Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


:: Ölüm İndirmede Gökler , Ölü Püskürtmede Yer ::

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer

İslâm çoğrafyası bir kurban bayramını daha acı, gözyaşı ve ıstırap içerisinde geçiriyor...

FİLİSTİN: Günlük ortalama maddi hasarın 15 milyon doları aştığı Filistin’de, seçimle işbaşına gelen meşru Filistin hükümeti, ABD, AB, BM ve İsrail tarafından tanınmıyor. Filistin parlamentosu Siyonist rejimin aralıksız saldırıları dolayısıyla şu ana kadar "tam kadro" bir oturum gerçekleştiremezken, Filistin şehirleri arasına İsrail tarafından kurulan barikatlar dolayısıyla Filistinli parlamenterler ancak telefonla parlamento toplantılarına katılabiliyorlar. ABD, AB ve BM Filistinlilere direnişe son vermeleri çağrısında bulunurken, İsrail, üst düzey Filistinli yöneticilere ve parlamenterlere yönelik düzenli suikastlara devam ediyor, onlarca parlamenter de İsrail zindanlarında tutuluyor.

IRAK: Günlük ortalama ölü sayısının 150’yi geçtiği Irak, adeta bir can pazarı. Tüm dünyanın gözleri önünde asılsız iddialarla ABD tarafından işgal edilen Irak’ta bir yandan Emperyalist-Siyonist güçler tarafından mezhepler arası çatışma körüklenirken, bir yandan da Irak’ın zengin petrol rezervleri Washington ve Londra başta olmak üzere Batılı ülkelerin başkentlerine doğru hızla pompalanmaya devam ediyor. Tam bir toplumsal kaosun ve iç savaşın yaşandığı Irak’ta, ABD söz konusu kaostan yararlanarak Ortadoğu’nun tüm enerji kaynakları üzerinde resmi tekel haline gelirken, İsrail ise gayrı resmi pazarlamacı konumunda. Resmi kayıtlara göre ABD’nin Irak’ı işgal etmesinden bu yana 650 bin Iraklı katledilirken, gene yüz binlerce insan da ya evsiz kaldı ya da kendi topraklarından göç etti.

AFGANİSTAN: Terörü yok etmek bahanesiyle ABD ve müttefikleri tarafından geniş çaplı bir katliamla gerçekleştirilen işgal, bugün dünyanın en büyük terör eylemlerinin NATO güçleri tarafından Afganlara uygulanması sonucunu doğurdu. Günlük ölü sayısının 50’yi geçtiği Afganistan’da, ABD ve NATO güçlerinin yanlışlıkla öldürdüğünü iddia ettiği Afganların sayısı ise haftada ortalama 15 olarak belirtiliyor. Afganistan’ın sahip olmuş olduğu enerji kaynaklarının denetimi ise tamamen ABD’nin tasarrufunda. Köylerin ve kasabaların birkaç dakika içerisinde NATO güçleri tarafından yok edilmesi, hayatın rutin bir parçası haline getirildi.

SUDAN: Afrika’nın gıda ambarı olarak tanımlanan Sudan’da özellikle 1989 yılında gerçekleşen İslâmi dönüşüm sürecinden sonra ABD ve BM doğrudan müdahalelerle Sudan’ı istikrarsızlığa sürükledi. Darfur bölgesi ile ilgili Batılıların Sudan’a uyguladıkları yaptırımlar sonucunda Sudan’ın güney ve kuzey olmak üzere ikiye bölünmesi öngörülüyor. İç savaş koşullarının hâkim olduğu Sudan’da gelişime katkı sağlayabilecek tüm tesisler ABD uçakları tarafından aralıklarla bombalanmaya devam ediyor.

ETİYOPYA - SOMALİ: Somali’de İslâmi grupların güçlenmesi sonucu telaşa kapılan Batılı güçler, Etiyopya’ya askeri destek vererek Somali’ye saldırttı. Açlık ve sefaletin pençesinde kıvranan Etiyopya ve Somali, İslâm ülkelerinin bölgeyi tamamen Batılılara bırakması dolayısıyla Müslüman kanının oluk oluk aktığı bir coğrafya haline geldi. İslâmi kesimin güçlenmesinden rahatsız olan Batılı güçler ise, İslâmi bir iktidarın ülkenin başına geçmesinden ise, her iki ülkenin de yok olmasını kendileri açısından elzem görüyorlar.

ÇEÇENİSTAN:ABD ve Rusya arasında yürütülen gizli görüşmeler sonrasında, ABD’nin Irak’taki enerji kaynakları üzerindeki tekelini kabul etmesi şartıyla Çeçenistan Rusların insafına bırakılmış oldu. Kendi özgün politik atılımlarından yoksun olan İslâm ülkeleri ise, ABD ve Rusya arasındaki bu üstü kapalı anlaşmaya uyarak Çeçenistan’ı kendi kaderine terk etmiş durumda. Hiçbir basın mensubunun ve sivil toplum kuruluşunun giremediği Çeçenistan’da yüzlerce toplu mezarın bulunduğu belirtiliyor.

KEŞMİR: Hindistan, Keşmir'deki Müslümanları ağır bir zulüm ve işkence ile yönetim altında tutmaktadır. Çoğunluğu Hindulardan oluşan ve Müslümanlara karşı özel bir kinle yetiştirilen askerler de kendilerine verilen yetkiyi sonuna kadar kullanarak insanları hunharca öldürüyor, sorumsuzca tutuklayıp işkence ediyor ve bazen de kadınlara tecavüz ediyorlar. Keşmir'deki hastaneler ve sağlık kuruluşları sürekli Hindistan askerlerinin saldırıları sonucunda yaralananlarla dolup taşıyor.

RESUL SERDAR ATAŞ


Güncel & Siyasi Olaylar

MollaCami.Com