Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Bir Gencin Feryadı!!!!!!!!!!!!!!



Ben kimim? Bilir misin? Beden içinde kayıp,

“Geri dön” diyebilsem yılları yakalayıp.

Dumanlanmış zihnimle şimdi hatırlıyorum,

İşte nefs muhasebem ve işte ulvi yorum:

Şu an derin bir nefes ile çektiğim esrar;

Nedir bana verdiğin, nedir sendeki esrar?

Gönlüm bir viranedir yıllar yılı manada,

İlk suç sıcaklığını tatmadığım anada.

Birkaç saat görürdüm günde en çok annemi.

Okşamayan, sevmeyen böyle anne anne mi?

Emzirmemiş bir kere; “Bozulur” demiş “memem”

Hollanda ineğiymiş benim asıl süt annem

Ruhen bana çok uzak, bedenen belki yakın,

“Rujum bozulur” diye öpmemiş ; işe bakın.



Böylesine annenin yoğurduğu bir hamur,

Nur’a çevrilmez elbet, olacağı ne ? Çamur.



Rezaletle donanmış ummanımdaki kıyı,

Benden çok sever babam bir tek duble rakıyı.

Ayık gezdiği yoktur , ya uykulu , ya sarhoş,

Tek bir günü geçmedi güler yüzlü , tatlı hoş.

Sebepsiz dayak yerdim, vuran baba elidir,

Kusuruna bakılmaz, her sarhoş bir delidir.

İçinde bir kez “Şükür” denmemiş bir evdeyim

Sordum hep geceleri; “Eşya mıyım , ben neyim?”

Her hatıra içimde ayrı ayrı yaradır,

Yedi rengi tanımam bildiğim tek karadır



Kreşte büyümüşüm , ana babadan uzak.

Kreş bedene zincir , körpe ruhuma tuzak.

Sorsam bilmezdi annem evinin kıblesini,

Duymazdı , işitmezdi ezanların sesini.

Sevgi , şefkat , merhamet, hiçbirini tatmadım,

Bir gün olsun annemin kollarına yatmadım.

Bu boşluk bir uçurum, korkunç, iğrenç, tarifsiz,

Sevilip okşanmadım , talihsizdim , talihsiz.



Evim gibi bir toplum, komşum , hısmım , akrabam,

İğrendirirdi beni alkol nefesli babam.

Kreşten sonra okul , mana yok , madde esas.

Teoriler yabancı, Türk’e ters, Batı’ya has.

Aristo var , Sokrat var , Eflatun var , Dekart var,

Üstünkörü geçilmiş Yunuslar, Mevlanalar.

Freud’u , Darwin’i ruhuma işlediler.

Adem değil de atan, “Şempanze”dir dediler.

Bana “Türksün” demedi , ne baba ne valide,

Barbaralar taht kurdu , bizim Bab-ı ali’de

Onların romanıyla İngiliz gibi duydum,

Düşündüm ve yaşadım, tam anlamıyla uydum,

Vitrinlere dizilen açık seçik dergiler,

Kaybolan gençliğimin sebebini sergiler.



Darwin bir daha söyle , hayvan mıyım ben neyim?

Kreşte büyümüştüm, şimdi diskotekteyim.

Erkekleşmiş kadınlar, kadınlaşmış erkekler,

Dolup taşıyor işte dumanlı diskotekler.



Babamı görüyorum şimdi benim halimde,

Rakıya ve esrara gebe istikbalimde,

Ondan daha beterim , hissediyorum bunu,

Kapat perdeyi bitsin , son asrın pis oyunu.

Kötü ana hakkını helal etme, kusayım.

Ayyaş baba sen bağır , nara ta ben susayım.



Ey toplum , zalim toplum , beni ne ettin böyle?

Benden ne bekliyorsun ? Bana ne verdin söyle?



EVET , EVET BEN RUHSUZ DÜZENİN ESERİYİM.

İNŞALLAH BU MATBAADAN ÇIKAN EN SON “SERİ”YİM.



Sarılmadan o beyaz üç-beş metrelik beze,

Beni bekleyen son yer ; meşhur DAR-ÜL ACEZE


Ahmet Mahir Pekşen

ne şiir ama..muhteşem bir şekilde anlatılmış günümüzün gerçekleri..Allah razi olsun

**Sevgi Gül gibidir,Yusuf'a Benzer,Onu Koklamaya Bir Yakup İster,Sevgiyi Allah Korur,Kula Yetmez,Gönülde Oldumu Söze Gerekmez..!!!!******

Şair güzel izah etmiş. Okuyup da duygulanmamak elde değil. Şükür ki müslüman birer anne-babadan gelmişiz dünyaya. Çok şükretmek gerek halimize...

Paylaşım için teşekkürler!

*************************


Analar!

Bir çocuk sesi
Yayıldı karanlığa.
Ve sonra,
Bir ninni duyuldu arkasından.
Ninni söylerdi ana yavrusuna
Uyanarak uykusundan.

Ödü kopardı
Yavrusu ağlayacak diye.
İçinden bir şeyler erir,
Akıp giderdi yavrusu ağlayınca.
Onu doyurup,
Ninniyle uyutunca,
Biraz sakinleşirdi ana,
Dalardı uykusuna.

Yine rahatlık yoktu ona.
Yavrusunu görürdü rüyasında.
Aç görürdü onu,
Açık görürdü.
Bazen gizli bir el
Yavrusunu alıp,götürürdü.

Tutmak isterdi onu
Tutamazdı.
'Bırakın' diye bağırmak ister,
Bağıramazdı.

Tam o sırada,
Uyanırdı bebeği.
Ve derken
Sabah olurdu.
Zavallı ana hiç uyumadan
Sabaha kavuşurdu.

Tüm bu yorgunluğa rağmen,
Ana mutluydu.
Onu mutlu eden,
Yaşayan yavrusuydu.

Ana bu!
Kalbi titrek,
Gözü ürkek analar!
Bazı anlar hem kadın
Hem de erkek analar!


Kâmuran Esen




esselamu aleykum. kardesler gercekten cok dogru yuerekten katılıyorum bızm acız halımızdır bunlar ıbretı laem olarak okuorum butun yazıları rabbı rahım hdayet eylesın insaallah.

Allah hepinizden razı olsun...Teşekkürler

ALLAH böyle toplumdan sakınsın bizleri rabbim yardımcımız olsun.ben gözümün önündeesrar içtiklerini görüyorum küçücük çocuklar körpecik vücutlaını harap ediyolar.ALLAH yardımcımız olsun.ders alınması gereken güsel bir paylaşımdı selamtle

Allah (c.c.) razı olsun kardeşim. Mükemmel ötesi bir şiir. Yazandan da Rabbim razı olsun.

Fakat bir sorun var bu şiiri dışarıda ki topluluklara bu şiirden haberi olmayan bataktaki gençlere okutmak lazım. Heralde bu tipteki bir delikanlı bu siteye giripte bu şiiri okuyamaz. Elhamdülillah zannımca bu şiire yorum yapan kardeşlerimizde bu konumda degiller. Bu şiiri bu şiirin mantıgı anlatabilmeliyiz yaralı bedenlere. Onun için hep çalışmak zorundayız kardeşlerim.
Mesela en basit olarak bu şiiri msn adreslerimizdeki bu durumlardan muzdarip arkadaşlarımıza atarak başlayabiliriz. Eminim vardır böyle biriler Haydi şimdiden kolay gelsin kardeşlerim. kazamız mübarek olsun.:)

Tekrar ellerine saglık Güvercin kardeşim.

------------------------------------------------------------
"Ey gönül gidenden ümidini kes
Kaçan bir hayale benziyor herkes
Sanki kulagıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.."

Ben teşekkür ederim. Haklısın göksultan kardeşim bu yazıyı bu durumda olnlar okumalı... Ben başladım maille göndermeye sizlere de kolay gelsin :)


Edebiyat ve Şiir

MollaCami.Com