Makalesi yayınlanmıştır) Yazarı M.İSLAMOGLU gibi,VAKİT GAZETESİNDE 05.Aralık.2004 tarihinde yayınlanan Kenan KIRAN'ın yaptıgı bir RÖPORTAJDA.Röpartajı Yapan Kenan KIRAN soruyor :"Adet olan Kadının Kur'an Okumasının engellenmesi de Yahudileşme Temayülü müdür ? " Mustafa İSLAMOGLU CEVAP VERİYOR : " Ben söylemiyorum .Bu çerçevede Buhari'den bir hadis aldım..." deyip Hadis-i Şerifin,Mealini söyleyip ( MÜÇTEHİT GİBİ ) hükmünü veriyor." HADİS,adet halindeki bir kadının ( yani abdestsiz oldugu halde) Kur'an Okumaya Kalkmasını Kur'an'a bir hakaret olarak görmemizi gerektirecek bir şey olmadıgını söyler " ne anladınız ? Hakaret olarak görülmüyorsa bir beis yok,Özel hallerinde(yani abdestsiz bir Kadın) Kur'an-ı Kerim okuyabilir Öylemi? HİLAL TV.nin meşhur Tefsircisi öyle buyuruyor.
HALBUKİ ,Hanefi Mezhebi Hükümleri dogrultusunda Hüküm beyan eden Ö.Nasuhi BİLEN Büyük İslam İlmihali S.77, Mehmet ZİHNİ, NİMETİ İSLAM s.91,Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı(Abdurrahman Ceziri) C.1 S 174 . Mehmet EMRE "Hanımlara Din Rehberi" S 33l . Yusuf KERİMOGLU "EMANET ve EHLİYET" S 182 . A.Fikri Yavuz "İSLAM İLMİHALİ" s.86 ) da, HAYIZ ve NİFASLI,Kur'an-ı Kerim Okuyamaz,Namaz kılamaz,oruç tutamaz,haramdır (et-Tac c.1.107) deyip HANEFİ MEZHEBİNİN hükmümü bildirdikleri halde, M.İSLAMOGLU'NA ne oluyor,bazı müslümanların kafasını karıştırıyor.Bu Mezhepsizlik degilmi,Zira bu husus hanefi Mezhebinin hükmü kesin.Bu Dine Yaşar Nuri'den daha fazla zarar verdiginden haberi yokmu?.Yaşar Nuri'ye ehl-i salat'dan inanan çok az ama, size şimdilik öyle degil.Bir Hak Mezhebe tabi olun ve Dini Hüküm verirken (Prof.Dr.Cevat AKŞİT Hocanın yaptıgı gibi)HANEFİ MEZHEBİNE göre hüküm şöyledir,deyiniz.Yoksa size de size tabi olanlara da yazık olur.Zararın neresinden dönülse kardır...

Yukarida bir mezhepsizi nasil taniriz konulu yazida, su adamlardan alinti yapmasindan mealinde bir yazi var. Güzel bir yazi. Fakat iki isim kafami karistirdi. Muhammed Ebu Zehra'nin Mezhepler tarihi diye cok kaliteli bir eseri var. Yusuf Kandehlevi de (teblig cemaatinin kurucusu olmasi lazim) bir cok arkadasimizin kütüphanesinde bas köseyi almis Hayatüssahabe isimli eserinden hatirliyorum. Pek mezhepsiz gibi durmuyor..

Bilmem siz ne dersiniz?

Sayın Cüneyt Bey, bu güzel ve aydınlatıcı makaleniz için teşekkür ederim.

Gerçekten bu mezhepsizlik fitnesi zamanımızın çok büyük bir vebası durumunda.

Ben size teşekkürün yanında, yorum yapan bâzı arkadaşlarımada cevap vermek istiyorum...


Pamfilya arkadaşımız:
"Ebu Zehra'nin "Mezhepler tarihi" diye cok kaliteli bir eseri var." demiş.

Eseri güzeldir, okumadım.

Çok güzel eserler kaleme alıpta yorumlarken bile zehir kusan nice kalemler gördüm bizzat.

Meselâ;

*Tefsir-i Kebir gibi çok değerli bir tefsir kitabını türkçeye çeviren Prof. Bekir Karlığa, Cüneyt Bey'in yazdığı gibi "mezhep taassubu"ndan bahsetmiştir.

*Kendisinin mezhepsiz olduğu, kitabının isminden değil, içindeki yazılarından belli olan: Fıkıh Ansiklopedisi (Vehbe Zuhaylî)... Hemen her fıkıh mevzuu açıklamasında "uygun olan görüş budur" diyerek ehli sünnet görüşüne muhalefet etmektedir.

*Mustafa İslamoğlu ise yukarıdaki örnekte olduğu gibi; muayyen günlerinde bayanların Kur'an-ı Kerim okumalarını ve namaz kılmalarını normal görmüştür. Bir Hadis-i Şerif'i örnek göstererek ictihat yapmıştır...

*Çoğu Gayr-ı Müslim'in İslâmiyetle ilgili kitaplar yazdığı mâlumdur.

------------------

Ahmet Serdaroğlu arkadaşımızın:

"HALBUKİ ,Hanefi Mezhebi Hükümleri dogrultusunda Hüküm beyan eden... Yusuf KERİMOGLU "EMANET ve EHLİYET" ..." diye tavsiye ettiği kitabın yazarının asıl ismi Mustafa İslamoğlu'dur. Yusuf Kerimoğlu O'nun müstear ismidir yani sahte ismidir. Diğer kullandığı isim ise Sami Hocaoğlu'dur. (Bu müstear isim kaynağım: pazar.zaman.com.tr/images/2007/02/11/pazar.pdf)

Bunun gibi örnekler gözönüne alındığında biz Müslümanların uyanık olmaları ve bildiği bir gerçek İslam âliminden görüş alması gerekmektedir.

Allah (cc) tüm mü'minlere uyanıklık nasip etsin, bu fitnelere düşmekten korusun inşallah...

"Ahmet Serdaroğlu arkadaşımızın:

"HALBUKİ ,Hanefi Mezhebi Hükümleri dogrultusunda Hüküm beyan eden... Yusuf KERİMOGLU "EMANET ve EHLİYET" ..." diye tavsiye ettiği kitabın yazarının asıl ismi Mustafa İslamoğlu'dur. Yusuf Kerimoğlu O'nun müstear ismidir yani sahte ismidir. Diğer kullandığı isim ise Sami Hocaoğlu'dur. (Bu müstear isim kaynağım: pazar.zaman.com.tr/images/2007/02/11/pazar.pdf)

Bunun gibi örnekler gözönüne alındığında biz Müslümanların uyanık olmaları ve bildiği bir gerçek İslam âliminden görüş alması gerekmektedir.

Allah (cc) tüm mü'minlere uyanıklık nasip etsin, bu fitnelere düşmekten korusun inşallah" (marser tarafından Cts, 2008-12-20 08:46 tarihinde gönderildi.) DİYORSUNUZ.

Bilgilerinizi tekrar gözden geçirmekte fayda var.
http://www.dailymotion.com/video/xdveg1_husnu-aktas-yusuf-kerimoglu-hocaefe_tech SİTESİNDEKİ VİDEODAN ve İnternetteki diğer bilgi sayfalarından da ANLAŞILACAĞI GİBİ (Yusuf Kerimoglu) "Hüsnü Aktas" Hocaefendi'nin müstear ismidir. MUSTAFA İSLAMOĞLU ile alakası yoktur. Mustafa İSLAMOĞLU'nun müstear isimleri " Sami HOCAOĞLU" ve " Arif ÇEVİKEL "dir. Sami HOCAOĞLU müstear ismiyle YENİ ŞAFAK Gazetesinden Arif ÇEVİKEL ismi ile de VAKİT Gazetesinde yazılar yazmıştır.

Bizim yorumda delil gösterdiğimiz "İslâm İlmihali EMANET VE EHLİYET " kitabı YUSUF KERİMOĞLU ( Yani HÜSNÜ AKTAŞ ) Hocaefendinin eseridir. Mustafa İslamoğlu ile alakası yoktur.

Saygıyla arzolunur.


Soru ve Cevap

MollaCami.Com