Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


BU YÜZ ÇİĞNEMEYE DEĞİL ÖPÜLMEYE LAYIKTIR

Ebû Zerr Hazretleri anlatıyor:

Bir gün Bilal-i Habeşi ile sohbet ederken, bir mesele hakkında anlaşamayarak işi münakaşaya döktük. Bilal Hazretlerine:

Sen bundan ne anlarsın siyah kadının oğlu, diyerek hakaret ettim.

Hazreti Bilal bunu Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerine söylemiş, Resulüllah beni huzuruna çağırdı. Hemen Efendimizin huzuruna koştum. Peygamberimiz bana:

- Sen rengi siyah diye Bilal'i küçük görmüş ona hakaret etmişsin. Doğru mu?

Ben çok maçup olmutum, utancımdan hiç bir şey söyleyemedim. Resulüllah devamla:

- Demek sende hala cahiliyyet devrinin adetlerinden eser var. Halbuki islamiyette insanın derisinin hiç bir ehemniyeti yok. İslamiyet ırk, renk, ve soy - sop farkını ortadan kaldırmıştır. Müslümanlıkta Allah'tan kim daha fazla korkarsa o öbüründen daha üstündür. Sen bu hali nasıl işledin? Buyurdular.

Ben Resulüllah (s.a.s) efendimizin bu sözleri karşısında ziyadesiyle üzülmüş ve ne yapacağımı şaşırmıştım. Resulüllah'ın huzurundan ayrıldıktan sonra doğru doğru Bilal-i Habeşi Hazretlerinin evine gidip başımı evin eşiğine koydum:

- Ey Bilal, mübarek ayakların bu kaba başın üzerine basarak geçmedikçe kendimi affetmeyeceğim ve buradan ayrılmayacağım, dedim.

Biraz sonra Hazreti Bilal içeriden çıktı, beni tutarak kaldırdı ve bana :

- Ey kıymetli kardeşim ben seni affettim, Allah da affetsin. Bu yüz çiğnemeye değil öpülmeye layıktır dedi ve beni kucaklayarak içeri aldı.

Ben Bilal Hazretlerinin bu hareketine çok sevinmiştim. Bilal'in iki gözlerinden öptüm. Sevincimden gözlerim yaşarmıştı.


Sahabe-i Kiram

MollaCami.Com