Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim

Bir Hidayet Öyküsü...

ADiM DiANA, Coladado'da yasayan orta halli bir Hristiyan ailenin
kiziydim...

Evimizde dine pek önem verilmezdi.

Annem bir Protestandi, babam da Mormon kilisesine mensuptu.

Ergenlik dönemimde, Tanri'nin gerçekten var olup olmadigini,
eger varsa insanlar için ne anlam ifade ettigini sorgulamaya
basladim. incil ve diger Hiristiyan kaynaklari üzerinde
samimiyetle ve iyi niyetle arastirma çalismalari yaptim. Henüz
lise yillarimda iken de, incil'de, özellikle Hz. isa hakkinda
çeliskili ifadeler bulundugunu fark etmistim. O anlatilirken,
bazen Tanri, bazen Tanri'nin oglu, bazen de sadece insan oldugu
ifadeleri kullaniliyordu. Buna ragmen, okuduklarimin anlamini
gerçekten kavrayamadigim için bu tür çeliskilerle
karsilastigimi düsünüyordum. Bu yüzden, bir kiliseden posta
yoluyla beni bilgilendirmeleri talebinde bulundum. Bu sekilde
ögrendiklerim beni oldukça sasirtti. Çünkü din olgusuna
düsündügümden daha akilci ve bilimsel bir yaklasimlari
vardi. Domuz eti yememe ve isa'nin vaazettigi ayni tatilleri
benimseme gibi uygulamalari dikkatimi çekmisti. Bir kez
törenlerinde bulundum. Ancak sonralari birtakim nedenlerden dolayi
bu durum devam etmedi.

Üniversiteye gittigimde incil çalismalari yapan bir gruba
katildim.

Tanri gerçegini ögrenmek istiyor, ancak Tanri gerçegini, bunun
ne demek oldugunu göremiyordum. incil çalismalarinin bana bu
konuda yardimci olabilecegini düsünüyordum.

Gerçekten de bu çalismalarin faydasini gördüm.

O siralarda Müslüman bir beyle tanistim.

Onun dua etme tarzi ilgimi çekti ve Kur'an okumaya basladim. Kisa
bir süre sonra Hiristiyanlikta karsima çikmayan, sürekli
aradigim, hep ihtiyacini hissettigim, ruhumun gerçekten
özledigi bir seyin isl,m'da oldugunu fark ettim: ibadet.

Farkettim ki, o güne dek ögrendigim dualarda hep "Sunu istiyorum.
Buna ihtiyacim var. Lütfen istedigimi bana ver" gibi ruhsuz ve donuk
ifadeler kullanmaktaydim. Tek ibadetimiz "isa, günahlarim nedeniyle
öldügün için tesekkürler" demekti.


Çalismalarim neticesinde anlamistim ki, islam'in bahsettigi
Allah, zaten inanmakta oldugum Tanri ile ayni idi. Fakat isa'nin
kim oldugunu hala anlayabilmis degildim. O'nun Tanri olmadigina
inanmadigimi ifade etmekten çekiniyordum. Çünkü hayatim
boyunca böyle bir sey söylemenin beni Cehennem'e götürecegi
ögretilmisti.

incil çalismalari yaptigimiz grubun lideri Cezayir'de
misyonerlik faaliyetlerinde bulunmus biriydi. O siralar kafami
karistiran sorulari ona yönelterek cevap almak istedim. Müslüman
arkadasima ne olacagini kendisine sordugumda, bana süphesiz
Cehennem'e gidecegini söyledi. O'na Kur'an'in nasil yanlis
olabilecegini sordum. Bunun insanlari inançsizliga sürüklemek
isteyen seytanin bir belgesi oldugu cevabini verdi. Son olarak,
Kur'an'da rastladigim ve anlayamadigim bir konuyla ilgili bilgi
almayi umarak, kendisine Kur'an'i okuyup okumadigini sordugumda
ise verdigi cevap "Hayir" oldu. Tüm bunlardan son derece
rahatsizlik duyarak yanindan ayrildim. Müslümanlarla yillarca
çalismis ve bilgili bir lider olarak saygi duydugum bu kisi,
su birkaç aylik zaman zarfinda benim ögrendigim kadar bile
isl,m'i tanimiyordu. Üstelik merak edip sorgulamiyordu bile.
Böyle bir durumda iken, Müslüman arkadasimin Cehennem'e gidecegi
ve Kur'an'in seytanin bir eseri oldugunu söyleyebiliyordu! Oysa bu
konuda çalisip bilgilenmeden hiçbir seyden kesinlikle emin
olamayacagini anlamistim. isl,m'i anlama noktasinda en
önemli anahtar buydu. Böyle bir konusma neticesinde bu gerçegi
anlayip Müslüman olmami nasip eden Allah'a sükürler olsun.

islam'i kabul edis hikayem böyle...

Ancak Müslüman olmadan önce bana güzel örnek olamayacak bilinçsiz
Müslümanlarla karsilasmadigim için de Allah'a sükrediyorum.

Gittigim üniversitedeki Müslüman ögrenciler çok soguktular ve
insanlardan uzak durmayi tercih ediyorlardi. Sanki herkese ve
özellikle Müslüman olmayanlara karsi ön yargilari varmis gibi
görünüyorlardi. Halbuki Müslümanlar müthis bir mesaja
sahipler-gerçegin mesaji! Müslüman arkadasimla tanismazdan
evvel islam'in ne olduguna dair hiçbir bilgim yoktu. Eger
Amerikalilar bu gerçegi anlayacak olsalar ona karsi kesinlikle
daha açik olacaklardir.

Çünkü GERÇEK, bu.


islam'i din olarak seçtikten sonra zorluklar yasamadim degil.

Anne babami dinlemeyerek din degistirmistim. Çünkü islam'daki
oruç tutma, örtünme veya bazi haram yiyeceklerden uzak durma gibi
konular onlara anlamsiz geldigi için kabul etmiyorlar. Bir yandan
inandigim gibi yasama mücadelesi veriyor, diger yandan ailemi
kaybetmemeye çalisiyorum. Henüz tesettürlü degilim. Ailem
tarafindan (en azindan geçici olarak) reddedilmekten korkuyorsam da,
en kisa zamanda Allah'in Müslüman kadinlara emri olan tesettüre
girmeyi çok istiyorum. Allah hepimizin yardimcisi olsun.


Tercüme ve Düzenleme: AYTEN YADiGAR

Hikayeler ve Kissalar