Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Kurban,Islam’in Semboludur

Kurban,Islam’in Semboludur

Cenâb-i Hakk,Kevser Sûresi’nde,“Rabb’in icin namaz kil ve kurban kes.” buyuruyor.Bu âyet-i kerimedeki “namaz”dan maksat bayram namazi,“kesmek”ten kasit da,kurban kesme gunlerinde kesilen hayvanlardir.Baska bir âyet-i kerimede ise,kurbanlik develerden soyle bahsedilir:“Kurbanlik develeri de size,Allah’in seâirinden kildik.”(Hac,36) “Seâir”in mânâsi,Allah’in dininin alâmeti,isâreti olan hususlardir.Pek cok sey alâmetleri ve isâretleri ile taninir; bunlar hic terk edilebilir mi?

Hâl boyle olunca yapilacak is; kurbani kesmemek icin bahaneler aramak yerine, kesebilmek icin careler aramak olmalidir.Kurban vecîbesinin yerine getirilmesi; hak yolundaki fedâkârligin bir nisânesi,Allah Teâlâ’nin verdigi nimetlere karsi kulun bir sukrânesidir.Ayrica gunahlarin bagislanmasini dilemektir.Bunlarin neticesi olarak da sevâba nâil olmak ve birtakim belâlardan korunmaktir.


Kurban teslimiyettir

Ibadetler,Rabbimizin emri oldugu icin yapilir.Allah(celle celâluhu)emir verir,biz de kullari olarak bunu yapariz. Fakat âmir olan Cenab-i Hak,ayni zamanda hakîmdir.Yani emrettigi her seyde hikmet de vardir.Allah’in emri ile yaptigimiz kurban ibadetinin de bildigimiz bilemedigimiz sayisiz hikmetleri vardir.Simdi onlardan bazilarini hatirlayalim.

Kurban,kulun Rabbine teslimiyetini ifade eder.Bu teslimiyet, Hazret-i Ibrahim ve Ismail ile zirveleserek sembollesmistir. Hazret-i Ibrahim oglunu, kurban etmek uzere simdiki Harem-i Serif’in bulundugu yere getirdigi an ne kadar mutevekkildir! Bu sabir ve teslimiyet insani,Mekke’ye oldukca yakin bir yer olan ve asirlar sonra Nebiler Serveri’nin (sallallahu aleyhi ve sellem) Medinelilerden el sIkip biat alacagi “Akabe” mevkiinde oglunu kurban etmek icin yatirirken,icinde sorumlulugunu yerine getirmeye ciddi bir niyet ve kararlilik vardi.

Oglu da tam bir peygamber ogluna yakisan teslimiyet icinde, “Ey babacigim! Sana emrolunani yerine getir.” (Sâffât, 37/102) demekteydi. Zaten, Kur’an’da Hazret-i Ibrahim’in karakterini takip ettigimiz hemen her yerde, bu engin teslimiyet ve tevekkulunu goruruz. Oyle ki, onda ne sabirsiz bir tavir, ne de hesabi ve muhasebesi yapilmamis bir davranis gorulebilir.

Hadisenin devamini Kur’ân su ifadelerle anlatir:

“Her ikisi de Allah’in emrine teslim olup,Ibrâhim oglunu sakagi uzere yere yatirip,Biz de ona: “Ibrâhim! Ruyanin geregini yerine getirdin(onu kurban etmekten seni muaf tuttuk).”deyince(onlari buyuk bir sevinc kapladi).Biz iyileri iste boyle odullendiririz! Bu,gercekten pek buyuk bir imtihandi.Ogluna bedel ona buyuk bir kurbanlik verdik. Sonraki nesiller icinde ona da iyi bir nam biraktik; ki o da,butun milletler tarafindan soyle denilmesidir: “Selam olsun Ibrâhim’e!” Biz iyileri iste boyle odullendiririz!” (Saffat,37/103-110)

Iste bizler de muminler olarak bu onemli hadisenin anisini Rabbimize teslimiyetimizin bir ifadesi olarak kestigimiz kurbanlarimizla her sene tazeliyoruz.


Kurban ve Ibrahimî kulluk

Biz tekbirlerle kurbanlarimizi keserken Mina,hacilarimizi agirliyor olacak. “Arafat vakfesi” ile gunahlarindan arinmis,“Muzdelife” ve “Mes’ari’l Harâm” da zevk ettikleri duygularla doyduktan sonra,teslimiyetin Hazret-i Halilurrahman boyutunu canlandirmaya namzet olmus,degisIk renk ve irklardan milyonlarca insan ayni duygu ile tekbir getirerek Mina’ya akacak.Hacca gidememis muminler, tekbirleriyle semayi cinlatip,huccâcin, dar mekanda canlandirdigi manayi dunya olcegine tasiyacaklar.Ve gokkubbe, kucagini, “Insanlar icinde hacci ilan et.

Gerek yaya olarak gerek yorgun develer uzerinde vadiler asarak sana gelsinler.” emr-i subhanîsine,hacilarin verdigi “lebbeyk allahumme lebbeyk...”cevabiyla doldurarak,Ibrahimî kullarin cagrisinin,aradan binlerce yil dahi gecse tesirini kaybetmeyecegine,kainat capinda, bir kere daha sahitlik edecek.Nefsimize,“Sakin terk-i edepten...”diyerek Hazret-i Ibrahim Efendimiz’in ihlas,tevekkul ve teslimiyet sahikasi hayatinin “Mina”daki tezahurunu seyre calisacagiz. Halilurrahman’in Rabbi’nden niyazimiz, atesin vucudunu yaladigi esnada,“Allah bize yeter.O ne guzel vekildir.” burcunda hayatini surduren dostlari arasina bizleri de almasidir.Hazret-i Ibrahim imtihani basariyla vermistir.


Kurban yardimlasmadir

Toplumdaki sosyal dayanismanin temin ve devami,tabakalar arasinda ucurumlarin meydana gelmemesine ve kitleler arasinda kavgayi korukleyecek bosluklarin birakilmamasina baglidir.

Yani zenginle fakirin arasindaki bag ve irtibat kopmamalidir ki,o toplumda karisIklik ve huzursuzluk meydana gelmesin. Toplumdaki sosyal tabakalar arasinda bu irtibati temin eden en onemli dinamik,her turlu yardimlasma prensipleridir. Bu yardimlasmalardan birisi de hic suphesiz kurban ibadetidir. Yil boyunca evine et alamayan pek cok insan vardir. Kurban kesen kimse,kurbanini ihtiyac sahibi kisiyle paylasarak onun da et ihtiyacinin giderilmesine vesile olur.Iste bu manada kurban; toplumda kardeslik,yardimlasma, fedakârlik ve dayanisma ruhunu mayalar ve gelistirir.Bu sekilde fakir de kendisinin zenginler tarafindan gozetildiginin farkina varir ve Rabbine sukurle iki buklum olur.


Kurban, sahibini ahirette karsilar

Resulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Hicbir kul,kurban gunu,Allah indinde kan akitmaktan daha sevimli bir is yapamaz.Zira, kesilen hayvan,kiyamet gunu boynuzlariyla,killariyla, tirnaklariyla gelecektir. Hayvanin kani yere dusmezden once Allah indinde yuce bir mevkiye ulasir.Oyle ise,onu gonul hoslugu ile ifa edin.”(Tirmizi, Edahi1)


Kurban her yonuyle rahmettir

Kurban kesmek,hem kesilen hayvan icin rahmettir,hem de insanlar icin rahmettir.Cunku Yuce Yaratici,cayirin eliyle hayvanlara ot,inegin eliyle insanlara sut,agacin eliyle meyve,arinin eliyle bal,topragin eliyle turlu turlu urunler gonderdigi gibi,kurban kestirerek varlikli insanlarin eliyle de,ete hasret insanlara et ulastirmaktadir.Ayni zamanda kurbanlik hayvanlardan bir kismi kurban edilip insanin

midesine gitmekle hayvanliktan kurtulup insanlik mertebesine cikmakta,ebedîyen cennete layik bir keyfiyet kazanmakta,bir kismi da Allah yolunda kurban edilmelerine mukâfat olarak ahirette “Burak” olma serefine nail olmakta, sahiplerini sirat koprusunde tasima gorevi ile onurlandirilmaktadir. “Kurbanlarinizi neseli ve kuvvetli hayvanlardan kesin. Cunku onlar sirat koprusunde sizin binitleriniz olacaktir.” (Es-Sâbûnî,Muhammed Ali,Muhtasar Tefsiru îbn-i Kesîr,c. l,s.545)hadîs-i serifi de buna isaret etmektedir.Bu olay kurbanlik hayvanlar icin bir rahmet,bir saadet ve bir seref degil midir?

Evet distan bakinca bir can oluyor ama onlarca can diriliyor.Bir bugdayi feda ediyor,topraga gomuyor, curumesine goz yumuyorsunuz; ama icinde yuz dane bulunan bir basak elde ediyorsunuz.Bir bugday gidiyor ama on,yuz bugday geliyor.Bu bir rahmet,saadet ve seref degil midir?

Musluman medeni bir insandir,kurbana eziyet etmek gibi bir vahsete tenezzul etmez.Cunku o, Hazret-i Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem),“Kurbaninizi guzel kesin, bicaklarinizi iyice keskinlestirin ki kurbaniniz rahat etsin, aci cekmesin.”sozunu kulagina kupe etmis insandir.

Birakin kurbani,Musluman,haksiz ve gereksiz yere bir agaci bile kesmez, bir gulu hatta bir otu bile koparmaz.Cunku o her seyin Allah’i zikirle mesgul oldugunu bilir.Bununla beraber Allah’in emrinin oldugu yerde de boynu kildan incedir. Malim degil, canini ve evladini, Ismail’ini bile fedadan cekinmez. Allah’in dostu Hazret-i Ibrahim Peygamber (aleyhisselam)boyle yapmadi mi?

Alinti

Selam Sevgi ve Dua Ile


Hayatin Icinden Islam

MollaCami.Com