Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):

"Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur?" diye sormuştu. (Yanındakiler hayretle):

"Ey Allah'ın Resûlü, yani böyle bir hal mi gelecek?" dediler.

"Evet, hatta daha beteri!" buyurdu ve devam etti:

"Emr-i bi'l-ma'rufta bulunmadığınız, nehy-i ani'l-münker yapmadığınız vakit haliniz ne olur?" diye sordu. (Yanındakiler hayretle:)

"Yani bu olacak mı?" dediler.

"Evet, hatta daha beteri!" buyurdular ve sormaya devam ettiler:

"Münkeri emredip, ma'rufu yasakladığınız zaman haliniz ne olur?" (Yanında bulunanlar iyice hayrete düşerek):

"Ey Allah'ın Resûlü! Bu mutlaka olacak mı?" dediler.

"Evet, hatta daha beteri!" buyurdular ve devam ettiler:

"Ma'rufu münker, münkeri de ma'ruf addettiğiniz zaman haliniz ne olur?" (yanindeki Ashab:) "Ey Allah'ın Resûlü! Bu mutlaka olacak mı?" diye sordular.

"Evet, olacak!" buyurdular."

Rezin tahric etmiştir. Bu rivayet daha muhtasar olarak Ebu Ya'lâ'nın Müsned'inde ve Taberâni'nin el-Mu'cemu'l-Evsat'ında tahric edilmiştir. Heysemi, Mecma'u'z-Zevaid'de kaydetmiştir (7, 281).

___________________________________________________________________

Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde,gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecektir.

İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Allah'tan hakkıyla hayâ edin!" buyurdular. Biz:

"Ey Allah'ın Resûlü, elhamdülillah, biz Allah'tan hayâ ediyoruz" dedik. Arıcak O, şu açıklamayı yaptı.: "Söylemek istediğim bu (sizin anladığınız haya) değil. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batnı ve onun ihtivâ ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, âhireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur. "

Tirmizî, Kıyâmet 25, (2460).

"Ashabım aynen yıldızlar gibidir;kim onlardan herhangi birisine uyarsa,doğru yolu bulur."(Hadis-i Şerif, Şihabü'l-Ahbar)

İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Son nefesini vermedikçe Allah, kulun tevbesini kabul eder. "

Tirmizî, Da'avât 103, (3531); İbnu Mâce, Zühd 30, (4253).

Yüce Allah söyle buyurmustur.Melekler saf saf dizilmis beklerken Rabbinin (emri)geldigi vakit(hersey ortaya cikacak)(fecr,22),
Yani onlar cok güzel bir düzün icinde saf olurlar.Namazda saf olmak ve saflari düzelmek icin dinin koydugu kaideye mi uyulur?
Hz.Peygamber´in söyle buyurdugu riayet edilmistir:
"Melek´lerin Rableri katinda saf saf durduklari gibi saf baglayip dursanizya
Ona
Ya Rasulellah!Melekler .Rableri katinda nasil saf olurlar? denildi
Rasulullah (s.a.v)
"ilk saflari tamamlarlar ve safta sikisik dururlar."953)
Yine Rasulullah´in (s.a.v.) söyle bir hadisi vardir:
"insanlar ezanla ilk safta neler oldugunu bilseler ve bunlara nail olmak icin kura cekmekten baska care bulamasalar mutlaka kura cekerler(954)
Rasulullah´in (s.a.v.)birde su hadisi vardir:Erkek saflarin en hayirlisi ilk saftir. en hayirsizi da en saftir"955)
Sünenlerde namaz kilanlarin önce birinci safi sonra ikinci safi tamamlamalarini aciklayan hadisler vardir kim cemaaten önce gelir ve ilk safa durmayip baska saflara durursa dine muhalefet etmis olur.

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :

Kim Allah Teala hazretlerinin rızası için bir derece tevazu izhar eder (alçak gönüllü) olursa, Allah, onu bu sebeple, bir derece yükseltir. Kim de Allah a bir derece kibirde bulunursa, Allah da onu bu sebeple bir derece alçaltır, böylece onu esfel-i safiline (aşağıların aşağısına) atar.

Kütüb-i Sitte, 7235

------------------------------------------------------------------------------
"Yağmurlardan sonra büyürmüş başak; meyvalar sabırla olgunlaşırmış..."