Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Rabiül-evvel ve veladet

Res

Reb

Rabiül-evvel ve veladet
Birilerinin peygamberin hayati diye ortaya koydugu modele baktigimiz zaman, söyle bir tablo ortaya çikar; hiç gülmeyen, hep somurtan, insanlarla hiç sakalasmayan bir peygamber.
Ilk bakista böyle bir kanaatin olusmasi da normaldir. Zira öyle büyük bir sahsiyetin gülmesi, eglenmesi, insanlarla sakalasmasi, espri yapmasi mümkün mü diye düsünebilir kisi. Fakat O yüce peygamberin (as) hayatinda latifeye bolca yer oldugunu rahatlikla söylememiz mümkün.
Hz. Mevlanaya ait bu konuda çok veciz bir sözden bahsedilir: Bir insanin urucu/miraci ne kadar yüce ise, inisi de o nispette büyük olur.
Yani bir insan manen ne kadar yüce ise madden yani insanlar arasina karismasi o ölçüde yüce ve kusatici olur. Sahip oldugu manevi makam ona rol yapma ihtiyacini hissettirmez. Rol yapma geregini duymaz. Insanlar bana geregince hürmet ve saygi göstermezlerse ben ne yaparim diye bir derdi olmaz onun. Her aninda rabbiyle olan, kullarin ne düsünecegiyle mesgul olur mu hiç?
Bu tip ucuz sahsiyetler ancak bulundugu makami ehli olmadigi için rol keserek isgal eden kimselerdir.
Aslinda Allah dostlari da ayni peygamber gibi, yerinde ve zamaninda bolca latife yaparlar.
Bilen bilir, yasayan unutmaz. Ama onlarin latifesinde de hikmet vardir.
Bir çoklarimiz gibi ben de merak ederdim acaba Hz. Peygamber sakalasir miydi diye?
Sunu öncelikle ifade edelim ki, Cenab-i peygamber (as)in hayatinda sakaya/latifeye bolca yer vardir.
Bu düsünceyi teyit babindan Hz. Enes (ra) söyle buyurur: Resulüllah, çocuklarla sakalasmada insanlarin en önde olani idi.
Hz. Peygamber (as) saka/latife yaparken belli ölçülere riayet ederdi:
Saka bile olsa sadece dogruyu söylerdi.
Saka da olsa gereksiz yerde münakasa etmezdi.
Insanlari korkutmazdi.
Alay ederek sakalasmazdi.
Hz. Peygamber gibi Onun engin müsamahasindan olsa gerek, sahabe de saka yapardi.
Bunun bir çok misalinden en dikkat çekenlerden bir de Hz. Nuayman (ra)dir.
Bu sahabe Resulüllah ile bile sakalasmisti: Medineye iyi veya yeni bir sey geldigi zaman onu veresiye satin alir ve Resulüllah (as)a hediye ederdi. Borcunu ödeme zamani gelince ödeyemezdi. Alacakliyi alip Hz. Peygambere götürür ve Ya Resulullah ben bir vakit sana bir sey hediye etmistim ya, onun parasini bu adama öde derdi. Resulullah da: Sen onu bana hediye etmistin ama deyince söyle derdi: Bu güzel seyi sana laik görmüstüm, ama param yok ne yapayim.
Resulullah alacaklinin parasini öderdi ama Nuaymana hiç kizmazdi. Hatta bu sahabeyi ne zaman görse kendisini gülmekten alamazdi. Bu sahabenin bir sefer esnasinda kendisini kizdiran sahabe Süveybiti kölem diye satmasi da onun meshur sakalarindandir. (Bu hareket saka da olsa yalan söylememek ölçüsüne ters düsse de bu sahabenin yapisi çok farklidir.)
* Hz. Enes (ra)dan: Bir adam Resulullaha: Ey Allahin resulü beni bir deveye bindir deyince, Resulullah da ona: Seni bir devenin yavrusuna bindirecegim dedi.
Adam: Ey Allahin resulü ben deve yavrusunu ne yapayim (ona binilmez ki) deyince.
Resulüllah (bütün develerin bir baska devenin yavrusu oldugunu kastederek): Yoksa deveyi bir baska sey mi dogurdu? buyurdu.

* Hz. Enes (ra)dan gelen bir rivayette: Resulüllah (as) kendisine Ya Zül Üzüneyn yani ey iki kulakli diye hitap ederek, kedisiyle sakalasirdi.
*Ensardan mizahçi bir zat vardi. (Bir gün yanindakilerle sakalasirken) Resulüllah elindeki çubugu saka yollu bögrüne dürttü. Bunun üzerine adam: Ya Resulellah canimi acittin, kisas istiyorum dedi. Resulüllah bunun üzerine:Haydi kisasini ya buyurdu. Adam: Sizin üzerinizde gömlek var, oysa benim üzerimde gömlek yoktu. Gömleginizi çikarindedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber gömlegini çikarip bögrünü açti. Adam Resulüllah (as)i kucaklayip bögrünü öpmeye basladi ve: Ben bunu arzu etmistim ey Allahin resulü dedi.
Bu misalleri çogalmak mümkün. Alemlere rahmet olarak gönderilen bir insanin, beser nevinin en yücesi bir zatin latife/sakasinda da rahmet oldugu muhakkaktir.
Veladet/dogum kandili dolayisiyla, O yüce peygamberin dünya hayatimizda; alemlere rahmet vasfindan, ahirette de sefaati uzma/en kapsamli sefaat vasfindan doya doya yararlanmamizi dua ve niyaz ederek bütün Müslümanlarin Rabiül-evvel ayini dolayisi ile idrak edecegimiz veladet kandilini tebrik ederiz.


Makaleler

MollaCami.Com