Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


NAMAZ KILMAYANLAR

NAMAZ KILMAYANLAR

Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk "radıyallahü anh" buyuruyor ki, beş namaz vakitleri gelince, melekler der ki: (-Ey Âdem oğulları, kalkınız! İnsanları yakmak için hazırlanmış olan ateşi namaz kılarak söndürünüz.) Bir hadîs-i şerîfte, (Mü'min ile kâfiri ayıran fark, namazdır) buyuruldu. Ya'nî mü'min namaz kılar, kâfir kılmaz. Münâfıklar ise, bazan kılar, bazan kılmaz. Münâfıklar, Cehennemde çok acı azâb görecektir. Müfessirlerin şahı, Abdullah ibni Abbas "radıyallahü anhümâ" diyor ki, Resûlullahdan "sallallahü aleyhi ve sellem" işittim. Buyurdu ki: (Namaz kılmayanlar, kıyâmet günü, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulacaklardır). Hadîs imâmları söz birliği ile bildiriyorlar ki: (Bir namazı, vaktinde âmden kılmayan, ya'nî namaz vakti geçerken, namaz kılmadığı için üzülmeyen, kâfir olur). Veya ölürken îmânsız gider. Ya, namazı hâtırına bile getirmeyenler, namazı vazîfe tanımayanlar ne olur? Ehl-i sünnet âlimleri, sözbirliği ile buyurdular ki, ibâdetler îmândan parça değildir. Yalnız, namazda sözbirliği olmadı. Fıkh imâmlarından, İmâm-ı Ahmed ibni Hanbel, İshak ibni Râheveyh, Abdullah ibni Mübarek, İbrahim Nehaî, Hakem bin Uteybe, Eyyub Sahtiyânî, Dâvud Tâî, Ebû Bekr ibni Şeybe, Zübeyr bin Harb ve daha birçok büyük âlimler, bir namazı âmden, ya'nî bile bile kılmayan kimse kâfir olur dedi. O halde, ey din kardeşim, bir namazını kaçırma ve gevşek kılma! Seve seve kıl! Allahü teâlâ kıyâmet günü, bu âlimlerin ictihadlarına göre cezâ verirse ne yaparsın?

Hanbelî mezhebinde, bir namazı özürsüz kılmayan, mürted gibi katlolunur. Yıkanmaz, kefenlenmez ve namazı kılınmaz. Müslümânların mezarlığına gömülmez ve mezarı belli edilmez. Dağda bir çukura konur.

Namaz kılmayan kimse, Şâfi'î mezhebinde, mürted olmaz ise de, cezâsı katldir. Namaz kılmıyan için Mâlikî mezhebinin hükümleri Şâfi'î hükümlerinin aynıdır.

Namaz kılmayan, Hanefî mezhebinde, namaza başlayıncaya kadar habsolunur veya kan akıncaya kadar dövülür.

Beş şeyi yapmıyan, beş şeyden mahrûm olur:

1 - Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını göremez.

2 - Uşrunu vermeyenin tarlasında, kazancında bereket kalmaz.

3 - Sadaka vermiyenin vücudunda sıhhat kalmaz.

4 - Düâ etmiyen arzusuna kavuşamaz.

5 - Namaz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefeste Kelime-i şehâdet getiremez.

Bir hadîs-i şerîfde buyuruldu ki:

"Namazı özürsüz kılmayan kimseye, Allahü teâlâ onbeş sıkıntı verir. Altısı dünyada, üçü ölüm zamanında, üçü kabirde, üçü kabirden kalkarkendir.

Dünyada olan altı azâb:

1 - Namaz kılmıyanın ömründe bereket olmaz.

2 - Yüzünde, Allahü teâlânın sevdiği kimselerin güzelliği, sevimliliği kalmaz.

3 - Hiçbir iyiliğine sevâb verilmez.

4 - Düâları kabûl olmaz.

5 - Onu kimse sevmez.

6 - Müslümânların iyi düâlarının buna faydası olmaz.

Ölürken çekeceği azâblar:

1 - Zelîl, kötü, çirkin can verir.

2 - Aç olarak ölür.

3 - Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.

Kabirde çekeceği acılar:

1 - Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.

2 - Kabri ateşle doldurulur. Gece gündüz onu yakar.

3 - Allahü teâlâ kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Hergün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir an bırakmaz.

Kıyâmette çekeceği azâblar:

1 - Cehenneme sürükliyen azâb melekleri yanından ayrılmaz.

2 - Allahü teâlâ, onu kızgın olarak karşılar.

3 - Hesabı çok çetin olup, Cehenneme atılır."

Yabancı Dil Egitim Merkez


Tasavvuf

MollaCami.Com