Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Ashab-ı Kehf

“Ashab-ı Kehf”, mağara arkadaşları demektir ki, bunların macerası Kur’an-ı Kerim’de haber verilmiştir (Kehf, 9-26). İsa Aleyhisselam’dan sonra “Dakyanus” adıyla bilinen putperest bir kral, herkesin kendisi gibi putlara tapması için halka baskı yapmaya başlar. Onun çevresinden yedi kişi olduğu söylenen mümin bazı gençler putperestlik baskısına tepki gösterip direnirler. Kendilerinden ayrılmayan ve “Kıtmir” denilen bir köpekle birlikte şehir dışındaki bir mağaraya sığınırlar. Orada Allah’a yalvarıp ibadet etmeye başlarlar. “O yiğit gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz, bize tarafından rahmet ver ve bizim için şu halimizden bir kurtuluş yolu hazırla, demişlerdi.” (Kehf, 10)

Bu gençler geceleyin derin bir uykuya dalmışlardı. Onların yerini öğrenen kral ve adamları korkudan bu mağaraya girememişler, fakat içeride ölsünler diye mağaranın ağzını taşlarla tıkayıp kapatmışlardı. İçeridekilerin uykusu ise üç yüz yıl kadar sürmüştür. Kur’an’ın ifadesiyle: “Onlar mağaralarında üç yüz sene kalmışlar, dokuz (yıl) da eklemişlerdir.” (Kehf, 25)

Günün birinde bir koyun çobanı, koyunları korumaya almak için mağaranın ağzını açmıştı. Ertesi gün ise mağaradaki gençler canlanıp uyanmışlar, ancak bir gün uyuduklarını sanmışlardı. İçlerinden birini (Yemliha) biraz gümüş parayla yiyecek ihtiyacı için çarşıya gönderdiler. Ne var ki gördüğü çevre eski çevre değildi. O dönemde ise şehir halkı ve kralı inançlı ve iyi kimselermiş. Yemliha asırlar öncesinden kalma gümüş parayı yiyecek almak için bir satıcıya uzatınca bir şaşkınlık yaşanmış. Birlikte hükümdara gidip durumu bildirmişler. Mağaradaki gençlerin birkaç asırlık macerasını öğrenen hükümdar ve adamları onları görmek için mağaranın önüne gelirler.

Yemliha bilgi vermek için önce içeri girer ve olup bitenleri arkadaşlarına anlatır. Onlar da Allah’a şükrederek artık dünyadan ayrılmak isterler. Mahşerde uyanmak üzere hepsi ölüm uykusuna dalarak oracıkta uzanıp kalırlar. Hükümdar da mağaranın yanında bir mabet/mescit inşa ettirir.

Ashab-ı Kehf’in yeri kesin belli değildir. İsim listeleri de birbirinden farklıdır. Ashab-ı Kehf diye bilinen birçok mağaradan Anadolu’da Tarsus ve Afşin, Ürdün’de ise Amman civarında Ashab-ı Kehf ihtimaliyle ziyaret edilen yerler en meşhurlarıdır.

İbn-i Cerir, Camiu’l-Beyan (Beyrut 1988), 15/197-233; Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili (İstanbul 1970), 5/3222-3244.


Genel Konular

MollaCami.Com