Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Sevgi çiçeği ne ister?

Neden sevgi çiçeği? Her canlı gibi çiçekler de solar, evet, fakat Allah için
açmış bir sevgi çiçeği katiyen solmaz, soluyor gibi görünse de -kabz
hallerinde olduğu gibi-, tohumlarını saçar gönül toprağına ve bir ölür, on
dirilir, yüz dirilir; bir biterken, bin biter yerden.

Peki, aşkın sevgiden farkı ne ki? Kanaat-i âcizânemce, yangına dönüşmüş
muhabbete aşk ismi verilir, ateşli sevgi yani. Halkımız arasında “kara
sevda” denilen durum. Kor gibi kıpkırmızı bir halde yana yana artık bitmiş,
kapkara bir kömür kesilmişlik hali.

Aşklarda platonik cihet her zaman sözkonusu olur. Kişinin hayalinde
kurguladığı, düşlerinde süslediği ideal sevgili. Güllerin renklerinin
kendine göre manaları vardır, hemen bütün kültürlerde. Sözün bittiği yerde
güllere yüklenen bu anlamlar hususiyle gençler arasında ciddiyetini korumaya
devam ediyor.

Anadolu kültürümüzün tarihî gelenek coğrafyasında sevgi çiçektir, aşk
güldür, öyle sembolize edilmiştir. Bunda çiçek ile gülün görünüşlerindeki
câzibe farkı, duruş farkı, koku farkı, ağaç farkı gibi unsurlar etken olmuş
olabilir. Dolayısıyla “sevgi çiçeği”, “aşk gülü” demek daha isabetli olur,
duyuş ve düşünüş açısına göre, yorumlama keyfiyeti itibariyle.

Bu bakımdan: Kalplerinde Allah’a karşı muhabbet duyanların mahiyetlerinde
Allah’a karşı uzatılmış sevgi çiçeği vardır, nazar-ı ilahîyi kendine
celbeden, tecelligâh kılan. Kalplerinde Allah’a karşı aşk bulunanların gönül
bahçelerinde Allah’a adanmış aşk gülleri vardır, teveccüh-ü ilâhîyi
cezbeden, beytullah kılan.

Allah aşkı, gözleri uykusuz eder, emelleri kısaltır, malı-mülkü yoluna
harcatır, eşi-çocuğu fitne olmaktan kurtarır, dostları “ötürü”ye bağlar;
yani herşeyi ve herkesi “Allahtan ötürü” sevdirir, şiir şiir söyletir, nesir
nesir yazdırır, hitabe hitabe konuşturur.. kâh Yunus eder; nara attırır,
sular gibi çağlatır, eyyüp gibi ağlatır, ciğergâhı dağlatır, kısaca izhar
eder.. kâh Mevlana gibi içten içe yandırır, mum gibi eriye eriye aydınlatır,
izhardan haya eder, kendini ihfa eder.

Aşkın sevgiye dönüşümü, sevginin de aşka dönüşümü mümkündür? Bir takım
şartlara bağlı olarak kimi durgun sevgiler, yerlerini büyük dalgalı aşklara
terkederken, bazı çağlayanlardan hız almış coşkun ve taşkın aşklar da
göllerin sessizliğine ve dinginliğine dönüşebiliyorlar. Hayat zik-zaklarla
örülü. Yollar inişli-çıkışlı. Hissiyât ve letâif yumağı kalb-i insanî de
sürekli bir değişimler ve yenilikler kuşağında atıp durmakta...

Evet, sevgi çiçektir, aşk güldür. Peki sevgi çiçeği ne ister?

Sevgi çiçeği, kan ile aşılanmak, alınteri ile beslenmek, gözyaşı ile
sulanmak ister. İnsan için hava, su, ekmek gibi, ışık, ısı ve sıvı misali
sevgi çiçeği ihtiyaç hisseder kan, alınteri ve gözyaşına. Ne demek yani?

Gözyaşı, yani çağıl çağıl bir sevgi, alev alev bir arzu. Romantizm, her
insanın en özel duygusallığı, hissî yanı; hem bâtını ile, hem de zâhiriyle.
Literal anlamıyla değil, genel-geçer kullanılışıyla menfi noktalarından
soyutlanmış bir romantizmin ünvanıdır esasen gözyaşı.

Alınteri, yani gayret, sebat, fedakarlık. Realizm, sevgi sarayının üzerinde
yükseldiği sütunlar, direkler. Hayatın gerçeklerine riayet. Zülkarneyn’in
cihan hükümranlığını kazanmasında “fe etbea sebebâ” kuralı, sebeplere tabi
olma ve şartlarını yerine getirme metodunun adıdır alınteri.

Kan, kalbini-ruhunu bağışlamak, bütünüyle adanmışlık. İdealizm, kalplerin
birbirinde kaynaştıktan/özleştikten/özdeşleştikten sonra kendilerini
adadıkları en mukaddes mefkure. Kanın sembolü olduğu anlamlardan bir tanesi
de, yeri geldiğinde sevgili için ölmesini bilmektir, ruhunu feda
edebilmektir, onun canını kendi canına tercih edebilmektir.

İnsanın niyetleri, kalbinde birer tohum gibidir, kan damlaları mesabesinde.
Kalplerdeki kanlar, niyet tohumlarıdır; o hem candır, ruhtur. Gözyaşı, o
kalp tarlasındaki (kanın sembolize ettiği) niyet tohumunu sular, besler.
Alınteri ise niyetlerdeki ideallerin erzakı, kût u gıdası olan topraktır.

Sevgiyi gözyaşlarıyla daima canlı tutmak, alınteriyle sorumluluklarını
yerine getirmek ve kanıyla ruhunu fedaya hazır bir adanmış sevgili olmak.
İşte sevgi ve gözyaşı-alınteri-kan üçlüsü. Şöyle de denebilir:

Sevgilinin kalbindeki sevgi çiçeği, kalbimizin kanıyla canlanır, ruhen hayat
bulur, filizlenir; gözlerimizin yaşlarıyla sulanır, tomurcuk çıkarır, çiçek
açar; ve alnımızın terleriyle de meyveye durur, bedenî-ruhî bütünümüze
dünya-ahiret gerekli/faydalı bir iksir olur, yaşatıcı bir nefha-i Hayy olur.

Kısacası: Gözyaşı romantizmin sembolüdür, alınteri realizmin, kan da
idealizmin. Allah sevgisinde dinî romantizm, realizm ve idealizmi bir hamur
şeklinde mayalayabilmiş bir kalp, tecelligâh-ı ilahîdir, nazargâh-ı
sübhânîdir, beytullahtır. [Bu izmleri felsefî anlamlarıyla değil, kelime
olarak kullanıyorum.] Hz. Ali’nin ifadesiyle “Allah sevgisiyle dolu bir
kalpten daha zengin bir hazine olamaz.”

Allah için hergün ya kalbimizde bir kanlı mercan sızısı duyuluyorsa, ya
alnımızdan birkaç damla amel teri dökülüyorsa, ya da gözlerimizden inceden
inceye özlem yaşları süzülüyorsa.. muhakkak seviyoruzdur, seviliyoruzdur ve
sevdiliriliyoruzdur...

Güzeller Güzeli, bizleri güzelliğine âşık-ı sâdıklardan eylesin..

o Sevgililer Sevgilisi En Sevgili bizi sevgisine mecnûn-u ma’kullerden
kılsın ve gönlümüzü çiçeklerle bezenmiş bir bahar yamacı, yahut renk renk,
desen desen açmış bir gül bahçesine dönüştürsün, inşâallahülhabibülvedûd.


MUSA HÛB

23 Mayıs 2003 Cuma

Pensilvanya/Amerika

Allah razi olsun ne güzel bir yazı..Herşey çok güzel ifade edilmiş..

Yazı için teşekkür ederiz..
Allah razı olsun..

Hz. Ali’nin ifadesiyle “Allah sevgisiyle dolu bir kalpten daha zengin bir hazine olamaz.”

****

Allah için hergün ya kalbimizde bir kanlı mercan sızısı duyuluyorsa, ya alnımızdan birkaç damla amel teri dökülüyorsa, ya da gözlerimizden inceden inceye özlem yaşları süzülüyorsa.. muhakkak seviyoruzdur, seviliyoruzdur ve sevdiliriliyoruzdur...

****
Güzeller Güzeli, bizleri güzelliğine âşık-ı sâdıklardan eylesin..

o Sevgililer Sevgilisi En Sevgili bizi sevgisine mecnûn-u ma’kullerden
kılsın ve gönlümüzü çiçeklerle bezenmiş bir bahar yamacı, yahut renk renk,
desen desen açmış bir gül bahçesine dönüştürsün, inşâallahülhabibülvedûd.

****

Amin amin amin...

Allah razı olsun sizden kardeşim.

sevgi ve muhabbetle
güvercin



Huzur ve güven içinde yenen kuru bir ekmek, endişe içinde yenen baldan daha tatlıdır.Namus içinde yaşanan bir çadır, ahlaksızlığın hüküm sürdüğü bir köşkte yaşamaktan daha sevimlidir...


Edebiyat ve Şiir

MollaCami.Com