Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Abdulkadir-i Geylani (ksa) Hz.leri'nin Menkibeleri

Abdulkadir-i Geylani (ksa) Hz.leri'nin Menkibeleri

Hz. Pir Abdulkadir-i Geylani (ksa) Efendimiz'e Cenab-ı Hakk (cc) Hz.leri nice nice lütuflarda bulunmuş, insanları hidayete eriştirme noktasında ilahi katından çok ikramlar vermiştir.


Hz. Pir Abdulkadir-i Geylani (ksa) Hz.leri anlatıyor: “Küçük idim, Arefe günü çift sürmek için tarlaya gittim. Bir öküzün kuyruğundan tutup arkasından gidiyordum. Hayvan dile gelerek: ‘Ey güzel çocuk! Sen böyle işler için (çift sürmek için) yaratılmadın. Esas vazifene dön.’ dedi. Korktum geri döndüm. Evin yolunu tuttum. Evimizin damına çıktım. Gözüme Hacılar gözüktü. Arafatta vakfeye durmuşlardı. Anneme gidip: ‘Ey gözüm nuru annemf! Beni Allah-ü Teala Hz.leri'nin yolunda çalışmaya bırak. İzin ver, Bağdat'a gidip ilim öğreneyim. Salih zatları ve evliyaları ziyaret edeyim.’ dedim. Annemin gözleri hayretle açıldı, sebebini sordu. Gördüklerimi anlattım. Ağladı, kalkıp babamdan miras kalan seksen altının kırkını kardeşime ayırdı. Yarısını bana verip koltuğumun altına, kaftanıma belli olmayacak şekilde dikti ve: ‘Ey Hayat ağacımın tek çiçeği! Haydi sefere çık ve kemal yolunda ilerle! Her iş ve her harekette doğruluktan ayrılma!’ deyip benden söz aldı. ‘Haydi Allah (CC) rızası için senden ayrılıyorum. Allah (cc) Hz.leri selamet versin. Oğlum, kıyamete kadar da belki yüzünü bir daha göremem. Tekrar ediyorum, eğer Yüce Allah (CC) Hz.leri'ni ve beni hoşnut etmek istersen, doğruluk üzere ol. Bir nefes olsun yalan söyleme. Allah (cc) Hz.leri doğrularla beraberdir.’, buyurdu. ‘Söz ey benim biricik canım annem.’ dedi ve sarılıp annesinin mübarek ellerini öptü öptü, ondan helallik aldı. Her ikisinin de gözleri bulut gibi yaş döküyordu.”

Nur yumağı çocuk küçük bir kafile ile Bağdat'a gitmek üzere yola düştü. Hemedanı geçince birden bire silahlı altmış atlı eşkıya çıkageldi. Kafilenin önünü kesip soydular. Eşkıyalardan biri gelip: “Ey fakir çocuk!” dedi. “Senin de üzerinde bir şeycikler var mı?” Nur yumağı Abdulkadir-i Geylani (KSA) Hz.leri: “Var!” dedi. “Kırk altınım var.” Eşkıya güldü. “Git oradan fakir çocuk.” dedi, onu bırakıp gitti. Bir başkası geldi sordu. “Nerededir?” dedi. “Koltuğumun altındadır.” dedi. Alay ediyor zannederek “Reisimizin yanına yürü” deyip çete reisinin yanına götürdüler. Azılı eşkıya sordu: “Ey çocuk. Kırk altınım var demişsin. Doğru mu bu?” Gavs cevaben: “Evet.” dedi. Eşkiya başı “Nerede?” diye sorusunu tekrarlayınca: “Elbisemin altında dikili.” diye yanıt aldı. O anda elbiseyi hemen kesip baktılar. Gerçekten kırk altını buldular. Eşkıya reisi hayrete düşüp: “Çocuk. Neden söyledin?” diye sordu. Eşkiya başının aldığı yanıt çok enteresan: “Anneme ne olursa olsun doğruluktan ayrılmayacağıma, yalan söylemeyeceğime söz verdim. İhanet edemem.” Eşkıya reisinin birden gözleri pınar oldu ve haykırdı: “Bu çocuk annesine verdiği ahde bu kadar vefa gösteriyor, ben bunca senedir beni yaratıp yetiştiren Rabbime ihanet ediyorum. Tövbe edip eşkıyalığı bırakıyorum” dedi. “Bu çocuk benim kurtarıcım oldu.” Eşkıya reisinin gözyaşı ile tevbe etmesi diğer şakileri de etkiledi. “Ey reisimiz! Şimdiye kadar yol kesmede, eşkıyalıkta başımız idin, şimdi de tevbe etmede ve iyiliğe dönmede reisimiz ol” dediler. Reis: “O halde kervandan aldıklarınızı geri verin.” Kalbleri yosun tutmuş altmış civarında eşkıya Hz. Pir Abdulkadir-i Geylani (KSA) Hz.leri'nin dizinin dibinde tevbe ettiler. Pir Abdulkadir-i Geylani (KSA) Hz.leri Bağdat'a gittiğinde onsekiz yaşında idi. Orada bulunan meşhur alimlerden ilim öğrendi


Hikayeler ve Kissalar

MollaCami.Com