Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


iSiN BiTiNCE BENi SEVER MiSiN ANNE?

AnneciGim Beni Sever misin?
Anne bagirir:Çabuk ol servisi kaçiracaksin!
Baba kükrer :
Ne yatmasini biliyorsun, ne kalkmasini!
Sabahlari günesin doGusunu bilmez çocuk. Hic aydinlanmadan kalkar içi. Taze bir sabah, bayat bir günün devamidir çok zaman.
Her sabah adina yuva denen, adina kres denen o yere birakilir. Baskalarinin annesinde, kendi annesinin hasretini çeker günboyu. Sabahin köründe benim annem ne zaman gelecek diye gözyaslari çeker solgun yüzüne dizi dizi.
Aksam ne uzundur. Yuva nice gürültülü. Sevgilerini konusurlar efkarli saatlerde.
Benim babam beni çok seviyor.
Hayir, benim babam beni daha çok seviyor.
Hadi ordan, beni hem babam hem annem daha çok seviyor.
Baskalarinin babasi kendi çocuklarini çok severse, sanki kendi babalarinin sevgisi azalacakmis gibi kavga ederler. En çok sevilen olmaktir tutkulari.
Her pazartesi ne kadar sevildiklerinin ispatini yapmaya koyulurlar.

Benim babam beni hamburger yemeye götürdü.
Biz hem hamburger yemeye gittik, hem de luna parka gittik.
Napalim. Benim annem beni sinemaya götürdü. Arslan Kral filminde aGladik annemle birlikte.
Kizlar aGlar zaten. AGlamanin neresi eGlenceli?
Biz babamla maç ettiGimiz zaman çok eGleniyoruz.
Benim babam benimle deGil, arkadaslariyla maç etmeye gidiyor.
Bak demek ki benim babam beni daha çok seviyor. Bi kere biz ikimiz, yani babamla ben, maç ediyoruz.

Pazartesileri hep böyle geçer.
Herkes kendi babasinin en sevgili baba olduGunu kanitlamaya çalisir. Öteki çocuklar yeni sevgi kanitlarini ortaya koydukça içini bir ürperti kaplar.
Baskalarinin babasi çocuklarini daha çok mu seviyordur acaba? O Reklam gelir aklina. Kahrolasi reklam.Evinizi seviyorsunuz, arabanizi seviyorsunuz... Beni sevmiyor musunuz?
inanmak üzeredir onu sevmediklerine. Arka koltuGa gazoz döktü diye ne çok baGirmisti babasi. Ama olsun, arkadaslarina bunu anlatmazsa eGer, babasinin arabasini kendisinden çok sevdiGini nereden bilecekler.
Keske her Pazartesi en sevilen evlat oyununu oynamak zorunda kalmasaydi. Bunun için Pazartesileri hep hasta numarasi yapmasi. Uyanamamasi. En sevilen çocuk olmak yarismasi, bilseniz ne kadar zor diyebilse bir gün, her sey ne kadar kolay olacak. Oyunu deGistirebilirdi. Bu oyunun maGlubu olduGunu arkadaslari öGrenecek diye her Pazartesi Karanlik bir kuyu olmazdi o zaman. Herkesin annesinin ve babasinin ne kadar iyi Anne baba olduGu, çünkü onlara ne çok pahali oyuncak aldiklarinin konusulduklari bir sira,
Beni anneannem çok sever diye baGiriverdi.
Sustu arkadaslari.
Söyleyebilecek bir sey bulamadilar bir an.
Akin boynunu büküp benim anneannem yok dedi.
Üzüldü o zaman. Ama geri dönemezdi. benim anneannem beni cok sever. Masal anlatir bana. Yaramazlik yapinca dayin da böyleydi der gülerek.
Arkadaslari ne kadar dinliyor diye sustu birden. Kendisine doGru yönelmis merakli bakislari keyifle izledi. AGizlari açik Ee sonra? diyorlardi.
Sever beni. Masal anlatir. Hiç susturmaz beni. Ben konustukça güler. Hay çocuk der. Sen beni güldürdün. Allah da seni güldürsün, der.
Herkes bir masal büyüsü ile dinlerken onu, anneannesini öteki çocuklarla paylastiGini düsünüp susuverdi.
Üsteledi arkadaslari. Hadi anlatsana! dediler.
Top havuzuna doGru kosup Herkesin anneannesi kendine diye baGirdi.
Akin itiraz etti. Hiç olmazsa arkadasinin anneannesinde tatmadiGi bir duyguyu tadacaGini düsünürken ne diye oyunbozanlik yapiyordu. Kizdi. Herkesin babasi kendisine demiyordun ama!
DuymazliGa geldi. Anneannesini hiç kimselerle yaristirmak istemiyordu, iste o kadar. Aksam çabuk oldu. Bu oyunu kazanmisti. Muzaffer bir komutan edasinda dolasti bütün gün. Artik annesine neden pazartesileri yuvaya gitmek istemediGini anlatabilirdi. Yorganin altina saklanmazdi bundan böyle. Her Pazartesi anneannesinden bir demet yapip götürürdü.
Kapidan içeri girer girmez neseyle baGirdi : Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
Görmüyor musun? Telefonla konusuyorum.
Hiç kimsenin sevdiGi sey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babasi arabayi seviyordu. Hersey erteleniyordu telefon ve araba söz konusu olduGunda. Bir de eve misafir gelecek oldumu kendisine hiç yer kalmiyordu. Nerelere gitsindi?
Annesi kapatti telefonu. Mutfaktan tencere kasik sesleri geliyordu. Kosarak yanina gitti. Sana yardim edeyim mi? dedi en sevimli halini takinarak.
Annesi manali manali bakti.
Hayirdir. Bir yaramazlik filan. Bak bir de seninle uGrasmayayim. Çok yorgunum zaten.
Yorgunluk nasil bir seydi? Bazen elinde oyuncaGiyla uykuya daldiGinda anneannesi oyuncaGi yavasca elinden alir.Nasil yorulmus yavrucak. Uykunun gül kokulu kollari sarsin seni diyerek alnina bir öpücük konduruverirdi.
Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eGer, ne diye annesi kendisiyle böyle kizgin kizgin konusuyordu.
AnneciGim yorulduGun zaman gül kokulu uykulara dalarsin. Anneannem öyle söylüyor.
Uykuya dalayim da gül kokulari kusur kalsin. Yorgunluktan ölüyorum.

Bu kelimeden nefret ediyordu. Yorgunum. Yorgun olduGumdan. Böyle Yorgun yorgunken...
AnneciGim sen yorulma diye...
Yemekte konusuruz çocuGum. Bankada isler yetismedi. Baban gelene kadar bunlari bitirmem lazim. Hadi sen oyna biraz.
Hani siz yoruluyorsunuz ya...
Eeee....
Ben de oynamaktan yoruluyorum.
Ne yapayim?
Bilmem...
Yapilmamasi gerekenleri biliyordu da büyükler, yapilmasi gerekenleri hiç bilmiyorlardi.
isiklar söndü birden. Annesi öfkeyle söylenmeye basladi.
Mum da yok diye diye karistirdi dolaplari el yordami.
Çocuk sirtüstü yatip, anneannesinin köyünü düsündü. Gaz lambasinin isiGinda deli tavsan masalini anlatisini. Deli tavsanin duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Anneannesi gibi iki ellerini birlestirip isaret parmaklarini yukari kaldirarak tavsan kafasi yapti. bak deli tavsan diyerek parmaklarini oynatti. Yoldan geçen arabalarin farlari duvardaki tavsana yol açti. Tavsan alabildiGine hür dolasti saGda solda. Otlarla, kuslarla konustu. Sonra yorgun düstü. Duvardaki görüntü o minik avuçlarin açilmasiyla kayboldu. Kolu yavasça kanepeden asaGi sarkti.

Neden sonra isiklar geldi. Kadin çocuGun hiç konusmadiGini fark etti birden. Kanepeye kostu. Küçücük dizlerini karnina doGru çekerek uykuya dalmisti. Masanin üstündeki dosyalara bakti iGrenerek. Dindirilmez bir pismanlik doldurdu içini. Uyandirmaktan korka korka küçük alnina bir öpücük kondurdu.
Çocuk sanki bu öpücüGü bekliyormusçasina,

isin bitince beni sever misin anne? dedi.


Aile ve Cocuk

MollaCami.Com