Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Dervis Zarafeti

DERVIS ZARAFETI

Vaktiyle Istanbul'da, artik hangi devirdeyse, Padisahla Sadrazam arasinda:
Mollalar mı daha mukemmeldir, dervisler mi? diye bir muhasebe gecmis.

Sadrazam: Mollalar!.. demis, Molla Efendiler daha mukemmel olsalar gerekdir!.. deyince, Padisah: Eh! demis, pekala!.. Onu ogrenmek zor degil!..

Sadrazam: Nasil olacak bu?

Padisah: Kolay!.. demis, bu hafta filan gun Istanbul'un butun kalburustu mollalarini saraya davet edin, aksam yemegine!.. Yemekte aliriz bunun cevabini!..

Irade teblig edilmis, aksam butun mollalar sarayda toplanmis. Padisahla Vezir de tebdil-i kiyafetle ulemanin arasina karisarak ve hepsini de ikisi birlikte kume kume dolasarak: Hos geldiniz, safalar getirdiniz!.. efendim, Mollalar hazerati olarak, aranizda en ulunuz, en aliminiz, en onde geleniniz kimdir? diye sual etmisler.

Hem anket yapiyorlar, hem de olgunluklarini tartiyorlar?

Kime ve hangi kumeye ugradilarsa, hepsi de: Taniyamadin mi? iste karsinda duruyor ya!.. Yani ben! der gibi bir tavir sergilemisler. Hic birisi de: Filandir! diyememis, herkes, hepsi kendisine yontmus.

Bu yoklama islemi bittikten sonra, padisah vezir'e: Hani, demis, kemali nerde mollalarin? Hepsi kendi beniyle memlu!.. Digergamlik olgunlugunu gormedim hic birisinde ben!.. ama dur!.. Bitmedi!.. Dahasi var!.. Bir sinavdan daha gecsinler, gorelim bakalim ne yapacaklar!..

Karsilasma faslindan sonra sofraya buyur edilmisler. Sofraya da kume kume oturtulmus mollalar yine.Kumelerin ortasinda buyuk buyuk genis Sultani Saray Sinileri... Her sininin ortasinda buyuk yemek lengeri...Herkese ayni kaptan yedirmek ve nasil yiyeceklerini olcmek icin de uzun uzun, birer metrelik kasiklar vermisler mahsustan.Bakalim ne yapacaklar ve nasil lokmalanacaklar, diye..

Kesmekes olmus ortalik tabii. Dogru durust yemek yiyemedikleri gibi, birbirlerinin ustunu basini da batirmislar, homurdanarak cikmislar: Bu ne bicim ziyafet boyle? Hem ac kaldik, hem rezil olduk!.. olmaz olsun boyle davet! diyerek cikmislar.

Ertesi hafta ayni davet ayni ziyafet dervisler icin de tekrarlanmis. Padisah ve Vezir, yine tebdil-i kiyafetle kume kume butun dervislere: icinizde hanginiz daha ilerde? Hanginiz daha yucelerde seyran ediyor? diye sormuslar. Hepsi de, ya yanindakini ya karsisindakini gostermis!.. O onu, o onu, o onu, hepsi birbirini gostererek tam bir tevhid hali, vahdet sergilemisler.

Sonra sofraya oturmuslar,ayni zerafet, ayni digergamlik orada da devam etmis.Sofralar buyuk, kaplar tek ve kasiklar uzun ya!.. Tarikat terbiyesi icinde edindikleri zerafetle, hepsi birbirini kollayarak, herkes kendi kasigiyla karsisindakine lokma vermis.. O ona, o ona, o ona!.. Tamam!.. Ondan sonra da, bir de sofra virdi, sofra ilahisi:

Haktan gelen nimeti,
Yedik Elhamdulillah!
Zillullahtan serbeti,
Ictik Elhamdulillah!

Hak nimetin bol ede,
Doysun hem bay, hem geda,
Herkese versin Huda,
Doyduk Elhamdulillah,

Padisahim cok yasa!
Kaybetti Vezir pasa!
Sirdan gelen nidayi,
Aldik Elhamdulillah!..

demisler, bitirmisler. Padisah da, vezir de erimisler tabii...

masaallah kardesim.

bu güzel ve anlamli hikayeyi bizimle paylastiginiz icin tesekkür ederiz.

Bu güzel hadiseyi bizlerle paylastiginiz icin Rabbim razi olsun.

Dervis anlayisiyla yasamayi Rabbim (c.c.) hepimize nasip etsin....


Selametle kalin....

bizlerin daha 40000 firin ekmek yememiz lazim


Tasavvuf

MollaCami.Com