Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


ELİNDEKİ GÜZEL KOKUNUN SIRRI NE?

hepimizin ailesinde vardır büyüklerimiz.işte rabbimizin onlara verdiği değeri anlatıyo bu hikaye.
yeni gelin olmuş bir kadın kaynanasıyla beraber oturuyormuş.kaynanası hastalanmış yatalak olmuş.gelin hiç gocunmadan herşeyini yapmış.ama gün geçtikçe kaynanasıda dahada geri gidiyormuş.gelin birgün sağ elindeki güzel bir koku olduğunu farketmiş.bu koku gün geçtikçe artmış,tarif edilmesi mümkün olmayan güzellikte bir koku olmuş.kaynanası vefat etmiş.o kokuda o öldükten sonra gittiğini farketmiş.kadın arayış içine girmiş bu koku neden elime geldi ve neden kayınvalidem öldükten sonra gitti.bu soru onun kafasını çok kurcalamış.sonra aklına kendi annesi gelmiş birdeona bakim belki hizmetini görünce yine o koku gelir demiş.annesine bakmaya başlamış.bütün işlerini yapmış ne derse bir dediğini iki etmiyormuş.ama yinede bu koku hiç gelmiyomuş.kadın bir hocaya bu durumu anlatmış.hoca ona,sen annene bakmakla yükümlüsün.ne yaparsan yap onun hakkını ödeyemezsin.ancak kayınvalidene bakmakla yükümlü değilsin Allah yaptığın bu güzellikten dolayı eline peygamberimizin kokusunu vermiş ve o öldüğündede almış.yani o sana verilen bir mükafattı demiş.
ne mutlu o kadına ki o kokuyu en azından almış.Allah herkese böyle ödüller nasip etsin.

çok güzelsin demişler bir bak şu aynaya demişler,eline ayna vermişler.kendi yüzüne baktıkça mahçupluğundan utanmış terlemiş ve o terler kırmızı gül olmuş.bunu dün mescidde öğrendim ve çok hoşum gitti.kırmızı gülün yaradılışı böyle olmuş dedi hocamız.tüylerim diken diken oldu çoookkkkkk hoşuma gitti onun teri bile okadar mübrekki.offff yaa çok şanssızım keşke o dönemlerde olsaydım keşke peygamberimizi görebilseydim,O nun yakınında olabilseydim:(

''Ben sözlerim Muhammed’i (a.s.m.) övmüş, güzel göstermiş olmadım; aksine Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmdan bahsetmekle sözlerimi güzelleştirmiş oldum. (İmam-ı Rabbanî, Mektubât, 1: 58.)''

Evet, şu Söz güzeldir. Fakat onu güzelleştiren, güzellerin güzeli olan evsâf-ı Muhammediyedir.

On Dört Reşahâtı tazammun eden On Dördüncü Lem’anın
BİRİNCİ REŞHASI: Rabbimizi bize tarif eden üç büyük küllî muarrif var. Birisi şu kitâb-ı kâinattır ki, bir nebze, şehâdetini on üç lem’a ile, Arabî Nur Risâlesinden On Üçüncü Dersten işittik; birisi şu kitâb-ı kebîrin âyet-i kübrâsı olan Hâtemü’l-Enbiyâ Aleyhissalâtü Vesselâmdır; biri de Kur’ân-ı Azîmüşşandır. Şimdi, şu ikinci bürhan-ı nâtıkı olan Hâtemü’l-Enbiyâ Aleyhissalâtü Vesselâmı tanımalıyız, dinlemeliyiz.
Evet, o bürhanın şahs-ı mânevîsine bak:
Sath-ı arz bir mescid, Mekke bir mihrab, Medîne bir minber; o bürhan-ı bâhir olan Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bütün ehl-i imâna imam, bütün insanlara hatip, bütün enbiyâya reis, bütün evliyâya seyyid, bütün enbiyâ ve evliyâdan mürekkeb bir halka-i zikrin serzakiri; bütün enbiyâ hayattar kökleri, bütün evliyâ tarâvettar semereleri bir şecere-i nurâniyedir ki, herbir dâvâsını, mu’cizâtlarına istinad eden bütün enbiyâ ve kerâmetlerine itimad eden bütün evliyâ tasdik edip imza ediyorlar. Zîrâ, o ''La ilahe illallah'' der, dâvâ eder. Bütün sağ ve sol, yani mâzi ve müstakbel taraflarında saf tutan o nurânî zâkirler, aynı kelimeyi tekrar ederek, icmâ ile mânen ''Doğru dedin ve söylediğin haktır'' derler.
Hangi vehmin haddi var ki, böyle hesapsız imzalarla teyid edilen bir müddeâya parmak karıştırsın.
_______________________________________________________________________
Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde,gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecektir.


Hayatin Icinden Islam

MollaCami.Com