Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


TARiKATLAR Hk.

TARiKATLAR Hk.

bu devirde tarikatlarin vazifesi üstad bediüzzaman rahimehullah'i n ifadesiyle sudur:

'Madem Adalet-i ilâhiyye böyle hükmeder ve hakikat dahi bunu hak görür; tarikat, yâni Sünnet-i Seniyye dairesinde tarikatin hasenati seyyiatina kat’iyyen müreccah olduguna delil: Ehl-i tarikat,ehl-i dalâletin hücumu zamaninda imanlarini muhafaza etmesidir.

Adi bir samimi ehl-i tarikat; sûrî,zahiri bir mutefenninden daha ziyade kendini muhafaza eder.O zevk-i tarikat vasitasiyla ve o muhabbet-i evliya cihetiyle imanini kurtarir. Kebâirle fâsik olur,fakat kâfir olmaz; kolaylikla zindikaya sokulmaz.

Sedit bir muhabbet ve metin bir itikad ile aktab kabul ettigi bir silsile-i mesâyihi, onun nazarinda hiçbir kuvvet çürütemez.Cürütemedigi için,onlardan itimadini kesemez. Onlardan itimadi kesilmezse,zindikaya giremez.

Tarikatta hissesi olmayan ve kalbi harekete gelmeyen,bir muhakkik âlim zat da olsa, simdiki zindiklarin desiselerine karsi kendini tam muhafaza etmesi müsküllesmistir.

Iste ey akilsiz hakimiyet-fürus lar ve sahtekâr milliyet-perverler! Tarikatin, hayat-i içtimaiyenizde bu hasenesini çürütecek hangi seyyiatlardir, söyleyiniz?' 29. Mektup

renklendirdig im yer bütün bu meselenin en önemli noktasidir.

kemalat yollari farkli farklidir, evet; ama aslolan imani muhafaza edebilmektir... is kemalata gelene kadar daha çok var.

denilirse ki, var mi bediüzzaman rahimehullah'i n dedigi gibi tarikatlar?

olmaz mi?

ya gazali gibi gezer bulursun,ya da mevlana gibi oturup aglarsin, yine bulursun...

deniliyor ki:

marifetnamede ibrahim hakki rahmetullahi aleyh hazretleri salikin 3.makam olan nefsi mülhimeden, 4. makam olan nefsi mutmainneye ulasabilmesinin ancak ve ancak mürsidi kamilin himmetli nefesleri sayesinde olabilecegini yaziyor ...

ne dersiniz?

iste bu gibi rivayetlerin bu sekilde yorumlamanmasi ni, esasen sahsi yaklasimim itibariyla kabul etmiyorum.

'ancak ve ancak' gibi kayitlar,uygunsuz kayitlardir.

seriat,tarikata baglanmayi farz vacib sünnet bile görmemisken,imanin kemalatinin bir seyhin himmetli nefesi sayesinde oldugu, baska olmayacagi gibi yorumlar,dini anlayisi sakatlar...

imanin kemalatinin seyhin nefesine bagli oldugu iddiasi,ciddi bir itikad sapmasi olur.

irsad haktir.mürsid vardir; ama iman sarti asla degildir ki,kemalin sarti olsun...

kemalat, Allah'in lütfudur.taleb etmek vardir,çalismak vardir; ama tahsili herseyden önce kalb tasfiyesi ile alakalidir.

kalb, taassubu zemmetmedikçe, asabiyeyi terk etmedikçe; bize bir faydasi yoktur.

sözün özü:

bu hususlarda ifrad ve tefrid var!

ya büsbütün tarikati reddetmek; ya da tarikatsizligi reddetmek...

ikisi de hatalidir.

bu isin itidali sudur:

tarikat,kemalata muvaffak edici yöntemlere haizdir,zira tecrübî olarak bin küsür yildir tatbik edilegelen metodlari sinesinde barindirir...

lakin tarikat,ne imanin, ne de kemalatin olmazsa olmazi degildir.

iman tabiri caizse 1-100 arasinda bir kuvvettir.

1,kesinlikle kiymetlidir; 100 de kiymetlidir.

ama

1'den 100'e dogru adimlamak için gereken metodlari,iste tarikat müessesesi,bir usûle bindirmistir.

yani kavusma usullerini reçetelendirmis dir!

kilavuzluk yapar...

yolu gösterir...

bu demek degildir ki, ulastirir!

asla!

ulasmak, sahsin istidadina ve Allah'in lütfuna baglidir.aksi halde imtihana ne luzum vardi?

yani tarikat,dinin disinda bir müessese degildir.dinin özündeki usulleri derlemis, toparlamis ve ortaya koymustur.

metodlara vakif bir insan,ameli,gayreti,sadakati ve samimiyeti nisbetinde Allah'in izni keremiyle imanini kuvvetlendirebilir.

iste bunun tarikatsiz olmayacagi sözü ne kadar sakat bir söz ise,tarikati inkar da o nisbette sakat bir sözdür.

bu gibi beyanlar tarikatin, islam dairesi disinda bir uygulamaymis gibi algilanmasine sebeb oluyor.

dikkat edilmeli...

üstad bediüzzaman rahimehullah'i n dedigi gibi: bu is tarikat ile daha kolay olur...

Adi bir samimi ehl-i tarikat; sûrî, zahiri bir mutefenninden daha ziyade kendini muhafaza eder. O zevk-i tarikat vasitasiyla ve o muhabbet-i evliya cihetiyle imanini kurtarir. Kebâirle fâsik olur,fakat kâfir olmaz; kolaylikla zindikaya sokulmaz.

ama bu denilenler neticede tarikatsiz da olur! beyani yukardadir.

aslina bakarsaniz, tarikatlara dair bu aralar konusmak/yazmak hiç istemiyoruz.sebebi, okudugumuz bir metinde gördügümüz bir ibare.ibarede diyorlardi ki:

tarikat, tasavvuf hakkinda yazilan çizilen ne varsa,hepsi, aslinda sadece avama, müesseseyi sevdirmek için,kelimelerdir.bu is,yazmak ile okumak ile olmaz; yasamak ile tahsil olunur!

tasavvuf,kemalat ise

kemalatin vasfi bellidir.

kîl u kâl terkedilir,gönül hos tutulur,Rabb'e yönelinir...

dogrusu

tüm huzuru engelleyen beseri sifatlardan siyrilmak gerekir ki,böylece, Hakk teala'nin huzuruna yakîn ve murakabede basarili olmak mümkün ola...

hos olmuyor,bu kadar bu gibi mefhumatin etekten dökülmesi...

biraz sinede tutulmali ve tatbikat aranmali...

vesilesiz aleyhisselam' dan veya aleyhisselam'i n dini üzere Allah teala'dan istifade edenler olmustur,olabilir,olacaktir; ama enderdir.

tarikata intisab ile ilgili beyanlarin hemen hemen hepsi avami, dini ile tanistirmaya ve dinini yasatmaya dair beyanlardir.

anlatimlarin hepsi aslinda sadece yasanabilecek hallerin tabiri caizse reklamidir!

aslolan yasamaktir...

diri bir kamile intisab ile, faraza 1.000.000 merdiven var diyelim,takilmadan,düsmeden, yol yordam iz bilenler nezaretinde takir takir çikmak demektir...

ama seriati tatbikat sarti ile...gayret ile,heves ile...

tatbikat hasil olmazsa,bir kazanç da yoktur.

sevgi var ama; o yetmez mi?

sevgi,ittibayi gerektirir.. .

sevgi bir alevdir; fanussuz alev,ufak bir rüzgarda söner...

tarikat usülleri,bogaz köprüsüdür.tecrübe edilmistir,kisa yoldan bogazi geçmeyi saglar...

iyi yüzme bilen de karsi kiyiya kendi çabasi ile ulasabilir; ama öteye gitmeden mecali kalmayabilir veya belki de Allah'in feyzu bereketinden, gayreti,gayretullah'in ilgisine mazhar olmustur da,nice makamatlari O'nun himmeti ile hesapsiz kat edebilir; ama belkilidir hali...belki! ulasmasi da mümkündür,imkan dahlindedir, ulasmayadabilir! ... bunun tespiti de bize düsmez zaten...Allah bilir...biz sadece gördügümüzü biliriz,öteye mecalimiz yok ki,ne inkar,ne de tasdik edebilelim.. .

tarikat köprüsünü kullanan ise, bilinen,ulastirdigi belli, gidenlerin geri dönüp kilavuzluk yaptigi bir suluktadir haddizatinda. ..

ama bütün bunlarin sarti yasamak...adimlamak...kuru muhabbeti ile gönül eglendirmek degil...

bazen tarikat ile düsmek de mümkündür!

nasil?

tarikata dahloldugunu sanir! güvenir! haram helal dikkat etmez! ibadetlerden uzaklasir!

seyh,mürid iliskisinde satahatli sözler,seriata uymayan ibareler,derin açmazlara götürebilir...

bes vakit namazi tadili erkan ile cemaat ile kilmak,büyük günahlardan kaçinmak ve küçük günahlara devam etmemek...

bu zamanin en önemli vazifesi müslüman için budur...

bu, evvelkilerin fenasina bedeldir!

bakiyorum, erbab i tasavvufum diyen de demeyen de birbirleri hakkinda gazabî kuvvelerini tahrik edici tarzda kalem oynatiyorlar. ..

bu isin özü, asli iste bu cümlelerdedir.

dil beladir... sukût güzeldir...

Allah, hafiz olsun...

bizim kantarimiz sudur:

hangi batin ki,zahirde seriata uymuyor; o batin, batildir!

açikçasi

birtakim tasavvuf ile ilisikli oldugunu söyleyen insanlar,yüzde doksan kendileri gibi söyleyen yüzde onda ise farkli,ama seriat içinde sözleri bulunan kendileri gibi düsünmeyenleri,imanin bazi makamlarina asla ulasamayacak kisiler olarak nitelendiriyorlar ve kemalatin rüknünün,tarikat oldugunu söylüyorlar ve kemalat için tarikati sart addederek,esasinda mesreblerine davet ediyorlar.

bu sözleri söylerken,o sözleri yayanlarin hiçbirisi sözü ona nesrettiginden daha kamil bir imana sahip olduguna alamet bir sifat barindirmiyor!

kime davet ettigini de söylemiyor!

davet ettigi kisinin, eger sözünde gördügümüzse eseri

imam azamn rahimehullah'i n beyaniyla: mü'minin istikameti velisinin kerametidir sözünce,herkes oturdugu yerde kalmali!

bizim gördügümüz, seriatta sudur:

seyh,asla iman sarti degildir.kemalat, Allah'in lütfudur; seyh'e mühür verilmemistir. seyh,kemalat yollarini talim eden Allah'in bir kuludur.seyh, hidayet pasaportu vizesi degildir.seyh olmazsa olmaz da degildir; ama kamil seyh ile yol alinir,kilavuzlugu çok faydalidir.umuma tavsiye edilir.avamin,onlarin rehberliklerine ihtiyaci vardir.

tasavvuf,ihsandir...ihsan Rabbi görürcesine olma halidir.bu hale ulasmak için gayret edilir,vesileler aranir.kim,ne ile ulasiyorsa,mubarek olsun ona...

tarikatin içindeyiz diyenler, seyhi teblig eden sizler,sizde cazib ne varda bu milleti ona çagirirsiniz? hangi vasfiniz,çagirdiklarinizin vasiflarindan daha hayrlidir? söyler misiniz?

nerede bir fitne fesad kavga varsa orada ekser kim var bakila...hakaret,igneleme, alay, tahkir,asagilama en çok kimler tarafindan kullaniliyor okuna...

bu vasiflarla mi imrendireceksiniz?

bir makamdir tutturup gidiyorsunuz. ..

o makamlara layik gördügünüz zatlarin en bilinen sözleri, milletin dilinde seriata aykiri sözleri...

kimi,kimini asagilar

kimi kadrini yüceltir

kimi,seyhinin kadrini insanüstü vasfeder

sorsam evet o seyhtir diyeceginiz biri,yönü, gayreti ve çalismasi ile ömrü rehberlikle geçmis ama tarikat ile ilgilenmemis dev gibi bir sahsiyet için agzini bozsa, ona ve davasina hakaret etse,o seyhtir,ne söylerse dogrudur dedirten haliniz, iste bizim sikintimiz bu...

böyle mi yapiyor kemalatin nefesi!

iste insanlar bunlari görünce adim adim geri duruyorsa,kabahat makamin midir, makam sahibiyim/makama davet edenin mi?

nerede isar,kardeslik, vefa,feda,muhabbet, ask,samimiyet, tevazu...

bize bu vasiflarla gelin ki,sözleriniz ile tavriniz tenakuza düsmesin ve sizi mahcub etmesin...

tarikat bu hasletlere kavusturma sanatidir.

onu imanölçer/makamsatar gibi kullananlarin yaptiklarindan beridir.

söyle dese biri:

bir seyhe baglanmayanlar,evet sizler!

zencisiniz!

bizler ise:

aristokratiz!

saf kaniz!

biz yoldayiz,siz yolsuzsunuz!

biz mükemmeliz,siz basitsiniz!

biz cennetin yolunu biliriz,siz bilmezsiniz!

biz seyhimiz ie cennete ulasacagiz, siz açikta kalacaksiniz!

islamin rukünleri -hasa- eksik yazilmis!

evet evet eksik!

islamin rükünlerine bes degildir,altidir!

namaz oruc hac zekat intisab kelime-i sehadet...

derse o biri,abartmis mi olacak acaba?

tabi ki böyle bir diyalog söz konusu dahi olmaz...

imanin rükunleri bellidir ve islamin da...

tarikat,bir seyhe intisab etmek bunlarin arasinda yoktur.

tarikat,kemalat usullerini izah eder,seyh de,kabiliyetli ise kendisine tabi olanlar ve istekli, azimli,onlari tecrübi kemalat yolunda çalistirir.

bugün kemalat için çalisanlar çok az,hiç ender hiç kadardir.

umumen seyhler,imanda sebat edilmesi adina tavsiyelerde bulunuyorlar civarlarina.. .

mertebeler,ulasmalar,fena,beka halleri neredeyse hayal oldu.

iste bu mertebe almis,makam sahibi dediklerimizden biri,bir uygunsuz sözüyle fena ediveriyor insani...

mesayihin çevresindekilere bakiyorsunuz,disardakilerin hastaliklari neyse, ayni hastaliklara duçarlar...

benim yolum senin yolun hadisesi kisir çekismelerdeler. ..

ortada yol takip edecek nitelikte eleman yoktur!

eger gördügümüz - söz ile adam dövmek ise- tarikatin remzi,sokakta da var haddizatinda,tarikata girerek,zaman harcamaya luzum yoktur!


tarikata dair bu aralar bazi yazismalara sahit oldum.

yazisma,yorumlamalar ve takip edilen usul ile kanaat sahibi olmus olsaydim; tarikatlarda tasavvuf olmadigina kanaat getirirdim; lakin Allah teala,bize nasib etti de tarikatinda tasavvuf ile istigal eden kamilleri bizzat tanidim...

kemalat,olgunluk olarak tarifleniyor ise,tarikat müdafasi adi altinda,sair müslümanlara nakislik isnad etmek asla tasavvufun mesguliyeti degildir.

tasavvuf erbabi,kendi noksanindan,gayrinin haline muttali olamayacak kadar,zatinin kusur taraflari ile mesgul olanlardir.

tasavvuf,özlesmektir...

huzuru engelleyen beseri sifatlardan ictinabtir.

bu vasif bende yok!

benden gayri herkeste masallahi zirve yapmis var,gördügüm...

bir seyh'in elini öpmek ile imanini garantilemis havasinda ne kadar çok insan varmis meger...

seyh'ini övdükçe,imani bileylenenler!

seyh'in sözlerine tabi' olmayi acaba böyle mi algiliyorlar?

seyh ne için vardi,neye davet ediyordu?

benligine mi?

asla!

o halde, bu ne?

benlik davasi...

horoz dögüsü!

tarikat güm,tarikatsiz pat...

benim seyhim senin seyhini döver aymazligi...

sen tarikatta degil misin? bittin sen! ebediyyen sana ve sen gibilere cennet haram! çünkü sen asla peygambere ulasamayacaksi n patavatsizliklari !

tabi bunlari abartarak ifade ediyorum ki,kimse üstüne alinmasin!

heyhat!

kamillerden biri bana birgün demisti ki:

ben daha ne yapayim!? ancak bu kadar zabdedebiliyorum!

gücüme gitmisti bu sözü...

kendi kendime: o halde ne diye o posttasin diye sormustum...

tevbe ediyorum simdi!

bu anlayisin zararini azaltabilmek ile meger üstün bir sanat icra ediyorlarmis da ben farkedememisim!

ya bir de zabdetmemis olsalardi!?

düsünmek bile istemiyorum...


bir mürsid i kamilin elini tutmadan,mürsid nedir bilmeden,dag baslarinda,kirlarda, köylerde,mezralarda yasamis, yasayan,ölmüs nice Allah dostlari vardir ki,birçok mürsidi onlarin elini belki öpmeye heves ettirecek kadar duru ve berrak imanlari vardir.

insanlar sadece metropollerde yasamiyorlar.. .

benim köyümde vardi bir tanesi...ne mürsid duymus, ne tarikat bilmis,hizir da bilmez, namazini asla geçirmemis,ne dua etse,duasi makbul!...akin akin insanlar ona dua istemeye gelirlerdi.. .

bizim sözümüz sözün kayda bagli olarak ifade edilmesine tenkiddir.

söz diyor ki:

mürside baglanmadan rasulullah'a ulasilmaz...mürsidsiz olmaz!

bilakis bal gibi de olur ve olacaktir da...

ama ender olur; ama çok olur...bu,Allah'in takdiratindandi r...

Allah Teala'dan daha hakiki mürsid yoktur,iman ile çarpan yürege...

seyh, insani bu iman ile tanistirmada köprüdür.o iman hasil olunca seyhin de isi biter...

rasulullah'a varamamak ne demektir?

peygamber'in dinine iman eden kim böyle bir yaftayi kabullenir?

peygambere giden yolun pasaportunun vizesi bende denilir mi?

kelime-i sehadet getiren, namazini kilan, zekatini veren, haccini -gücü varsa yapan- orucunu tutan, zarurat i diniyyeye dair inkari olmayanlar peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin ümmeti degil midir?

aleyhisselam,onlari 'ümmetim' diye sahiplenmemis midir de

onlar ile peygamber arasina bir duvar gibi tarikati dayamak söz konusu olsun!

tarikat, peygamber aleyhisselam'i n üstün ve müberra dinini ihsan ile daha yekîn yasama sanatini talim eder...

tarikatsiz olmaz, tarikat ile olmaz...bunlar içi bos sözlerdir..içini yasam doldurur...

yasam...

yasam...

yasam...

ismail arslan

Selam Sevgi ve Dua ile


Hayatin Icinden Islam

MollaCami.Com