Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


ÇOCUGUMA NASiL DAVRANMALiYiM?

ÇOCUGUMA NASiL DAVRANMALiYiM?
Ars. Gör. Maide ORÇAN
Selçuk Üniversitesi Mesleki EGitim Fakültesi
Çocuk Gelisimi ve EGitimi Bölümü


ÇocuGun toplumsallasma sürecinde olumsuz bazi olusumlari engellemek için öncelikle anne babalara önemli görevler düsmektedir. AsaGida mevcut anne baba tutumlarina yer verilmistir.


Anne-Baba Tutumlari

Ailelerin çocuklari ile olan iliskileri ve bu iliskileri yönlendiren tutum ve davranislar çok çesitli nitelikleri kapsar. Bu nitelikler aileden aileye de büyük farkliliklar göstermektedir. Bunlar;




1. Otoriter Aileler

Otoriter aileler;
a) Çocuklarinin itaat etmesini, istek ve emirlerinin tartismasiz yerine getirilmesini beklerler.
b) Çocuklari ile olan iliskilerinde samimi, sicak davranmak istemezler, çocuklari ile iliskilerinde bir mesafe olmasini isterler.
c) Çocuklari hakkinda alinacak kararlari çocuGa söz hakki tanimadan çocuklar adina karalari kendileri verirler (Özgüven, 2001, s.201).
Denetimin yüksek, çocuGa karsi duyarliliGin düsük olan bir tutumdur. Otoriter anne-baba belki çocuGunu sevmektedir. Ancak sevgisini, çocuk istenilen sekilde davrandikça gösterir, sevgisini istenilen davranislarin belirip gelismesi için kullanir. Çocukla sözel etkilesimde bulunmaz, istek ve emirlerinin tartismasiz yerine getirmesini ister (Güngör, s.95, 2002).
Otoriter tutumu benimseyen anne babalar, çocuGu, kendini yönetebilecek ve kendisi hakkindaki bazi kararlari alabilecek güçte görmez, çocukla ilgili her türlü karari kendileri alirlar. Otoriter tutumda çocuklarin kisilik özellikleri, ilgi ve gereksinimleri göz önüne alinmaz. ÇocuGun istekleri engellenir ve bastirilir. Otoritenin korunmasina önem verilir, çocuk otoriteye karsi geldiGinde cezalandirilir. ÇocuGun baGimsiz bir kisilik gelistirmesi, bireysel tercih ve davranislari desteklenmez. ÇocuGun görüs ve düsüncesini açiklamasina, benliGini ortaya koymasina izin verilmez. ÇocuGun kendi kendini yönetebileceGi, kabul edilmez ve ana-baba-çocukla ilgili her türlü karari kendileri alirlar. YörükoGlu (1992), çocuklarin kararlara uymasi için basvurulan yöntem bastirma ve cezadir. Genellikle verilen ceza suçla orantili deGildir. Ceza aileden aileye deGismekle birlikte, amaç, çocuGun istenileni yapmasina yöneliktir. Cezanin türü, bazi evlerde dayak, bazilarinda ayiplama, suçlama ve korkutma seklinde olur. ÇocuGa taninan haklar en aza indirilmistir. En doGal haklari bile usluluGun karsiliGi olarak verilir. Otoriter tutum ana-babanin çocuk yetistirmede hükmeden, baskici ve çocuklara söz hakki tanimayan bir yaklasimin deGerine inanmak demektir. Denetim temel ilkedir. Yapilan arastirmalar, otoriter tutum altinda büyütülen çocuklarda düsünmeden itaat etmek ve baGimliliGin yani sira, güvensizlik, tartisma, kavga ve saldirganliGa yatkin bir kisilik, duygularda kararsizlik, bencillik, baskalarini suçlama eGilimli, çekingen ve utangaç bir kisilik gelistiGini göstermistir (Özgüven, 2001, s. 197).
Genellikle otoriter tutumun gösterildiGi aile ortaminda anne baba geçimsizliGi, anne ve babanin hafiften aGira doGru psikolojik problemleri olmasi, esler arasinda iletisim çatismalari mevcuttur (Aydin ve diGerleri, 2002, s.59).



2. Asiri Hosgörülü Aileler

Bu tutum otoriter tutumun tam karsitidir. Asiri hosgörü tutum içinde olan anne-babalar çocuGa büyük bir sevgiyle baGlanmislardir, tam benimsemislerdir. Çok sicak, verici ancak koruyucu ve kollayicidirlar. Tüm yasamlari çocuGa göre düzenlenmistir. Yalniz çocuk için yasar gibidirler; her gereksinimi aninda karsilanir, bir dediGi iki edilmez. ÇocuGun aGlamasina, üzülmesine dayanamazlar, tüm nazini çekerler, çocuGun istediklerine hiçbir denetim ve sinirlama getirmeksizin daima izin verir. (YörükoGlu, 1989, ss. 144;145). Çocuklarin davranislarinda hiçbir sinirlama olmadiGi için neyin yapilip, neyin yapilamayacaGi konusu belli deGildir. Çocuk anne-babadan çekineceGi yerde onlari yönetir duruma gelir. Disiplin yok denecek kadar düsüktür. Çocuktur yapar;, o daha çocuk ne bilsin; denerek çocuGun yaptiGi olumsuz davranislar görmezlikten gelinir. Ebeveynler sadece çocuklarinin mutlu olmalarini isterler ve çocuklari ile çok fazla ilgili deGillerdir. Ebeveynler çocuklarina kosulsuz sevgi vermektedirler. Bu sevgide onlarin temel ebeveynlik islevlerini yerine getirmelerine engel olmaktadir. Bu tutum içinde yetisen çocuklar kendilerini güvensiz hissederler. Çünkü onlarin hayatinda hiçbir sinir olmadiGi için ait olmayi hissedemezler, ben-merkezcidirler, asi ve saldirgan davranislarin artmasina yol açabilir. Bundan dolayi sosyal iliskilerde basarisizdirlar. Yasamlarinda sinirlari öGrenmedikleri için baskalariyla isbirliGi yapamazlar (ÖGretir, 1999, s.24).
Çocuklarina boyun eGen anne babalar, evde onlarin egemenliGini kabullenen kisilerdir. Bu çocuklar, yalniz anne babalariyla yetinmeyip, zamanla ev disindaki kimselere de egemen olmanin yollarini arayan birer birey haline dönüsür (Yavuzer, 1997, s.135).Bu tür tutumla yetisen çocuklar ilk kez ailelerinden ayri düstüklerinde bunalima girerler. Arkadaslik kursa bile onlarla iliskisinde bencil, kaprisli davranir nazini çeken tek bir arkadasa baGlanir. iliskisinde az verip çok bekler, kisiliGini kabul ettirmekte zorluk çeker. Zor karsisinda nevrotik bozukluklar, bunalti belirtileri gösterir (YörükoGlu, 1989, s. 145). Çocuk, kendisine doGru ve yanlisi öGreten disiplin anlayisindan yoksundur. Bu durumda çocuk hiçbir kurala uymadan her türlü isteGinin yerine getirilmesine alisir. Böyle bir ortamda yetisen çocuk, baskalari ile saGlikli iliski kurup sürdüremez ve sorumluluk alamaz. Baskalarinin haklarina saygi duymaz (Köknel, 1983, s. 90). Baskalarini hakkina saygi ve isbirliGi gibi davranislari öGrenmedikleri için yalniz kendilerini düsünen, bencilce davranislari yüzünden sevilmeyen, istenmeyen insanlar olurlar (Çapli, 1973, s.94).
Anne-baba ve çocuk arasinda saGlikli bir iletisimin bulunmamasi, çocuGun abartilmis bir sevgi ortami içinde büyüyor olmasi, onun doyumsuz bir kisilik yapisi gelistirmesine neden olur (Yavuzer, 1993, s. 30).
Asiri koruyucu tutum gösteren anne babalar genellikle tek çocuklu, ilk çocuklari ölmüs, geç veya güç bir sekilde çocuk sahibi olmus ya da esinden veya çocukluk döneminde anne babasindan yeterli ilgiyi göremeyen ebeveynlerdir. Bir anlamda çocuGa asiri sarilarak kendi yalnizliklarini ve problemlerini gidermeye çalismaktadirlar (Aydin ve diGerleri, 2002, s. 60).



3. Demokratik Aileler

Demokratik olan ailelerde;

a) Çocuklari ile ilgili konularda onlarin görüslerini bilmek isterler, bunu önemli sayarlar, mutlak itaat yerine, çocuklarinin da fikirlerini söylemelerini isterler.
b) Çocuklari ile iliskilerinde aralarindaki mesafeyi kaldirmak, onlarin yasantilarini, sevinçli acili, her konuyu onlarla sakin olarak, konusmak ve paylasmak isterler.
c) Günlük ve uzun vadede olacak önemli konulari, alinacak kararlari çocuklari ile birlikte tartisip karar verirler.
Demokratik aile tutumu, ana-babalarin, çocuklarin ilgi ve gereksinimlerinin karsilanmasini ve ayni zamanda, çocuklarin denetlenmesini amaçlayan bir tutumdur. Anne ve babalar çocuklarini destekleyen ve güven verici bir tutum içindedirler. Demokratik ana-baba, çocuGuna içten sevgi ve saygi duyar ve bunu kosulsuz olarak gösterir. ÇocuGun ilgi ve ihtiyaçlarina karsi duyarlidir. Yasina göre çocuGu, kendisi ile ilgili bazi kararlar almaya tesvik eder, çocuGun görüslerine deGer verir, karsilikli sözel etkilesime olanak saGlar, çocuGuna rehber olmaya çalisir ve onu destekler. Anne-babanin çocuklarin davranislarina karsi hosgörülü olurlar, bazi zorunlu kisitlamalar disinda, çocuklarin isteklerini ve diledikleri biçimde gerçeklestirmelerine izin verir ve destekler (Özgüven, 2001, s. 212). Bilinçli anne-babalar, sevgilerini ilimli bir sekilde gösterirler, fakat açik ölçütleri vardir ve çocuklarinin olgun davranmasini beklerler. Ancak bu gibi isteklerin çocuGun gelisim düzeyi ile uygun olmasini isterler, bununla birlikte kurallara neden uyulmasi gerektiGini açiklarlar (Güngör, 2002, s.95).
Demokratik aile tutumunda, çocuklarin uyulmasi gereken kurallar ve standartlara uymalarina yardim edilir. Ana-babalar çocuklarin, çocuklar ana-babalarin görüslerine deGer verirler. Haklar karsilikli olma temeline dayandirilir. Sorumluluk bilinci yaninda çocuGun baGimsiz bir kisilik gelistirmesi destelenir. Demokratik aileler, hosgörülü, güven verici ve destekleyici bir tutum içinde, çocuGun da kabul edeceGi mantikli bir denetime basvururlar. Kesin sinirlamalar yerine, çocuGa söz ve tercih hakki veren seçenekler sunarlar ve bu anlayis doGrultusunda isteklerde bulunurlar. Demokratik aile ortaminda çocuk, kendi benliGini tanima, potansiyelini ortaya çikarma ve kendini gerçeklestirme olanaGi bulur. Hosgörülü ve destekleyici ana-baba tutumlari, çocuGa doGrulari ve ;yanlislari ile kendisinin deGerli olduGu ve sevildiGi mesajini verir ve çocuk, yapici, yaratici, kendine ve çevresine karsi hosgörülü, kendine olan güveni yüksek davranislarinin sorumluluGunu alabilen bir kisilik gelistirir. Demokratik aileye, ana baba çocuklari ile olan etkilesim de kosulsuz sevgi ve empatik bir anlayis içindedirler, tutum ve davranislarini saydam olarak ortaya koyarlar. Ortaya çikan sorunlar iletisim ve diyalog ile çözümlenir; evde sicak bir ortam vardir, paylasma ve isbirliGi içinde uyulacak kurallar belirlenir. Amaç, çocuGun gelisimini saGlamak ve sorumluluk duygusu ve bilinci kazandirmaktir. Demokratik ailelerde de, gerektiGinde çocuklarin davranislarina sinir konur. Genellikle, anne, sevecen ve sicaktir, baba biraz daha otoriterdir. Baba ile çocuk arasindaki diyalog kesilmez, korku yerine, saygi ve sevgi egemendir (Özgüven, 2001, s.197;212).
ÇocuGun duygu ve düsüncelerini özgürce ifade edebilen, kendi kendini denetleyen, girisimci, baskalari ile isbirliGi içinde çalisabilen, olumlu sosyal iliskiler kurabilen bir birey olmasi, anne-babasiyla kuracaGi saGlikli iletisime baGlidir (ÇaGdas ve Ari, 1999,s.392).
Ana-baba arasinda saygi ve sevgi vardir. Sorunlar buyruklarla deGil konusularak çözümlenir. Ara sira çikan tartisma disinda aile içinde uzun süren çekisme, kavga ve anlasmazliklar yoktur. Evde gerginlik yerine ilimli, sicak bir hava vardir. Çocuklara söz hakki taninir. Herkesin uyacaGi kurallar bellidir. Kurallar baskiyla deGil; herkesin gönüllü benimsemesi ile ilgilidir. Cezalar ilimli ve eGiticidir. Amaç çocuGu sindirmek deGil sorumluluk duygusu kazandirmaktir (YörükoGlu, 1989, s. 192).
Arastirmacilara göre; hosgörülü ve demokratik aile ortaminda büyüyen çocuklar arkadaslariyla iliskilerinde daha etkin, daha girisken, daha çok yaratici fikirler öne sürebilen, fikirlerini serbestçe söyleyebilme özgürlüGü gösterebilen çocuklar olmaktadir. Bu tür çocuklarda kendini denetleme arzusuna daha erken rastlanmaktadir (AydoGmus, 1993, s. 145154).Uzmanlar, demokratik aile ortaminda ilgi ve sefkat görerek büyüyen çocuklarin topluma kabul edilme, çevresi ile iyi iliskiler kurma eGilimlerinin yüksek olduGunu; girisken, baGimsiz, gerçekçi, güvenli, kendi kendilerinin denetleyebilen, sosyal, arkadas canlisi olduklarini belirtmektedir (Ülgen ve Fidan, 1984, s. 28).
AnlasilacaGi gibi, demokratik tutum bireyin sosyal gelisimi için en elverisli ana-baba tutumu olmaktadir.



4. Asiri Koruyucu Aileler

Ülkemizde geleneksel çocuk eGitimi tutumlarinin, çevreye uyum, otoriteye kosulsuz ve sorgusuz saygi ve otorite ile saygi adina büyüklere kosulsuz uyumu destekler. Buna karsilik anne asiri koruyucu ve kisitlayicidir. Disiplin ise tutarli deGil, asiri sert veya asiri müsaade edici olup, keyfi olarak deGiskendir. Çocuklar genellikle baGimli ve pasif yetistirilirler. Büyüklerin her sözünü dinleyip itaat eden, sorgulamayan, sürekli uyum gösteren çocuklar toplumumuzda takdir görürler. Arastirma sonuçlari, geleneksel Türk ailesi utangaç ve içedönük, itaatk

selamlar belgin ben oğlum 9 yaşına yeni girdi biz sanırım yukarıda açıkladığınız gibi çok hoşgörülü davranmışız,bu açıklama birebir bizimle aynı sorunlar başka çocuğumuz yok.ve biz bu davranışların önüne geçemiyoruz ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyorum bazen ağlıyorum acaba bizmi yanlışlar yapıyoruz diye,ama çare bulamıyorum.biz onun için hep en iyisi olsun derken,yanlış mı yapıyoruz?bizi hiç dinlemiyor,sanki hayat onun için almak, vermek, gezmek,bizimle oyun oynamak,tüm isteği anında yerine gelmesi.ne yapacağımızı şaşırıyoruz bazen yaptığımız çoğu şeyden mutlu olmuyor hep daha fazlasını istiyor yani doymuyor hiç bir şeye lütfen yardımcı olun bu saat ten sonra nasıl dizginleye biliriz bunu.şimdiden teşekkür ediyorum size.


Aile ve Cocuk

MollaCami.Com