Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Hadis ilminin Temelleri

[H4]Hadis ilminin Temelleri[/H4]

Sünnetin Kur'an dan sonra ilk basvurulacak merci olmasi ve Kur'an'in pratiGe geçirilmesi açisindan islami ilimler arasinda hadis ilimlerinin ne kadar önemli olduGunu belirtmeye hacet yoktur. Kur'an ayetleri bize hiç bir bozulma olmadan ulastiGi için onun orijinalliGini arastirmaya gerek yok ise de, bize ulasan sünnetin hangilerinin ne doGrulukta ulastiGini arastirmak hadis ilimlerinin konusu olmustur.

Bugün islam'a gönül vermis, onun derdini kendine dert edinmis herkesin hadis ilimlerine dair temel bilgileri - yalnizca ana hatlari ile de olsa - bilmesi gerektiGi kanaatindeyiz. Nasil ki matematik ile ilgili dört islem gibi temel bilgileri bilmek bir insani matematik uzmani yapmiyorsa, temel hadis usulü bilgilerini bilmek de bir müslümani muhaddis yapmayacaktir. Ama yine de bu bilgiler, hadis öGrenirken, hadis eserlerine bakarken, onlarin saGlikli ulasip ulasmadiGini anlamada yardimci olacak, o kisiyi hadis/haber alma ve verme suuru ile donatacaktir. iste bu düsünce ile müteakip bölümlerde hadis ilimlerine temel seviyede küçük bir giris yapmak amaçlanmaktadir.



--------------------------------------------------------------------------------

HADiS iLiMLERi


Hadis ilimleri deyince ilk olarak akla ilm-u dirayet-il-hadis gelir. Bu ilim dalinda hadisin kuvvet derecesi, doGruluGu, bizlere saGlikli bir biçimde ulasip ulasmadiGi arastirilir. Dirayet/Rivayet ikilisi bir bakima kalite/kantite ikilisine benzer. Mesela tek bir kanaldan gelen dirayeten güçlü bir hadisin, bir kaç kanaldan gelen yani rivayeten güçlü gözüken bir hadisden daha sahih olmasi pek ala mümkündür.

Hadis ilimlerinden bir diGeri de ihtilaf-ul-hadis'dir. Bu ilim dali sihhaten ayni kuvvette olup birbiri ile uyusmayan iki hadis arasindaki ihtilafi çözmekle mesgul olur. Bu durumlarda muhaddisler ve fakihler cem ve te'lif, tercih, nesh ve tevakkuf denilen metodlar kullanirlar.

Hadis rivayet eden kisilerin rivayete ehil olup olmadiklarini arastiran ilim dalina da cerh ve ta'dil veya nakd-i rical denir. Bu ilim dali hem sahislar hakkinda bilgi toplamak, hem de bu bilginin objektifliGinin saGlanmasi açisindan ve bu kimselerin hangi kriterlere göre hadis rivayetine ehil olup olmayacaklarinin tesbiti bakimindan çok zor ve çok mesuliyetlidir. iste bu yüzden Buhari, Yahya b. Main, Ahmed b. Hanbel, Hafiz Zehebi gibi az sayida alim bu isin hakkini verebilmislerdir.



--------------------------------------------------------------------------------

HADiS iSTiLAHLARi


Her ilim dalinin bir terminolojisi olduGu gibi hadis ilimlerinin de istilahlari vardir. Hadis istilahlari anlasilmadikça hadis usulü de anlasilamaz. Hadis istilahlari çok sayida olduGu için asaGida sadece bir kismina temas edilecektir:

Ravi, hadisi rivayet eden kisidir. Bir ravi hadisi baskasindan aldiGinda aldiGi kisiye o ravinin seyh'i denir. Hadisi alan ravi de talib'dir. Hadis almaya ahz, baskasina rivayet etmeye de eda tabir edilir.
Sened, hadisi rivayet eden raviler zinciridir.

Cerh ve ta'dil ilminde ravilerin kalitesini belirtmek için sika (hadis rivayetine tam ehil kisi) dan vadda (hadis uyduran kisi) ya kadar çesitli tabirler kullanilir. Bir ravi, durumu arastirildiktan sonra, ya bu iki uçtan birinde, ya da arada bir yerde deGerlendirilir.
"Sika" da iki sart aranir: Adl ve zabt. Adl ravinin hadisi bozmadan rivayet eden dürüst bir müslüman olmasi, zabt ise hafizanin kuvvetli olmasi özelliGidir.

Hadisin ne sekilde rivayet edildiGi de önemlidir. Bunlardan bazilarina sema, kiraet, icazet denir. Sema talibin seyhden doGrudan isitmesidir. Kiraet ise talibin hadisleri bir yazili metinden okuyarak seyhine arz etmesi, seyhin de onlari rivayet ettiGini onaylamasidir.

Burada, yazili belgelere günümüzde haber bakimindan verilen önemi göz önüne alarak bir noktaya dikkat çekmekte yarar var:

Sema, hadisçilerin nazarinda en saGlam ahz yoludur. Her ne kadar ilk hicri asirlarda hadislerin yazilmasi vuku bulmus aksini iddia eden müstesriklere gereken cevaplar verilmisse de bu, semanin birinci derecedeki önemini azaltmaz. Çünkü hadis tahsilinde asl olan kalitedir. Mesela tarihi bir vesika bulunsa hadisçiler su sorulari soracaklardir: Bu vesikayi kim yazmistir? Bu kimse haber vermede ne kadar dürüsttür? Vesikada yazdiGi haberleri öGrenip yazincaya kadar hafizasinda bozmadan tutabilmis midir? Olayi bizzat kendisi mi müsahede etmistir yoksa baskasindan mi almistir? YazdiGi haber siyasi ise, bu kisi taraf midir veya ona yazdirilmis midir? Daha sonra bu vesikada tahrifat yapilmis midir? GörüldüGü gibi vesikanin sahte olmadiGi bilinse bile bu yetmemektedir. Halbuki haberin doGrudan raviden dinlenmesinde bu zorluklar en aza iner. Elbette ki ravi hadisi ahz ederken seyhin hadisi hem ezberden bilip, hem de yazdiGi bir k

kardes saolasin gönlümüzü hos ettin..


Hadis ve Sünnet

MollaCami.Com