Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


sığınmacılar

Sığınmacılar / Yalçın KAYAGİL


Bütün olurların olmaz, bütün çarelerin çaresiz kaldığı noktada sığınılacak tek kapının Sen’in kapın olduğunu daha iyi anlıyor insan… Medet istenilen her dost, yüz geri kaçtığında, çalınan her kapı, muhkem bir kale ve en yakınlar, sükûttan bir duvar olduğunda, bu duvar karşısında ayakları yere değiyor insanın… Bunca zamandır sığınak sandıklarının aslında bir poyrazlık hükmü olduğunu görünce içine dönüyor insan, hesabına bakıyor. Yanılgılar yumağına. Hangi vadilerde beyhude teselli aradığını gördüğünde kendi kendisine ‘yazıklar olsun sana’ sitemiyle hayıflanıyor… Cesur bir hayat yaşamanın bir sığınmacı olmaktan geçtiğini görüyor insan en özgür anında. Bir sığınmacı olarak Bir’e sığınmadan yaşıyorsa insan, hayatı korkarak yaşıyor demektir, yine insan, Bir’den başka sığınak arıyor ve her tufandan sonra yeni sığınaklar peşinde koşuyorsa o insan, sığınakperest bir acuzedir… Kim iddia edebilir bütün insanların bir sığınmacı olmadığını… Hem kimden nereye ne kadar kaçacağınızı sanıyorsunuz. Hayır! Hayır kime sığınırsanız sığının, yazgıdan kaçamazsınız. Tam kurtulduğunuzu sandığınız anda Kahhar bir el yapışacak yakanıza. Sığınaklarınızın hükmünü, daha doğrusu ne kadar hükümsüz olduğunu göreceksiniz o gün. Ey insan çağır güvendiklerini, çağır sığındıklarını, hadi toplansınlar ve güçleri yetiyorsa seni azaptan kurtarsınlar… Seni zelil kılan, sana zulmeden, seni hakir gören bir koruyucunun gözünde ne ifade edersin ey insan. Hem dünyada kim, kimin ne zaman, sığınılan ya da sığınmacı olacağını hükme bağlayabilir? Bugün sığınılanın yarın sığınmacı olmayacağını kim iddia edebilir? Sana değer verene, seni ve sığındığın her şeyi kuşatana ne zaman yöneleceksin?

Hayat sığınaksız yaşanmaz dostlar fakat kimdir sığınılacak olan? Bu çetin bir sualdir, arayış ister, bu soruya cevap ararken hırpalanır insan. Lakin bu suali doğru cevaplayanlar için mutluluk vardır...


Edebiyat ve Şiir

MollaCami.Com