Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


KÜRESEL ISINMA

Dünyaya neler oluyor?
Amerikan, İngiliz ve Avustralyalı bilim adamları ortak bir raporla dünyanın 10 yıl sonra çevre felaketleri açısından geri dönülemez noktaya geleceğini duyurdu. Çünkü dünya ısınıyor.
Karbondioksit oranı artıyor, okyanuslar ısınıyor, buzullar eriyor, deniz seviyesi yükseliyor, orman yangınları artıyor, buzul tabakaları parçalanıyor, göller küçülüyor, kurak dönemler uzuyor, ırmaklar kuruyor, kış sıcaklıkları artıyor, ilkbahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor, bitkiler erken çiçek açıyor, göç dönemleri değişiyor, yaşama alanları farklılaşıyor, kıyı şeritleri erozyona uğruyor, mercan resifleri ağarıyor. Kar yığınları azalıyor, bulut ormanları kuruyor, hastalıklar yayılıyor, yüksek enlemlerde sıcaklık artıyor. Dünyaya neler oluyor?
Rapora göre 1960'lardaki kirlenme buzulların yüzde 20'sini eritti. 300 bilim adamının yürüttüğü araştırma sonuçlarına göre, Kuzey Kutbu'ndaki ısınma dünyanın geri kalanından iki kat daha hızlı. Bugünkü ise 2070'te dünyayı buzulsuz bırakacak, küresel çölleşme olacak, denizler yükselecek.
Dünya küresel ısınma yüzünden 10 yıl içinde geri dönülmez bir noktaya gelecek. Ormanların yok olması sonucu çölleşme yaşanacak, bu tarıma da yansıyacak, deniz seviyesi yükselecek ve dünya salgın hastalıkların pençesine düşecek. Bu felaket senaryoları "korkutucu" fakat "gerçek."

Birleşmiş Milletlerin küresel ısınma senaryolarına göre, tedbir alınmazsa yağmur ormanları çöl olacak, canlı türleri yok olacak.
Fransa'nın başkenti Paris'te yapılan Hükümetlerarası İklim Değişiklikleri Paneli'nde hazırlanan Birleşmiş Milletler raporu, İngiliz Independent gazetesine konu oldu. Gazetenin "Son uyarı" başlığıyla verdiği haberinde "BM raporuna göre 2100 yılında dünya daha sıcak bir yer olacak" denilerek, artan sıcaklıklar ve olası etkileri sıralandı.
* +2.4 derece: Su sıkıntısı başlayacak
Kuzey Amerika'da kum fırtınaları tarımcılığı yok edecek. Deniz seviyeleri yükselecek. Peru'da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek. Mercan kayalıkları yok olacak. Gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karışılacak.
* + 5.4 derece: Denizler 5 m. yükselecek
Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak. Dünyanın yiyecek stokları tükenecek.
* + 6.4 derece: Göçler başlayacak
Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarında düşecek.

AB Komisyonu raporuna göre, Avrupa'da 2072-2100 yılları arasında sıcaklık üç derece artacak ve her yıl 86 bin kişi yaşamını yitirecek.
Küresel ısınma, Avrupa'yı hiç olmadığı kadar vuracak!.. Avrupa Birliği Komisyonu'nun hazırladığı geniş çaplı bir rapor, gelecekte kıtayı ne kadar büyük felaketlerin beklediğini gözler önüne serdi. Rapora göre, küresel ısınmadan öncelikli Akdeniz ülkeleri etkilenirken, Avrupa'da 2072- 2100 yılları arasında sıcaklık 3 derece artacak. Bu nedenle her yıl 86 bin kişi de yaşamını yitirecek. Sıcaklık 3 derece artarsa Tuna nehri taştığında 242 bin, 2 derece artarsa da 135 bin kişi ölecek. Raporda şu ifadeler yer aldı: "İklim değişiklikleri, önümüzdeki yüzyılda Avrupa'nın tüm ekosistemini tamamen değiştirecek. Kıtanın büyük bir bölümünde seller, yangınlar ve tarım veriminde düşüş yaşayacak. Biyo çeşitlilik de azalacak." AB Komisyonu ısınma derecesinin en fazla 2 derecede kalmasını ve üye ülkelerin karbon dioksit emisyonlarını standartlara uygun hale getirmesini istiyor.

Türkiye'de kuraklık alarmı
Doğal Hayatı Koruma Vakfı Türkiye (WWF-Türkiye) tarafından hazırlanan raporda, ''Sulak alanlarımızın kaybının ülkemize nelere mal olduğunu üzülerek görüyoruz. İklim değişikliği nedeniyle de etkilerini daha ağır bir şekilde yaşadığımız kuraklık sorunu karşısında, sulak alanlarımızı korumanın gerekliliği bir kez daha ortaya çıktı'' denildi.
WWF Türkiye'nin yaptığı araştırma sonucu yayınlanan raporda, Türkiye'de toplam sulak alanların 2.5 milyon hektar olduğu, ancak son 40 yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin hektar sulak alanın kurutma, doldurma ve su sistemlerine müdahaleler nedeniyle ekolojik ve ekonomik özelliğini yitirdiği belirtildi.Raporda su kaynaklarının, ancak akılcı kullanım ve yönetim ile tamamen yok olmaktan kurtulabileceği ifade edilerek, şöyle denildi:
''Küresel ısınmanın ülkemizi kuraklıkla vurduğu son dönemde, sulak alanlara ve su kaynaklarına dikkat çeken WWF-Türkiye, sulak alanlarımızın özellikle yeni tarım ve yerleşim alanları açmak için kurutulmakta ya da zarar görmekte olduğunu, yanlış tarımsal sulama ve sulak alanları dikkate almadan tasarlanan su yönetim projeleri nedeniyle yok olduğunu vurguluyor. Doğal servetimizin bir parçası olan ve içme suyu sağlama, taşkın kontrolü, yer altı sularının beslenmesi, iklim değişikliğinin kontrolü, su arıtımı gibi birçok işlevi olan sulak alanlarımızla beraber, başta tarım ve balıkçılık olmak üzere turizm, saz kesimi gibi sulak alana dayalı geçim kaynakları da darbe yiyor.''''Sulak alanları kendi ellerimizle kuruttuk'' denilen raporda, şunlar kaydedildi:
''Bugün geldiğimiz noktada ise sulak alanlarımızın kaybının ülkemize nelere mal olduğunu üzülerek görüyoruz. İklim değişikliği nedeniyle de etkilerini daha ağır bir şekilde yaşadığımız kuraklık sorunu karşısında, sulak alanlarımızı korumanın gerekliliği bir kez daha ortaya çıktı. Yaşamın devamlılığı için elimizde kalan sulak alanlarımızı son derece dikkatli yönetmek ve akılcı kullanmak durumundayız. Aksi takdirde çölleşmeden göçe kadar uzanan bir süreçle karşı karşıya kalabiliriz.''
Raporda, her damla suyun değerli olduğundan yola çıkan WWF(Doğal Hayatı Koruma Vakfı)-Türkiye'nin kamuoyunda bu konuda farkındalık yaratmaya çalıştığı ve ''Suyumuza Sahip Çıkalım'' çağrısıyla suyun doğru kullanımı ve yönetilmesini hedeflediği vurgulandı.

Kutup ayıları İzlanda'ya göç ediyor
Küresel ısınma yüzünden Grönland'ın güney doğusunda bulunan İzlanda kutup ayılarının göçüne sahne oluyor. Kopan büyük buz parçaları, üzerlerinde kutup ayılarını da getiriyor. Denizde hiç bu büyüklükte buz parçalarını görmediğini söyleyen halk ise panik içinde. İzlanda'ya en son 1993'de bir kutup ayısı gelmiş, o da balıkçılar tarafından yakalanarak öldürülmüştü.

Eriyen buzullar tehdit ediyor
Dünyada ardı ardına meydana gelen doğal felaketlerin en önemli sebeplerinden biri olarak gösterilen küresel ısınma tehlikesi giderek artıyor. Amerikan hükümeti'ne bağlı olarak çalışan bilim adamlarının açıkladığı rapora göre dünyanın buzullarla kaplı bölgesi Antartika'da denizler üzerindeki buzlanma 1978'den bu yana yüzde 20 oranında azaldı. Uydu görüntülerini inceleyen Amerikan Ulusal Kar ve Buzlanma Bilgi Merkezi, Antartika'daki buz oranının son yüzyılın en düşük seviyesine ulaştığını açıkladı. Uzmanlar olası felaket senaryolarına göre 2080 yılından itibaren yazları Antartika'daki tüm buzulların erimesi ile doğa felaketleri yaşanacak.

Sibirya kıyamet alameti mi?
Sibirya'da Fransa ve Almanya'nın yüzölçümü genişliğindeki bataklık buzullarının da küresel ısınmaya yenik düştüğü ve erimeye başladığı bildirildi. Gezegenin bu 11 bin yıllık maziye sahip, en geniş donmuş bölgesi; oluştuğundan beri ilk kez eriyerek suya dönüşüyor. Bilim adamlarına göre bu bölge erirken açığa çıkan milyarlarca ton metan gazı atmosferde birikecek ve karbondioksitten 20 kat daha zararlı bu kütle, yeryüzünde sera gazı etkisi yaratabilecek.
OK YAYDAN ÇIKTI
İngiliz New Scientist dergisine göre, buzulların erimesi geri dönüşü olmayan bir süreç. Ve Sibirya, yeryüzünün her köşesinden çok daha fazla ısınıyor. Geçen 40 yıl içinde Sibirya'da sıcaklık ortalama 3 derece arttı. Oxford Üniversitesi'nden Judith Marquand, "Bu gelişmeden kaygı duyduğunu" belirtti. İklim uzmanları da olayı, "Bu tür doğal sistemler bozulmaya başladığında, ok yaydan çıkmış demektir. Hiçbir fren bunu durduramaz" diye yorumladılar.

Çöl sıcakları Türkiye'yi vuracak
Avrupa'da geçen yıl pek çok kişinin ölümüne neden olan çöl sıcaklarının bu yıl yeniden geleceği söyleniyor. Uzmanlanra göre, güneyden gelerek Avrupa'yı etkisine alan bu sıcakların Türkiye'yi de etkilemesi olası gözüküyor. İstanbul ve İç Anadolu'da hava sıcaklıkların 40 dereceye kadar çıkabileciğini belirten uzmanlar, sıcaklık artışının sebebini küresel ısınma olarak yorumluyor.
Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Diren
Sistemler Türkiye'ye Avrupa üzerinden ve güneyden gelir. Bu nedenle bu sıcakların Türkiye'yi etkisi altına alması mümkün... Yapılan projeksiyonlar bu yılın gerçekten sıcak geçeceği konusunda bazı öngörüler veriyor. Yaz döneminde Ankara ve İstanbul için normal sıcaklık 30 derece civarıdır ama bu yaz 40 dereceleri görebiliriz. Bu sıcaklık nemle birleştiğinde özellikle yaşlılar ve çocuklar için büyük sıkıntılara neden olur. Tabi bunun en büyük sebebi kürsel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim değişiklikleri. Yavaş yavaş daha sıcak yazlara daha ılık kışlara alışmak zorunda kalacağız.
İTÜ Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen
Türkiye'de bu sene yaz aylarının sıcak geçmesini bekliyorum. Yazın Afrika'dan Basra'dan gelen sıcaklardan etkileniyoruz. Avrupa'da güneyden gelen sistemler sonucu bu kadar ısınıyor. Basra sistemi bizi daha çok etkiliyor, Dolayısıyla belki Türkiye, Avrupa'dan daha çok sıcakların etkisinde kalabilir ama henüz kesin verilere sahip değilim. Hava sıcaklarının 35 derece ve üzeri olacağını tahmin ediyorum. Ama özellikle de İstanbul için önemli olan nokta hava sıcaklığından ziyade nem oranıdır. Örneğin hava sıcaklığı 35 ise ve nem oranı yüzde 65'in üzerindeyse, biz o sıcaklığı 45 derece hissederiz ve yaz çok sıkıntılı geçer. İnsan sağlığı açısından çok problem yaratır. Tabi Avrupa'da ölümlere neden olan sıcaklar da iklim değişikliğinin sonucu meydana geliyor. Belki 50 sene sonra Avrupa'daki bu sıcakları soğuk hava olarak nitelendireceğiz.

Aral Gölü hızla çöle dönüyor
Bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olan Aral, Asya'nın ortasında bir bataklık ve çöl haline geldi. Küresel ısınma nedeniyle kuraklaşan bölgede yer alan Aral, iki ayrı küçük göle dönümüş durumda. Uzmanlar, sürecin devam etmesi halinde Aral Gölü'nün 2015 yılında tamamen kuruyacağını ileri sürdü.

Çok alametler belirdi
Küresel ısınmanın yaratacağı felaket senaryolarına bir yenisi daha eklendi. Gulf Stream sıcak su akıntısının duracağını belirten Amerikalı bilim adamı iki sonuca vardı. Biri, akıntının kesilmesiyle Avrupa buzul çağına girecek. Diğeri denizdeki planktonlar. Bu küçük canlılar yok olursa balıklar ve insanlar dâhil beslenme zinciri darbe yiyecek.
Dünya büyük bir hızla sona mı yaklaşıyor? Geçen ayın başında İngiliz bilim dergisi Nature'de yayımlanan bir rapor bütün dünyayı hayrete düşürmüş "En kötü kâbuslarımız gerçek oluyor" dedirtmişti. Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bu rapor küresel ısınmanın etkisiyle dünyanın gelecek 50 yıl içinde yaklaşık 11 derece ısınacağını ortaya koymuştu. İşte Nature dergisi bu raporun ardından felaketin yanı başımızda yani Avrupa'da gerçekleşeceğini söyleyen ikinci bir raporu daha okuyucularıyla paylaştı. Amerika'nın Oregon Eyalet Üniversitesi'nden Andreas Schmittner, İngiliz bilim adamlarının vardığı bulguları da dikkate alarak inanılmaz bir araştırmaya imza attı. Schmitter, 11 derecelik bu inanılmaz sıcaklık değişiminin de etkisiyle Kuzey Kutbu'ndaki buzulların eriyeceğini ve eriyen buzların Kuzey Avrupa'nın daha ılıman bir iklime sahip olmasını sağlayan Gulf Stream Sıcak Su Akıntısı'nın (Kuzey Atlantik Akıntısı) durmasına sebep olabileceğini söyledi. En korkunç felaket senaryolarında yer alabilecek bu bulgu yani Gulf Stream'in tamamen durması dünyayı geri dönülmez bir yola sokabilir. Dünyanın kuzey yarıküresinin yeni bir buz devrine girmesine sebep olabilir. Gulf Stream, Meksika Körfezi'nden Atlantik Okyanusu'nu geçerek Kuzey Avrupa'ya ulaşıyor. Ve başta İngiltere, İrlanda, Fransa'nın kuzey bölümü, Belçika, Hollanda ve Almanya'nın iklimlerinin ılımanlaşmasını sağlıyor. Gulf Stream olmadan bu ülkelerin tamamı konumları gereği dondurucu havayla ve çok sert kışlarla karşı karşıya kalacak.


BESLENME ZİNCİRİ FELAKETİ
Schmitter'in araştırması başka bir detayı da ortaya koydu. Gulf Stream'in etkisiyle okyanus boyunca taşınan planktonlar (Suyun hareketiyle pasif olarak sürüklenen küçük canlılar) yani beslenme zincirinin ilk halkaları yok olmuş olacak. Ve başta bu planktonlarla beslenen balıklar olmak üzere bütün beslenme halkası zarar görecek. "Planktonların yok olması ölümcül bir zarar verecektir" diyen Schmitter bilgisayar programında Gulf Stream'in yok olmasının ardından planktonların 500 yılda yok olmasını inceledi. Bu süre zarfında planktonların yüzde 80'lik bölümü yok olacak. Taşıma bandı yüklenmiş torbalar gibi akıntıyla aktarılan bu canlıların yok olması da onlarla beslenen canlıların besinsiz kalmasına sebep olacak. Bu da besin zincirinin önemli halkası insanları etkileyecek.


2050 felaket yılı ilan edildi
Almanya Potsdam İklim Enstitüsü'ne göre yüzyılın sonunda sıcaklığın artmasıyla göçler başlayacak. İklim mültecileri ortaya çıkacak.
2050: Sular yükselince verimsiz topraklardan kaçanların sayısı 150 milyonu bulacak. Akdeniz'de orman yangını ve zararlı böcek istilası olacak.
2070: Açlık ve susuzluk yüzünden ciddi sağlık problemleri ortaya çıkacak. Kuzey Buz Denizi yok olacak. Hayvan türleri azalacak.

Karbondan nasıl kurtulunur?
Isıyı hapseden bir gaz olan ve bu nedenle küresel ısınmanın faili haline gelen karbon dioksitin denizin altına gömülmesi gündemde. İngiliz hükümeti, kömürle enerji sağlayan istasyonlardaki karbon dioksiti, Kuzey Denizi'ndeki petrol ve gaz kuyularına pompalayacak şirketlere vergi kolaylığı sağlamayı planlıyor. Exeter'deki Küresel Isınma Konferansı'nda konuşan İngiliz Hükümeti'nin başdanışmanı Doktor David King, bunun küresel problemi çözmek için potansiyel yollardan biri olduğunu söylüyor. Ancak meselenin petrol ve gazın milyonlarca yıl denizin altında sorunsuz kalıp kalamayacağı olduğunu belirtiyor. Projeye göre gaz, basınçla petrol kuyularına pompalanarak likit hale dönüştürülecek.
****************

Sevgili kardeşlerim Küresel Isınma ile ilgili yaptığım çalışmalardan biri.

selam ve muhabbetle
güvercin

yazınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.gerçekten küresel ısınma bütün canlılığı tehdit edecek olan bir sorun bende izninizle yazınıza bir kaç şey eklemek istiyorum
günlük hayatta artık insanların olmazsa olmazları olan buzdolapları, klimalar, temizlik ürünleri, kozmetik ürünler ve boyalar bunlar küresel ısnmada en büyük rolü olan karbondioksitin yanında küresel ısınmayı tetikleyen diğer faktörler. bunların yasaklanması artık imkansız gibi. bunlar şu anda yasaklansa bile etkileri en az 60 yıl sürecek çünkü yarı yıl ömürleri çok uzun. ayrıca 11 derecelik bir sıcaklık artışı küçümsenmemesi gereken bir rakam. çünkü geçmişte dünyayı buzulların kaplamasının nedeni sadece dünya sıcaklığındaki bir kaç derecelik artış aradaki farka bakıldığında gerçekten dünyayı ve canlıları çok zor günler bekliyolar.
allah yardımcımız olsun

S.A

Arkadaslar, tabiki sebebi bizleriz ama hepimiz biliyoruzki, kiyamet gelecek.
Bence buda kiyametin yaklastiginin bir isaretidir.

ALLAH yardimcimiz olsun.


Güncel & Siyasi Olaylar

MollaCami.Com