Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


=== Alem de Ölüleri Dirilten Hz.İsamıdır ? ===

Alem de Ölüleri Dirilten Hz.İsamıdır?

Gelibolulu mübarek Ahmed-i Bican Hazretleri, ihvanlarıyla beraber oturuyorlardı.. Biraz sonra ise meclisten ayrılacaktı.. Ayrılma vakti geldi, mübarek kapının önüne çıktı... Tam ayakkabılarını giyecekken:

"Bize, bir maslahat göründü.. Biraz daha bekleyelim.."

Dedi ve tekrar yerine geçip oturdu mübarek..

Çok geçmeden içeriye bir takım misafirler geldiler.. Taaa Türkistandan gelen bu ailenin yanında bir de gözleri görmez kör çocukları vardı..

Girdikten sonra mübareğin önünde diz çöküp söylemeye başladılar:

"Efendim, biz Türkistan'dan geliyoruz.. Bu sabimizin gözü görmez.. Gitmediğimiz tabib, gitmediğimiz alim, kapısını çalmadığımız fazıl bir kimse de kalmadı.. Kime gitsek, çaresiz, çocuğumuz görür olmadı!

Biz duyduk ki sizde Hz. İsa'nın nefesi var imiş.. O ise ölüleri diriltir, körleri iyi eder görür eylerdi!

Şimdi sana yalvarırız ki bu sabimizin gözünü açasın.. Eğer sen de yapmaz isen biz kendimizi burada yere, duvara, taşa çarpa çarpa helak edip öldüreceğiz!"

Mübarek şiddet ile mukabele edip ayağa fırladı:

"Haşa.. Haşa.. Haşa.. Ben kimim ki körü iyi edeyim.. Ölüleri dirilten, körlerin gözünü açan İsa mıyam?"

diye sesini yükselti ve meclisten ayrılmak kastıyla kapıya doğru hızla hareket etti..

Tam çıkacakken mübarekten bir ses yükseldi:

"Alemde ölüleri dirilten İsa mıdır? Körleri iyi eden İsa mıdır? Biz diriltir, biz iyi ederiz!"

Bu söz üzerine mübarek geri dönüp geldi ve çocuğun gözlerine ellerini sürdü.. Sürer sürmez de çocuğun gözleri ışıl ışıl açıldı.. Türkistanlı ailede de bir sevinç ve minnet çağladı..

Aile meclisten ayrıldıktan sonra birisi dayanamayıp sordu:

"Efendim, önce dediniz açamam, sonra dediniz açarım? Bu iki sözü nasıl barıştıralım?"

"İlk söz Ahmed'indi ve kesinlikle doğruydu.. İkinci söz ise Allah'ındı ve bizim sırrımızdan aşikar oldu.."


Tasavvuf

MollaCami.Com