Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
"Verdigim rizki yerken isyân ediyorsun!.."
"Verdigim rizki yerken isyân ediyorsun!.."
Insanin nefsi,Allahü teâlâya isyân ve can düsmani olan seytâna da itâat etmek istemektedir.Allahü teâlâya isyân edene fâsik,baskalarinin isyan etmesine sebep olana da fâcir denir.Harâm isledigi bilinen fâsik sevilmez.Bid'ati yayanlari ve zâlimleri sevmek,günâhtir.Hadîs-i serîfte;
(Fâsikin fiskina mâni olmaya kudret varken,kimse mâni olmazsa,Allahü teâlâ,bunlarin hepsine,dünyâda ve âhirette azâb yapar) buyuruldu.
Âdem aleyhisselâm, Allahü teâlâya;
-Yâ Rabbî! Cehennem ehlinin ameli nedir? diye arz edince
Allahü teâlâ;
(Bana sirk kosmak ve gönderdigim Peygamberlere inanmamak ve ilâhî kitâplarimda olan emir ve nehyimi tutmayip,bana isyân etmektir) buyurmustur.
Bir gün Peygamber efendimize;
-Yâ Resûlallah! Geçmis ümmetlerden bir kismina zelzele ile azâb yapildi,toprak altinda kaldilar.Halbuki bunlarin arasinda sâlihler de vardi,diye arz edilence,Resûlullah efendimiz;
-Evet,sâlihler de birlikte helâk oldular.Cünkü, Allaha isyân olunurken susmuslar,onlardan ayrilmamislardi, buyurmustur.
SALIHLERE YAPILAN AZAP!..
Allahü teâlâ,Yûsa aleyhisselâma vahyederek;
(Kavminden kirk bin sâlih kimseye ve altmis bin fâsik kimseye azâb yapacagim!) buyurur.
Yûsa aleyhisselâm;
-Yâ Rabbî!Fâsiklar,azâbi hak etmistir.Sâlihlere azâb yapmanin sebebi nedir? diye arz edince,Cenâb-i Hak;
(Benim gadab ettiklerime,onlar gadab etmedi.Birlikte yediler, içtiler) buyurmustur.
Ibrâhîm bin Edhem hazretleri,nasîhat isteyen kimseye buyurur ki:
"Günâh yapacagin zamân,Allahü teâlânin gönderdigi rizki yeme! Rizkini yiyip de,Ona isyân etmek,dogru olur mu? Ona âsî olmak istersen,Onun mülkünden çik! Mülkünde olup da, Ona isyân etmek,lâyik olur mu? Ona isyân etmek istersen, gördügü yerde günâh yapma! Görmedigi bir yerde yap! Onun mülkünde olup,rizkini yiyip,gördügü yerde günâh yapmak, uygun degildir."
Imâm-i Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
"Iyice düsünmeli ve anlamalidir ki,herkese her ni'meti gönderen,yalniz Allahü teâlâdir.Hayâtimiz,aklimiz,ilmimiz,gücümüz,görmemiz,isitmemiz,söyleyebilmemiz,hep Ondandir.Insanlari güçlüklerden,sikintilardan kurtaran, duâlari kabûl eden,dertleri,belâlari gideren hep Odur. Riziklari yaratan ve ulastiran yalniz Odur.Ihsâni o kadar boldur ki,günâh isleyenlerin rizkini
kesmiyor.Günâhlari örtmesi o kadar çoktur ki, emrini dinlemeyen,yasaklarindan sakinmayan azginlari, herkese rezîl,rüsvâ etmiyor.
Affi ve merhameti o kadar çoktur ki,cezâyi ve azâbi hak edenlere azâb vermekte acele etmiyor.Ni'metlerini, ihsânlarini,dostlarina ve düsmanlarina saçiyor.Kimseden bir sey esirgemiyor.Bütün ni'metlerinin en üstünü,en kiymetlisi olarak da,dogru yolu,saâdet ve kurtulus yolunu gösteriyor. Yoldan sapmamak ve Cennete girmek için tesvîk buyuruyor. Cennetteki sonsuz ni'metlere,bitmez, tükenmez zevklere ve kendi rizâsina,sevgisine kavusabilmemiz için,sevgili Peygamberine uymamizi emrediyor.
Allahü teâlânin ni'metleri günes gibi meydândadir. Baskalarindan gelen iyilikler,yine Ondan gelmektedir.Bunun için,her yerden, herkesten gelen ni'metleri gönderen hep Odur.Ondan baskasindan iyilik,ihsân beklemek,emânetçiden, emânet olarak bir sey istemeye benzer.Insanin, bu ni'metleri gönderen Allahü teâlâya,gücü yettigi kadar sükretmesi,insanlik vazîfesidir.Aklin emrettigi bir vazîfe, bir borçtur."
"AZA KANAAT ETMIYORSUN!.."
Netice olarak herkes, kendi kusûrlarini görmeli,Allahü teâlâya karsi yaptigi kabâhatleri düsünmelidir.Allahü teâlânin,kendisine cezâ vermekte acele etmedigini,rizkini kesmedigini bilmeli ve isyâni terk etmelidir.Hadis-i kudsîde buyuruldugu gibi:
(Ey insanoglu,sanki ebedî kalacakmis gibi dünyalik yigmaya çalisiyorsun.Her gün ömrün eksiliyor,farkinda degilsin.Aza kanâat edip hamdetmiyorsun.Cok istiyorsun,ne kadar çok versem yine doymuyorsun.Benden sana her gün yeni riziklar gelirken,senden bana çirkin ameller geliyor.Ne tuhaftir ki, verdigim rizki yerken bana isyân ediyorsun.)
Osman Ünlü
Selam Sevgi ve Dua Ile