Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Son NEFESte İman;

Sevgili kardeşlerim Elhamdülillah Müslümanız. Elhamdülillah bu yolla tanışmış ve inşallah evladız. Ancak bu şekilde olmamız ölüm anında imanla göç etmemizi hiç bir zaman garantilemiyor. O yüzden bzilerin Allah-ü Teala ya çok çok hamdü senalarda bulunup çok çok dua etmemiz gerekir.

Yusuf (As) bile Allah-ü Teala ya şu şekilde iltica etmiştir; "Ey yerleri ve gökleri halk eden Allah'ım; Sen benim dostumsun, benim Mevlamsın, dünya ve ahirette Müslüman olduğum halde bendeki emaneti al. Beni salih kullarının arasına koy. Beni ilhak et."

Bir Ayet-i Celile de "Ey bütün iman edenler. (Tam iman edenler) Mü'minler; Allah (CC) den korkun. Nasıl korkulması gerekirse öyle korkun. Sakın ölmeyin. Ancak Müslüman olduğunuz halde ölün." buyrulmuştur.

Bir başka Ayet-i Kerime de ise " Ey Mü'minler Allah (CC) den mektup var. Neden tekrar tekrar okumuyorsunuz" buyrulmuştur.

Yukarıdaki ilk Ayet-i Kerime de ki;
EMİR; Korkmaktır. NEHİY ise; Hakikş Müslüman olmadan ölmektir.

Allah-ü Teala canımızı Müslüman iken alsın inşallah.


İman ikiye ayrılır;
1) Surî; şehadet getirmiş Müslümanlardır. Bunlar cennet ile müjdelenmişlerdir.
2) Hakiki; Sahibi Zamandan aldığı Füyüzat-ı İlahiye ile ölmektir. Bunlar Cenabı Hakk'ın cemali ile süslenmiş cennet ile müjdelenmişlerdir.

Ölümü unutmak dalali mübindir. Allah-ü Teala ülümü unutanlardan uzak kılsın bizleri. (AMİN)
******************************************************

Ali Bekka (Hz) i sürekli ağlarlarmış.Acaba imansız mı giderim diye. Çevredekiler ; "niçin böylesin. Neden bu kadar ağlıyorsun?" demişler. Bunun üzerine;
Ali Bekka Hz. buyurmuşlar; Benim bir veli arkadaşım vardı. Tayyi Mekan yapardık. Bana ben felan gün felan saatte ölücem. Benim yanımda ol dedi. Ölüm anında gittiğimde yönünün doğu tarafa dönük olduğunu gördüm. Ben batıya çevirdikçe o doğuya yöneliyordu. Bana "ya Ali ben Müslüman değilim. Hristiyanım boşuna uğraşma" dedi. Teslis yapıp öldü. Cenazesini defnetmek için kliseye gittiğimizde bir kalabalığın olduğunu gördüm. Çok üzgündüler. Onlara ne olduğunu sorduğumda bana;"Bir papazımız vardı. Çokda iyiydi. Ancak ölürken Müslüman olup öldü. Ona üzülüyoruz." dediler. O gün bu gündür dua eder ağlarım ya imansız gidersem diye."

( Tayyi Mekan; bir yerden bir yere uçmak manasındadır.)

Hatemi Esam (Hz) bir nebbas (kabirleri soyan kimse)a kaç kabir açtığnı sormuş. Nebbas 7000 tane açtığını söylemiş. Kabirlerin durumunu sorunca ise Nebbas; 7000 kişiden sadece 300 ünün başının kıbleye doğru olduğunu söyleyince Hatemi Esam (Hz) o an baygınlık geçirmiş.

Selefi Salihın ; batmak üzere olan bir gemideki insanlar gibidir. Batmak üzere olan bir gemideki insanlar SELLİM SELLİM diye Allaha yalvarırlar. İşte salihlerde sürekli SELLİM SELLİM diye yalvarırlar.

Halbuki bazıları ise pencereden olup biteni izlemekle yetinirler. Allah böylelerinden kılmasın bizleri inşallah.

Sahibi Zaman (ks) ;

"Ey Allahım ben sana sığınırım gözden, öyle göz ki kan akıtmayan; kalpden, öyle kalp ki korkmayan."

" Evlatlarımın kesip attığı bir tırnağı dünyalara değişmem"(ks)

Sureyi Yusuf'ta Allah-ü Teala buyurmuştur; " Rahmanın zikrinden kim göz yumarsa ona şeytanı musallat ederiz. Şeytan onun için arkadaş olur. Şeytanlar muhakkak onları döndürür yoldan. Onlar zannederler; kendilerini hıdayette. Nıhayet derler ki; Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar mesafe olsaydı. Senle arkadaş olmasaydık. Sen beni idlal ettin."

İmam-ı Rabbani (Hz) nin babaları sürekli Ehli Beyte muhabbet edin diye buyururlarmış. Son nefesinde İmam-ı Rabbani (Hz) babsına sormuşlar, Ehli Beyte muhabbetinin faidesini. Babası ise şöyle buyurmuş; "Ehli Beyte olan muhabbetim şimdi iman ile ölmeme sebeptir."

Allah-ü Teala bizleri bu muhabbetten uzak kılmasın. Onu sevenlerin ve sevenleri sevenlerin listesine bizleri kaydeylesin. Son nefeste dahi bizi imandan ayırmasın. Zatına hakiki kul Efendimize(SAV) hakiki bir ümmet ve Sahibi Zamana(ks) hakiki bir evlat olmayı olabilmeyi nasip etsin. İNŞALLAH.

Sürçi lisan ettiysem affola

sevgi ve muhabbetle
güvercin

Bir adam Azrail (AS) ile anlaşmaya gitmiş. Azrail (AS) a ölmeden haftalar önce onu haberdar etmesini söylemiş.

Adam yaşlanmış, saçı sakalı beyazlamış, beli bükülmüş... Bir gün kapısı çalıyor. Açtığında karşısında Azrail (AS) ı görünce telaşlanıyor hemen "Hani beni uyaracaktın " diyor. Azrail (AS) da ona "be adam ileriki komşun felan öldü; bak geliyorum dedim. Yan komşun felan öldü; yaklaştım bak gelmek üzereyim dedim. Belin büküldü, dişlerin döküldü, saçların sakalların beyazladı; Çokaz kaldı geliyorum dedim. Daha nasıl uyarayım"

Gerçekten öyle kardeşlerim. Azrail AS bizesürekli uyarılar gönderiyor ama bizler çoğu zaman dünya telaşesinden ölümü unutuyoruz veya unutmak istiyoruz. Allah-ü Teala şaşırtmasın bizleri inşallah.

sevgi ve muhabbetle
güvercin

Değerli arkadaşalar;
ben zaman zaman risale-i nur derslerine katılırım...dersin bir keresinde sözüne güvendiğim yaşlı ve değerli bi büyüğümüz var idi...dediki Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden hayatta kalanlarının bazıları 3-4 sene önce yani 2006 veya 2007 yılında Isparta da kabristanlara keşfe gidiyorlar(kalp gözüyle)....görüyorlar ki son zamanlarda ölenlerden ancak 200(ikiyüz) kişiden ancak 1(bir) tanesi imanla ölmüş...inanın aklıma geldikçe çok çok dua ediyorum son nefeste iman ile ölmek için....Değerli kardeşlerim Peygamber efendimiz(S.A.V) "Dua kaderi değiştirir" buyurmuştur... onun için hem kendimiz hem de birbirimiz için dua edelim...risale-i nurları okumaya çalışalım..Risale-i Nular taklidi olan yani son nefeste kaybedilmesi kuvvatle muhtemel olan imanı tahkiki imana çevirerek insanın imanını kuvvetlendiriyor...inanın risale-i nurları okuyunca insanın seve seve ölüme gidesi geliyor..ölüm bile insana sevimli geliyor...kalpte ve ruhta inanılmaz rahatlama,sevinç ve sürur oluyor....birde son nefeste imanla ölme duasını öğrenip okumaya çalışalım...

Tasavvuf peygamber efendimiz zamanında varmıydı?

kusura bakmayın,

Ben çok merak ediyorum,çünki tasavvuf denilnen ilim,islamın olmazsa olmazlarından diye anlatılıyor,ve bir çok tarikat ve şeyhler tasavvufla besleniyor ,
Bilenler lütfen cevaplasın....!

Tasavvuf, kelime olarak Kur'an ve sünnette geçmez. ama içerik olarak tamamen Kur'an ve sünnet esasları üzerine kurulmuştur.

Bu haliyle tasavvuf yeni bir din değildir. O sadece dinin yeni bir üslup içinde sunulmasından ve özel bir usul içinde yaşanmasından ibarettir.

Tasavvuf, İslam dininin en kıymetli ilimlerinden ihsan ilmini öğretir, ihsan halini ele geçirmeyi hedefler, dinin hizmetçiliğini yapar. İhsan kalbin gafletten uyanması, ilahi nur ve sevgi ile yıkanması, bütün günah çeşitlerinden arınması ve Yüce Allah ile huzur bulmasıdır.


Kaynaklarıyla Tasavvuf 1 - Önsözden alıntı.
Dr. Dilaver Selvi


Serbest Kürsü

MollaCami.Com