Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


#^# Elbisesinin İçindeki Ne idi ? #^#

Elbisesinin İçindeki Ne idi ?

Allah Resulü (sas), torunlarını, “Bunlar benim reyhanlarım, oğullarım, kızımın oğulları diye seviyordu. Onlar için dua ediyordu.
Sahabilerden biri, bir gece, Peygamberimizin yanına gitmişti. Peygamberimiz’i görünce şaşırdı ve çok üzüldü.

Allah’ın Habibi’nin karnında büyük bir şişlik vardı.

Ya Rabbi, bu ne olabilirdi?

Çok geçmeden Peygamberimiz’in karnında kıpırtılar olmaya başladı. Elbisesinin altında bir şeyler hareket ediyordu. Sahabenin merakı ve üzüntüsü iyice arttı.

Acaba ne idi?

Sevgili Peygamber’ine bir şey mi olmuştu yoksa? Endişeli bakışlarla bekledi. Çok geçmeden elbise açıldı. İçinden Sevgililer Sevgilisi’nin reyhanları çıktı.

Peygamberimiz, torunlarını kucağına oturtarak şaşkınlık içindeki sahabeye baktı.

“Bunlar benim reyhanlarım, bunlar benim oğullarım, kızımın oğulları!” dedi.

Sonra:

“Ey Allah’ım!” diyerek yaratana yöneldi. Sevgi, dua olup aktı Sevgili’nin kapısına... Bir Sevgiliye, bir Sevgili, sevdiklerini sevmesi için yakardı:

“Ben onları seviyorum. Senin de onları ve onları sevenleri sevmeni diliyorum!”

Peygamberimiz, fiziksel temasın çocuk ruhundaki inanılmaz olumlu etkilerini ve onları sakinleştirici özelliğini biliyor, onlarla olan ilişkilerinde olabildiğince yakın oluyor, onları da kendisine yakın ediyordu.

Alıntı

Gok sultan kardeşim ellerinize sağlık çok güzel bir paylaşım.çocuk psikolojisiyle ilgili kitab okumaya ne gerek var ?deyilmi .peygamberimizin mübarek hayatlarını öğrenmeye çalışmamaız yeter deyilmi?.......SELAMLAR

Sagol Alanya Sultanı adaşım seninde gönlüne saglık.:)

Sadece çocuk psikolojisinde bile degil , hayatımızın her alanında efendimizi örnek almalıyız. Zaten İslam sadece bir din degildir , İslam yaşam tarzıdır.

Selametle kardeşim

------------------------------------------------------------
"Ey gönül gidenden ümidini kes
Kaçan bir hayale benziyor herkes
Sanki kulagıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.."

İkinci Nükte

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, küllî ve umumî vazife-i nübüvvet içinde bazı hususî, cüz’î maddelere karşı azîm bir şefkat göstermiştir. Zâhir hale göre o azîm şefkati o hususî, cüz’î maddelere sarf etmesi, vazife-i nübüvvetin fevkalâde ehemmiyetine uygun gelmiyor. Fakat hakikatte o cüz’î madde, küllî, umumî bir vazife-i nübüvvetin medarı olabilecek bir silsilenin ucu ve mümessili olduğundan, o silsile-i azîmenin hesabına, onun mümessiline fevkalâde ehemmiyet verilmiş.

Meselâ, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Hazret-i Hasan ve Hüseyin’e karşı küçüklüklerinde gösterdikleri fevkalâde şefkat ve ehemmiyet-i azîme, yalnız cibillî şefkat ve hiss-i karâbetten gelen bir muhabbet değil, belki vazife-i nübüvvetin bir hayt-ı nuranîsinin bir ucu ve verâset-i Nebeviyenin gayet ehemmiyetli bir cemaatinin menşei, mümessili, fihristesi cihetiyledir.

Evet, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Hazret-i Hasan’ı (r.a.) kemâl-i şefkatinden kucağına alarak başını öpmesiyle, Hazret-i Hasan’dan (r.a.) teselsül eden nuranî nesl-i mübarekinden, Gavs-ı Âzam olan Şah-ı Geylânî gibi pek çok mehdî-misal verese-i nübüvvet ve hamele-i şeriat-ı Ahmediye (a.s.m.) olan zatların hesabına Hazret-i Hasan’ın (r.a.) başını öpmüş. Ve o zatların istikbalde edecekleri hizmet-i kudsiyelerini nazar-ı nübüvvetle görüp takdir ve istihsan etmiş. Ve takdir ve teşvike alâmet olarak, Hazret-i Hasan’ın (r.a.) başını öpmüş.

Hem Hazret-i Hüseyin’e karşı gösterdikleri fevkalâde ehemmiyet ve şefkat, Hazret-i Hüseyin’in (r.a.) silsile-i nuraniyesinden gelen Zeynelâbidin, Cafer-i Sadık gibi eimme-i âlişan ve hakikî verese-i Nebeviye gibi çok mehdîmisal zevât-ı nuraniyenin namına ve din-i İslâm ve vazife-i risalet hesabına boynunu öpmüş, kemâl-i şefkat ve ehemmiyetini göstermiştir.

Evet, zât-ı Ahmediyenin (a.s.m.) gayb-âşinâ kalbiyle, dünyada Asr-ı Saadetten ebed tarafında olan meydan-ı haşri temâşâ eden ve yerden Cenneti gören ve zeminden gökteki melâikeleri müşahede eden ve zaman-ı Âdem’den beri mazi zulümatının perdeleri içinde gizlenmiş hâdisâtı gören, hattâ Zât-ı Zülcelâlin rüyetine mazhar olan nazar-ı nuranîsi, çeşm-i istikbal-bînîsi, elbette Hazret-i Hasan ve Hüseyin’in arkalarında teselsül eden aktab ve eimme-i verese ve mehdîleri görmüş ve onların umumu namına başlarını öpmüş. Evet, Hazret-i Hasan’ın (r.a.) başını öpmesinden, Şah-ı Geylânî’nin hisse-i azîmesi var. (Risale-i Nur'dan)
_________________________________________________________________
«Rabbimiz Allah'tır» deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.(Ahkaf,13)

eline, emeğine sağlık kardeşim




Aşk da tıpkı ELİF gibidir, isminde gizlidir. Ama okunmaz, o olmadan da besmele sese gelmez, o herşeyin içindedir,hiçbirşeyde görülmez..

evet çocuklar bu hususta çok hassaslar...
Peygamber Efendimiz de bizlere her yönden örnek ve önder...
onun hayatını bilsek ve yaşamaya çalışsak bize yeter yeter de artar bile :)

GÖK_SULTAN, teşekkür ederim...çok güzel bir nükteyi bizlerle paylaşmışsın...
bunu arkadaşlarıma da okumalıyım...hergün çocuklarla beraberiz bu ve benzeri bilgilere ihtiyacımız var...en azından Sevgili Rasülümüz'den örnek almış oluruz bi başkalarından değil...


Aile ve Cocuk

MollaCami.Com