Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Degismeyen Gündemimiz

Degismeyen Gündemimiz

Yegâne Rabbimiz Allah Teâlâ,yalnizca ve hiçbir sirk kosmadan Kendisine ibadet etsinler diye yarattigini insan kullarina,emir ve nehiylerini bildirip onlar için örnek olsun diye kendilerine gönderdigi son Nebi ve son Rasulü Muhammed (s.a.s) kuluna Su emri vermisti:

"(Öncelikle)en yakin hisimlarini (asiretini)uyar." (1)
Kendisini risaletle gönderen Rabbi Allah\'dan bu emri alan yegâne önderimiz ve hayat örnegimiz Rasulullah(s.a.s), Abdullah Ibn Abbas (r.anhuma)'nin anlattigi gibi,Safa Tepesi üzerine çikip yükseldi ve:

"Ey Fihr ogullari! Ey Adiyy ogullari!" diye bütün Kureys soylarini oymak oymak nîda etmeye basladi.Nihayet çagrilanlar,oraya toplandilar.Cagrilanlardan her hangi biri oraya çikmaya muktedir olmadigi zaman,toplantida ne olacagina bakmasi için bir elçi göndermisti.Kureys'le beraber Ebu Leheb de geldi.

Rasulullah (s.a.s), bu topluluga hitaben:
"(Ya Kureys) haydi bana reyinizi haber verin! Ben size,su vadide bir takim düsman düsman süvarîleri vardir,sizin üzerinize baskin yapmak istiyorlar diye haber versem, bana inanirmisiniz?" buyurdu.

Topluluk:
- Evet, inaniriz! Biz,senin üzerinde yaptigimiz her tecrübede, senin dogru sözlü oldugunu tesbit ettik,dediler.
Rasulullah (s.a.s):

"Öyleyse ben size,siddetli bir azabin önünde sizleri uyarip sakindiriciyim!"buyurdu.

Bu hitabe üzerine Ebu Leheb:

- Yazik sana! Bundan sonraki günlerde hüsrâna,zarara ugrayasin! Bizleri,bu konusma için mi burada topladin? dedi.

Bu sözleri üzerine su sûre indi:
"Ebu leheb'in iki eli kurusun,kurudu ya.
Mali ve kazandiklari kendisine bir yarar saglamadi.
Alevi olan bir atese girecektir.
Esî de,odun hamali (ve)
Boynuna bükülmüs bir ip (baglan mis) olarak." (Mesed/ Tebbet,111/ 1-5)(2)

Önderimiz Rasulullah (s.a.s),o günden sonra basta bu ümmetin Fir'avn'i Ebu Cehil ve Ebu Leheb olmak üzere Mekke'nin müsrik egemen tagutlarin engellemesine ragmen,bütün engelleri asarak,risalet görevini yerine getirmeye çalismisti…Tevhîd akîdesinden asla taviz vermeyev Rasulullah (s.a.s) amellerin efdali olan "Allah'a ve Rasulüne Iman'i (3)anlatmaya ve insanlari bu degismez hakikate davet etmeye bütün gücüyle gayret etti.O günden sonra ve ömrünün sonuna kadar,O'nun degismeyen gündemi,"Kelime-i Tevhîd" yani"Lâ ilâhe Illallah" oldu Ve Kiyamete kadar gelecek ümmetine de bunu mirasi birakti:

"Degismeyen gündemimiz Lâ ilâhe illallah!"
Hayat örnegimiz Rasulullah (s.a.s),insanlara "Kelime-i Tevhîd" i teblig edip,onlarin dünyada ve ahirete kurtuluslarinin bu kelime oldugunu,kalben tasdik,dil ile ikrar edip ikrar ederek geregini yaparak,aleyhinde hiçbir suç islememek gerekir gercegini anlatiyordu…

Malik b.Kinâne ogullarindan bir adam anlatiyor:
Rasululla(s.a.s)'i,Zûl-Mecâz çarsisinda dolasirken ve söyle derken gördüm:

"Ey insanlar,Lâ ilâhe illallah deyin de kurtulusa erin!"
Ebu Cehil ise,öte yandan O'nun yüzüne toprak atip söyle diyordu:

- Ey insanlar,bu adam, sizi dininizden etmesin!O,sizden, dininizi birakmanizi,Lât ve Uzzâ'yi birakmanizi istiyor!

Amma Rasulullah (s.a.s),ona hiç aldirmadan (görevine devam ediyordu). (4)

Rasulullah(s.a.s),insanlari kurtulusa davet ederken,Ebu Cehil onlari,sirkin ve küfrün karanliklarina davet edip, sirk ve küfür üzere direnmelerini telkin ediyordu… Rasulullah(s.a.s),insanlari hakka ve aydinliga,huzura ve mutluluga,kardes olmaya ve barisa davet ederken,Ebu Cehil, onlari batila,kargasaya,isyana, hüsrana ve zarara davet ediyordu…

Rasulullah (s.a.s),Âlemlerin Rabbi olan Allah adina davet ederken,insanlarin seytanlasmisi olan Ebu Cehil,iblis adina davet ediyor ve tagut oldugunu apaçik ortaya koyuyordu…

"Allah iman edenlerin velisi(dostu ve destekleyicisi)dir. Onlari karanliklardan nura çikarir.Inkâr edenlerin velisi ise, taguttur.Onlari,nurdan karanliklara çikarirlar.Iste onlar,atesin halkidirlar,orda süresiz kalacaklardir." (5)

Sirk ve küfür hükümleriyle yönetilen Mekke'nin egemen tagutlari,Rasulullah(s.a.s)'in benzeri olmayan kurtulus çagrisini çok iyi anliyorlardi…Eger insanlar,dünyada kendilerine izzet ve seref verecek,ahirette ise kendilerini ebedî cennetlik kilacak "Lâ ilâhe illallah" kurtulus mesajina inanacak ve geregini amel olarak yapacak olurlarsa, egemen zalim tagutlarin düzeni yikilacak, devletleri ve hükümetleri yerle bir olup tarihe karisacakti…

Kullara kul olmaktan kurtulan insanlar,Allah'a kul olacak, o zaman egemen tagutlarin yalanci ilâhlari ortaya çikacaktir… Kendilerinin de,Allah'in birer aciz kulu oldugu anlasilacak ve kendilerinin hevâlarindan ortaya koyduklari hükümlerin hiçbir tanesine itaat edilmedigi gibi, cahiliye düzenine ait olan bütün anlayislar ayaklar altina alinacaktir…

Ebu Cehil ve yandaslari olan Mekke'nin egemen tagutlari, bunun için "Lâ ilâhe illallah" mesajinin insanlara ulasmasini engelliyor ve O,mesaji insanlara teblig vazifesi ile vazifeli olan Rasulullah(s.a.s)'nin sesini susturmak istiyorlardi…Onlarin çagdas izleyicileri de,Rasulullah (s.a.s)'in izinde giden ve degismeyen gündemimiz olan'Lâ ilâhe illallah'i yaymak isteyen muvahhid mü'min Müslümanlar için ayni seytanî tavri sergilemektedirler…

Onlarin öncüsü olan Ebu Cehil:
-"Ey insanlar,bu adam, sizi dininizden etmesin!O,sizden, dininizi birakmanizi,Lât ve Uzzâ'yi birakmanizi istiyor!" diyordu…

Evet,müsrik ve egemen tagut Ebu Cehil,"Lâ ilâhe illallah" deyin de kurtulun!\" mesajinin hakikatini çok iyi kavramisti…"Lâ ilâhe illallah" her türlü sirkin ve küfrün birakilmasi demektir…Her türlü beserî ve tagutî ideolojiyi terk etmek ve her türlü gayr-i Islamî düzenleri reddetmek demektir…

"Lâ ilâhe illallah",tagutu,bütün kurum ve kuruluslariyla, bütün inanç ve ameliyle, bütün örf ve adetleriyle reddetmek, sonra Allah'a katiksiz iman etmektir…

Söyle buyurur Rabbimiz Allah:
"Dinde zorlama (ve baski) yoktur.Süphesiz,dogruluk (rüsd) sapikliktan apaçik ayrilmistir.Artik kim tagutu tanimayip Allah'a inanirsa O,sapsaglam bir kulpa yapismistir,bunun kopmasi yoktur.Allah, isitendir, bilendir." (6)

Önderimiz Rasulullah(s.a.s),Allah tarafindan bu mesajla, bu hakikat ile gönderildi…"Lâ ilâhe illallah" deyip, yeryüzünde Allah' hükümlerini geçersiz kilan,Allah'in hükümlerinin yerine ilâhlastirdiklari nefislerinden kaynaklanan hükümleri geçerli kilan egemen zalim tagutlari reddedip,"Illallah" deyip yalnizca Allah'a iman ederek,O'nun hükümlerini kabul edenler,sapasaglam kurtulus kulpuna yapismislardir…

Rasulullah(s.a.s),Rabbimiz Allah tarafindan bu vazife ile gönderildi: Tagutlarin reddi, kula kul olmaktan kurtulmak kalbdeki,beyindeki ve disindaki putlarin ve
putlastirilan'larin paramparça edilip kirilmasi,Allah'in bir taninmasi ve O'na hiçbir seyin ortak edilmemesi!..
Amr Ibn Abese es-Sülemî(r.a.)anlatiyor:

Ben, Rasulullah (s.a.s)'e:

-Sen,Kimsin? dedim.
"Ben Peygamberim!"cevabini verdi.
-Peygamber ne demektir? dedim.

Rasulullah (s.a.s):
"Beni, Allah gönderdi!" buyurdu.

- Seni ne ile gönderdi? dedim.

"Allah beni,akrabaya yardim edilmesi,putlarin kirilmasi, Allah'in bir taninmasi ve O'na hicbir seyin ortak kilinmamasi(vazifesi)ile gönderdi!" buyurdu. (7)

Rib'î b.Hiras(r.a)'dan Âmirogullarinadan biri,basindan geçeni söyle anlatti:

Rasulullah(s.a.s),bana izin verdi,yanina geldim ve dedim ki:
-Bize ne getirdin ?

"Ben size,sadece Allah'a ibadet etmeniz,hiçbir seyi ortak kosmamaniz,Lât ve Uzzâ,gibi putlari terk etmeniz, gece-gündüz bes vakit namaz kilmaniz,her sene bir ay oruç tutmaniz,Kutsal mabede (Kabede)hac yapmaniz ve zenginlerden alinip fakirlere dagitmaniz seklinde hayir getirdim." buyurdu." (8)

Rasulullah(s.a.s)'in getirdigi her seyi hayir olan,ondan baska hiçbir hayir bulunmayan hak bu idi!..

Rabbimiz Allah,Rasulullah(s.a.s)'e ve O'nun sahsinda bütün muvahhid mü'min müslüman kullarina hitaben söyle buyurur:

"Su halde bil,gerçekten Allah'dan baska ilah yoktur (Lâ ilâhe illallah)."(9)

"Senden önce hiçbir Rasul göndermedik ki,ona sunu vahyetmis olmayalim: Benden baska ilâh yoktur.Öyleyse Bana ibadet edin." (10)

Gerek en son Nebî ve en son Rasul Rasulullah (s.a.s)'e, gerekse O'ndan önceki Nebîlere ve Rasullere degismeyen tek hakikat vahyedilmistir: "Lâ ilâhe illallah!..

Bütün Nebîler ve Rasuller (Allah'in salât ve selâmi üzerlerine olsun),kendilerine vahyedilen "Kelime-i Tevhid" hakîkatini kavîmlerine teblig ettiler…Onlarin bu hakikatle tanismasina vesile oldular…hidayete ermeleri ve hakka iman edip idrak edrak etmelerini sagladilar…Kendilerînden sonra gelen iman ehli nesillere "Lâ ilâhe illallah"i vasiyet ettiler…

Abdullah Ibn Amr(r.a)'in rivayetiyle Rasulullah (s.a.s) söyle buyurur:

"Allah'in Peygamberi Nuh (a.s)'in vefati yaklasinca, ogluna söyle dedi:

-Ben, sana vasiyetimi söylüyorum:
Sana iki seyi emrediyor ve sana iki seyi yasakliyorum!
Sana,"Lâ ilâhe illallah"i emrediyorum.Cünkü yedi kat göklerle yedi kat arz,eger bir terazi kefesine konsa ve "Lâ ilâhe illallah" da diger kefesine konsa,bu Tevhid,onlara daha agir basardi.Eger yedi kat göklerle yedi kat arz,uçsuz bucaksiz bir çember olsalar,onlari,"Lâ ilâhe illallah ve Sübhanallahi ve bi hamdihi" kelimeleri kirardi.Cünkü bu kelimeler,her yaratigin duâsidir ve bunlarla hersey riziklanir.

Bir de,Allah'a ortak kosmaktan ve kibirlenmekten seni men'ediyorum." (11)

Rabbimiz Allah Teâlâ söyle buyurur:

"Kendi nefsini asagilik kilandan baska,Ibrahim'in dininden kim yüz çevirir? Andolsun,Biz O'nu dünyada seçtik,gercekten ahirette de O salihlerdendir

Rabbi O'na: 'Teslim ol' dediginde (O:)' Âlemlerin Rabbine teslim oldum' demisti.

Bunu Ibrahim ogullarina vasiyet etti,yakub da:'Ogullarim, sübhesiz Allah sizlere bu dini seçti,siz de ancak Müslüman olarak can verin' diye benzer bir vasiyette bulundu)." (12)

Rasullerin vasiyeti: Iman ve Teslimiyet…Tevhid ve Islam…

Katiksiz iman eden teslim olur…Gerçek teslim olanlar, katiksiz iman edenlerdir…"Lâ ilâhe illallah" deyip iman edenler,imanlarinin geregi olan teslimiyeti gündeme getirir ve Rableri Allah'a asla sirk kosmadan ibadet eder,yani Islam'in geregi olan Salih ameller islerler…

Dinleri,yegâne hayat nizamidir: Islam.
Önderleri,tek önder: Rasulullah(s.a.s)."Sizin ilâhiniz tek bir ilâhtir,O'ndan baska ilah yoktur.O, bagislayandir, esirgeyendir,"(13)

Ilk insan,ilk Peygamber ve ilk medeniyet korucusu Âdem (a.s)'dan,son Rasul ve son Nebî Rasulullah(s.a.s)'e kadar bütün peygamberlerin degismez gündemi "Lâ ilâhe illallah" idi.Peygamberlerin miras biraktiklari dâvâ da,"Lâ ilâhe illallah" dâvâsidir…Muvahhid mü'minler,ilâhî dâvânin varisleri ve yeryüzünün halifeleridirler…

Yerde ve göklerde Allah'dan baska hiçbir ilâh olmadigina iman eden muvahhid mü'minler,hükmüne itaat edilecek yegane Rabbin Allah Teâlâ olduguna sübhesiz inanirlar…"Lâ ilâhe illallah"in geregi,hükmün,yani bütün egemenligin yalnizca Allah'in olduguna iman etmektedir…Bu da,Allah'dan baskasina kulluk etmemeyi,yani onlarin hükümlerine göre yasamamayi gündeme getirir…Hükmüne tabî olunup hayatini Ona göre düzenleyecek tek ve ortaksiz merci,Allah Teâlâ'dir…

"Hüküm,yalnizca Allah'indir.O,Kendisinden baskasina kulluk etmememizi emretmistir.Dosdogru olan din iste budur.Ancak insanlarin çogu bunu bilmezler."(14)

"Lâ ilâhe illallah",dünya hayatinda izzetin,ahirette ise cennetin anahtaridir…Dünya hayatlarini "Lâ ilâhe illallah"a göre düzenleyenler izzet üzere yasarlar…Dünyada "Lâ ilâhe illallah"in geregi gibi yasayan izzet sahibi kullar, ahirette cenneti hakkederler…

Muaz b.Cebel(r.a)'in rivayetiyle söyle buyurur Rasulullah (s.a.s) :
"Cennetin anahtari: Lâ ilâhe illallah (diye) sehadet etmektir." (15)

Iyâd el-Ensarî (r.a)'dan
Rasulullah (s.a.s) söyle buyurur:

"Lâ ilâhe illallah,Allah katinda çok degerli bir kelimedir. Allah katinda yeri çok büyüktür.Kim tam bir ihlâs ve sadakat içinde onu söylerse,Allah onu,cennete koyar.Kimde onu inanmayarak söylerse,kani korunur,mali da korunur.Amma yarin Allah'a kavustugunda hesabi görülür." (16)

Dünya hayatlarinda imtihan edilen insanlar,dünyada da, ahirette de kendisinden hesaba çekilecekleri hakikat,"Lâ ilâhe illallah"dir…Âlemlerin Rabbi Allah kendilerini,"Lâ ilâhe illallah" konusunda hesaba çekecek ve bu mukaddes kelimeye karsidurumlarindan soracaktir…Bundan dolayi "Lâ ilâhe illallah" muvahhid mü'minlerin degismeyen gündemidir… Buna imandan ve imandaki ihlâstan sorulacaklari gibi,onu, yasayip,yasatmaktan,teblig ve dâvetten de sorulacaklardir…

Enes b. Malik (r.a)'dan.
Rasulullah (s.a.s):

"Rabbine andolsun, onlarin tümüne (bunu) soracagiz.
Yapmakta olduklari seyleri." (Hicr, 15/ 92-93) ayeti hakkinda söyle buyurdu: "Rasulullah (s.a.s) sözünden." (17)
Ilim ehlinden bir cemaat, Allah Teâlâ'nin su:

"Rabbine andolsun,onlarin tümüne soracagiz.Yapmakta olduklari seyleri." (Hicr, 15/ 92-93).

" Kavlî hakkinda:
-(Sorulacak sey) Lâ ilâhe illallah"dir, dediler. (18)

et-Tirmizî el-Hakîm der ki:

"Bize göre bunun anlami,Lâ ilâhe illallah'in dogru ve samimi olarak söylediginden ve ona geregi gibi bagli kaldigindan sorulacaktir.Cünkü yüce Allah,Kur'ân-i Kerim'de ameli de söz konusu ederek: "Yapmakta olduklari seyleri" diye buyurmakta, söylemekte olduklari seyleri diye buyurmaktadir.Her ne kadar sözün de,dilin ameli olarak kabul edilmesi mümkün ise de, bununla asil kastedilen, dilcilerin örfen kabul ettikleri sözün söz,amelinde amel oldugu seklindedir.

Rasulullah (s.a.s)'in: "Lâ ilâhe illallah'tan" diye buyurmasi,ona tam anlamiyla bagli kalinmadigindan ve söylenen o sözün muhtevasina samimiyetle bagli kalinmadigindan sorulacaktir,anlamindadir.

Nitekim Hasan el-Basrî(rh.a) de söyle demistir:

-Iman, bos seyleri temennî etmekle olmadigi gibi, din de temennî ile olmaz.Fakat O,kalblerde yer eden, amellerin de dogruladigi seydir!" (19)

Abdullah Ibn Amr b. el-Âs (r.a)'in rivayetiyle söyle buyurur Rasulullah (s.a.s):

"Birbirinizin içinde iman,elbisenin eskimesi gibi eskir. Allah'dan,kalblerinizdeki imani yenilemesini dileyin." (20)

-Ya Rasulullah,imanimizi nasil yenileyelim? sorusuna,
Rasulullah (s.a.s):

"Lâ ilâhe illallah'i çok söyleyin!" diye cevablamaktadir. (21)

Önderimiz Rasulullah (s.a.s)'in böyle buyurmasi,Rabbimiz Allah Teâlâ'nin emridir:

"Ey iman edenler,Allah'a, Rasulüne, Rasulüne indirdigi Kitaba ve bundan önce indirdigi kitaba iman edin." (22)
Rabbimiz Allah:

"Ey iman edenler, iman ediniz!" diye buyururken imanin, muvahhid mü'minlerin degismeyen gündemi oldugunu ve devamli canli tutulmasi beyan buyurmaktadir… Iman,yani "Lâ ilâhe illallah,Muhammedu'r- Rasulullah" devamli ve canli tutulmalidir…Her anda tazelenmeli ve suurlu beyan edilmelidir…Kalbde yer edinip,amellerle de dogrulmasi gerekir…

Abdullah b. Büsr (r.a) anlatiyor:
Adamin biri:

-Ya Rasulullah,Islâm'in (nafile) ibadetleri bana fazla geldi ve bana (devamli yapabilecegim) bir seyi bildir ki,ona sarilayim! dedi.

Rasulullah (s.a.s) söyle buyurdu:

"Zikrin (Allah'i anmanin) en faziletlisi,Lâ ilâhe illallah kelimesidir ve duânin en faziletlisi,el-hamdulillah sözüdür." (24)

Muvahhid mü'minlerin dili devamli "Lâ ilâhe illallah" zikri ile islak olmalidir…Hiç degismeyen gündemleri" "Lâ ilâhe illallah" olmalidir…Böylece ümmetin vaat eti ciddî bir sekilde gündeme gelir…"Lâ ilâhe illallah"a katiksiz iman edip geregini yapan bütün mü'min müslümanlar,tek yürek ve tek bilek hâlinde hep birlikte Allah'in ipine,yani hayat kitabimiz Kur'an-i Keri'e simsiki sarilir ve kurtulusa ererler…

"Lâ ilâhe illallah" imanlari ve gündemleri olan muvahhid mü' minler,Islâm topraklarini isgal eden sirk ve küfürle yöneten yerli ve yabanci bütün tagutlari reddeder,onlardan uzaklasir,onlarla asla uzlasmazlar…Tagutlardan iliskilerini kesen ve "Lâ ilâhe illallah" merkezli bir araya gelen mü'min Müslümanlar kurtulusa ererler…Islâm topraklarini isgal eden zalim egemen tagutlarinin iktidarlarin yikilmasi ve sömürülerinin bitmesi,mü'min müslümanlarin "Lâ ilâhe illallah"in etrafinda bir araya gelmeleriyle gerçeklesir… Dünyada kurtulus oldugu gibi,ahirette Cehennem atesinden de kurtulustur…

Itban b. Malik (r.a)'in rivayetiyle Rasulullah (s.a.s) söyle buyurur:

"Sübhesiz ki Allah,Allah rizasini arayarak Lâ ilâhe illallah diyen kimseyi atese haram etmistir!" (25)

Abdullah Dai

1)SÞuara, 26/214. 2) Sahih-i Buhârî, Kitabu\'t- Tefsir, B.233, Hds. 290-291. Sahih-î Müslîm, Kitabu\'l- Iman, B.89,Hds. 355. 3)Kitabu\'l- Iman, B.17, Hds.19. Sahih-î Müslîm, Kitabu\'l-Iman, 36, Hds.135-136. Sünen-i Tirmizî, Kitabu Fedailu\'l- Cihad, B. 22, Hds.1709. Sünen-i Neseî, Kitabu\'l- Iman, B.1, Hds.4952. 4)Imam Muhammed b. Muhammed b. Sülayman er-Rûdânî, Cemu\'l-Fevaid- Büyük hadis külliyati, çev. Naim Erdogan, Ist. 2003, C.3, sh. 258, Hds. 6395. Ahmed b, Hanbel, müsned, c. 4, sh. 84\'den. Muhammed b. ishak, Siyer, çev. Sezai Özel, ist-1991, sh. 294. 5)Bakara, 2/257. 6)Bakara, 2/256. 7) Sahih-î Müslîm, Kitabu Salati\'l-Müsafirin, B. 52, Hds. 294.Imam Ahmed b.Hanbel,el-Müsned, çev. Rifat Oral, Konya, 2003, c. 4, sh. 98- 100, Hds. 178/1048. 8) Imam Ahmed b Hanbel, el- Müsned, c.1,sh. 89, Hds. 17/59. Imam Buhârî, Ebedü\'l-Müfred, B. 502, Hds.1084. 9) Muhammed, 47/19. 10)Enbiya, 21/25. 11) Imam Buhârî, Ebedü\'l-Müfred, B.251, Hds. 548. Ahmed b Hanbel, Kitabü\'z-Zühd, çev. Mehmed Emin Ihsanoglu, Ist. 1993, c.1, sh-87, Hds.282. Imam Nesâî, Amelu\'l-yevmi ve\'l-Leyle-Hadisler Isiginda Günlük Hayat, çev. Mehmet Yolcu, ist.1996, C.2, sh. 206-207, Hds.832. 12) Bakara, 2/130-132. 13) Bakara, 2/163. 14) Yusuf, 12/40. 15) Hatib-i Tebrizî, Miskatu\'l-Mesabih, Kitab\'l- Iman, Fasil: 3, Hds. 40 (39). Ahmed b Hanbel, Müsned, (c.5,sh.242)\'den. Aclunî, Kesfu\'l- Hafa, C.2, sh.192, Hds. 2322. Imam Aclunî (rh.a)\'în notu: \"Hadis zayiftir. Buhârî\' deki Vehb\'in rivayeti, bunu teyid eder. 16) Imam er-Rûdânî, Cemu\'l-Fevaid, C.1, sh-23, Hds.28. Benzâr\'dan. 17) Sünen-i Tirmizî, Kitabu Tefsiru\'l-Kur\'ân, B.16, Hds.3333. Ibn Kesir, Hadislerle Kur\'ân-i Kerim Tefsiri, çev. Dr. Bekir Karliga- Dr. Bedrettin Cetiner, Ist. 1996, c.9, sh. 4413-4414. Ebu Ya\'la el-mavsilî, Ibn Cerîr ve Ibn Ebu Hatim\'den. 18) Sahih-i Buharî, Kitabu\'l- Iman, B.17 (Bab basliginda), Ibn-Kesir, a.g.e, c: 9, sh. 4413. Ibn-i Ömer (r.anhuma) ve Mücahid (r.ha)\'in görüsü. 19) Imam Kurtubî, El-Câmiu-li Ahkamil Kur\'an, Cev. M. Besir Eryarsoy, Ist. 2000, C. 10, sh. 94.20) Imam er-Rûdânî, Cemi-ul Fevâid, C.1, sh. 39, hds 110. Tâberânî, Mu\'cemu\'l-Kebir\'den. Ayrica bkz. Hakîm, Müstedrek, C.1, sh.4.21) Imam er-Rûdânî, Cemi-ul Fevâid, C.1, sh. 39, hds 111. Ahmed B. Hanbel, Müsned, C.2, sh. 159\'dan, Imam Suyutî, Cami-us Sagir, Muhtasari, Tercüme ve serhi, Cev. Ismail Mutlu vdg. Ist. 1996, C.2, sh. 288, hds. 1915 (3581) Imam Hafiz-el Munzîrî, Hadislerle Islam- Tergib ve Terhib, Cev. A. Muhtar Büyükçinar vdg, Ist. t.y, C. 3, sh. 367, hds 12, Tâberâni\'den. 22) Nisâ 4/136. 23) Sünen-i Tirmizi, Kitabu-d -Daavat, B.4, hds. 3597. Sünen-i Ibn-i Mâce, Kitabu\'l Edeb, B.53, hds, 3793. Ahmed Ibn-i Hanbel, Kitabu\'z-Zühd, C.2, sh. 551, hds. 2370. 24) Sünen-i Ibn-i Mâce, Kitabu\'l Edeb, B. 55, hds. 3800, Sünen-i Tirmizi, Kitabu\'d Daavat, B. 8, hds. 3605. 25) Sahih-i Buhari, Kitabu\'s Salât, B. 46, hds. 72.Kitabu\'r Rikâk, B.6, hds.11. Sahih-i Müslim, Kitabu\'l Mesacid, B.47, hds. 263. Abdullah Mübarek, Müsned, Cev. Tevhid ajans, Ist. 1998, sh. 19-20, hds 43.

Alinti

Selam Sevgi ve Dua Ile

be değerli ve kıymetli bilgiler herkes tarafından okunmalı


Hayatin Icinden Islam

MollaCami.Com