Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


"Burcuma Diyalogcu Gazeteden Baktım. Astrolojide Benim Bahtım."

Yıldız falı, kahve falı, el falı gibi her çeşit fal hurafedir.

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

"Falcının, büyücünün söylediklerine inanan, Kur'an-ı kerime inanmamış olur." Taberani

"Fal baktıran, falcıya inanmasa bile, kırk gün namazı kabul olmaz." Müslim

Cinci hocanın cinden kurtardığına inanarak, ona ücret vermek caiz değildir. Çalınanları, kaybolanları bilirim diyen ve buna inanan da kâfir olur. “Bana cin haber veriyor, onun için biliyorum” derse, yine kâfir olur. Çünkü cin de gaybı bilmez. Gaybı yalnız Allahü teâlâ, bir de onun vahy ve ilham ettikleri bilir.
Cin, bu iki yoldan öğrendiğini haber verirse, “Bana falanca evliya bildirdi” derse küfür olmaz. Cinden arkadaş edinip, olmuş şeyleri ona sorup, ondan öğrenmek ve bunları başkalarına bildirmek de caiz değildir. Çünkü cinlerin gördüğü şeyleri doğru anlatıp anlatmadığı bilinemez.

Cincilere ve büyücülerin, söylediklerine, yaptıklarına inanmak, bazen doğru çıksa bile, Allah’tan başkasının her şeyi bildiğine ve her dilediğini yapacağına inanmak olup, küfürdür.

Büyü öğrenmek de, öğretmek de haramdır. Müslümanları zarardan korumak için öğrenmek de haramdır. Hayırlı iş yapmak için de haram işlemek, büyü çözmek için büyü yapmak da caiz değildir. Büyü yaparken, küfre sebep olan bir şey yapmak küfürdür. Böyle olmazsa, büyük günahtır. Hadis-i şerifte (Büyü yapan ve yaptıran ve bunlara inanan bizden değildir) buyuruldu. (Bezzar)

!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
!!!!!!!!!
!!!!!

Burçlara göre fal açmak da hurafedir. Her burçta doğan aynı karaktere sahip olsa, bütün dünyadaki insanlar burç sayısı kadar yani 12 karakterli olurlar. Aynı burçta doğan iki kişiden biri âlim, diğeri zalim, biri sert, öteki yumuşak olabilir. İnsanların karakterlerini burçlar tayin etmez.


!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
!!!!!!!!!
!!!!!

Halk arasında, zodyak (burçlar kuşağı) üzerinde yer alan 12 takım yıldıza "burçlar" adı verilir. Zodyak, gökyüzünde güneş ve başlıca gezegenlerin yolu üzerinde bulunduğu tasarlanan hayali bir kuşaktır. Burçlar kuşağı olarak da söylenir. Güneşin burçlara karşı olan durumunun değişmesi yüzünden,bugün burçlardan hiçbiri kendi adıyla anılan bölgede bulunmamaktadır.

Bu yüzden 20. yüzyılda Güneş, 1 Ocak’ta Oğlak burcunda olmayıp Yay burcundadır. Bu yüzden de burçlarda doğanların belli bir karakter sahibi olduğu söylenemez.

************************************
************
*****

Gazetelerdeki burç sayfalarını okumak caiz değildir.

************************************
************
*****
------------------------------------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------------------------------------

Evet, burçlara göre karakter tahlili tamamen bir hurafedir.

Evet, burçlara göre günlük haftalık hadiseleri önceden haber vermek asla caiz değildir.

İslami bir kılıf kuşanmış bir gazetenin eki....
Allah rızası için abone olanlara,
Allah rızası için abone yaptıranlara sahip bir gazete...

Müslümanların "himmetleri" ile kurulmuş,
Müslümanların "himmetlerini" ile yaşayan gazete....

Dinimize "hizmet" bayraktarlığı yapıyor....!!!!!!!!!!!
Toz kondurulmayan çok büyük "gönül insanı'na" sahip......!!!!!!!!!!

Zaman Gazetesi- Gençlik Eki'nin Astroloji "Hizmet"i.... Devam ediyor....

Hurafeler zincirine yeni halkalar eklenmeye devam ediyor......

"Hizmet" den geri kalmayın.....



http://img252.imageshack.us/img252/2374/capture00001di7.jpg

http://genclik.zaman.com.tr/?bl=12&hn=230

Yukardaki bahsedilen "Asabi ASTROLOG" köşesi benim de dikkatimi çekmiş idi...
Zaman' da böyle bir köşe olamaz demiş ve gerekeni yapacağım demiştim.

Fakat köşeyi okuduktan sonra bu köşenin tamamen falcılığın karşısında, falcılıkla dalga geçen ve insanlara öğüt veren bir köşe olduğunu müşaede ettim.
Umarım fal meraklıları ZAMAN'da bu köşeyi okurlar da derslerini alırlar.
Böylece diger gazetelerin fal saçmalıklarına takılmazlar.

Vesselam!

Diyaloğun islamdaki yerinden bihaber, Peygamber Efendimizin Müşriklerin yanına kaç defa gittiğini bilmeyen saygıdeğer forum üyesi arkadaşımız, zashmet edip de asabi astrolog köşesini inceleseydin orada burçların ti'ye alındığını görürdün...

Bu astroloji köşesi düzenli olarak yayınlanmakta.
Sırf "tiye" almak için...
Öyle mi?

Peki peki....

Siz kendinizi kandırmaya devam edin.

Üslubuna bakıp bunu söylemek ancak şartlandırılmış mantık(SIZLIK) ile izah edilebilir.
Benzer uslubu kullanan başka köşeler de var.

Falcılığa karşı çıkıyormuşmuş, insanlara öğüt veriyormuşmuş....

Bakınız bu köşe, akrep burcu için ne demiş:

Sezgilerinizden ziyade mantığınıza itaat etmeniz gereken birtakım döngüler sarmalının içinden geçiyorsunuz. Bu demek değil ki daha çok para kazanacak ve daha çok harcayacaksınız. Sadece kötü günlerin bir süreliğine geride kaldığını söyleyebilirim.

Ne öğütler varmış... Çok istifade(!) ettik...

"himmet" geceleri düzenlensin, astroloji köşeleri artırılsın....!!!

Tek tek burçlar verilmiş, altına tarihleri yazılmış.
Bilmeyenlere bu hurafeler öğretilmiş.
Nerde bunun "öğüdü".....?
Nerdeee?

Bir sömürü bir kandırmacadır, sürüp gidiyor. Karşıda aşkla bağlı bir güruh,
ne denilirse yutuyor....

Yukardan emirler geliyor, böyle yapıyoruz, çünkü böyle böyle... Falan filan.....
Papa, papaz kucaklıyorlar, "gizli müslüman" deniliyor.
Bir dedikodu, bir göz boyamacılık.......
Herşeye bir kılıf bulma yarışı...

Ama güzel dinimizde net emirler var.
Kimler ne kadar sulandırmaya çalışırsa çalışsın.
Hakikate bağlı bir topluluk devamlı olacak.

Küfürse küfürdür, haramsa haramdır.

Hangi "gönül eri(!)" yaparsa yapsın.

Yani sırf bu bilindik lafları etmek için mi üye oldunuz?
Zahmet etmeseydiniz, bu lafları pekçok kez dinledik.

Zaten bunlara öğretilmiş belli şeyler var, bunlardan kimle konuşursanız konuşun aynı şeyleri söylüyorlar. Cümlelerin sırası bile aynı oluyor bazen.

Ey, dinler arası diyalog projesinin bir vatikan tuzağı olduğundan, siyonizmin yeni oyunu olduğundan bihaberler,

Ey tebliğ ile adı "diyalog" olan aslında monologtan öteye gitmeyen kavramı birbirine karıştıracak kadar kafası karıştırılmış, iç dünyasında kavramlar karmaşasına saplanmış ve düştüğü bu durumu anlayacak kadar bile kendine gelmesi engellenenler.......


İşlenen çirkeflikler için Peygamber Efendimizi -sallallahü aleyhi vessellem- örnek gösterecek kadar hayasızlığa itilmişler....

Efendimiz, HAŞA BİNLER KERE HAŞA "papa hazretleri, suçlu biziz " mi dedi?
Sizden mazlum olanlar da cennete girer mi dedi?

Bu ne rezilliktir? Bu ne edepsizliktir böyle...

---------------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------------
Zaten, ben astroloji köşesini hiç incelemedim.

O yüzden o köşe ile ilgili resim koydum.

O köşeden alıntılar yaptım.Link verdim.

Bu köşede dünya ve ahiret için öğütler veriliyormuş.
Okuyamadım, anlayamadım.

Şimdi her yazısını okuyacağım, çok istifade(!) edeceğim.
Konu komşu herkese tavsiye edeceğim.
Siz de olmasaydınız. Bu değerli hazineden(!) mahrum kalacaktık.

Ne diyeyim?

Allah-u Teala akıl fikir ihsan etsin....
Cümlemize, cümlemize............

Sayın AE064 Kardeşim,

Gördüğünüz gibi ciddiye alıp cevap vermeye değmez. Arkadaş tenkit nazarı ile bakıyor. İstifadesi imkansız.

"Ağız tadının kaçması hastalığı bildirir. En tatlı şerbetler hastaya acı gelir"
düstürunca; mazur görmek hazım. Büyük insanlar bu insanlara haklarını helal ediyor. Bizde insaallah edebiliriz.

Son olarak;

Elmastan ve yakuttan evi olanlar başkasının evine taş atmazlar!

Vesselam!

yapmayın Allahaşkına, hiç kimse günahsız ve kusursuz değildir. Her insan hatalar yapar günahlar işler..

Adem as peygamber olduğu ve melekler kendisine secde ettiği halde yasak meyveyi yiyerek günah işlemedi mi?

Hz Muhammed (sas), Son peygamber ve kainatın yüzü suyu hürmetine yaratılmış bir şahsiyet olduğu halde, ayetle kaç kere ikaz edildi, hataları için uyarıldı.. (kör ama mümin bir insanla ilgilenmek yerine müşrik kureyş zenginleriyle ilgilenmeyi islama yarar sağlar açısından tercih etmesi, bedir esirlerini ganimetle serbest bırakması, Zeyd'e "hanımını tut, yani boşama " derken aslında onunla kendisinin evleneceğini bilmesi ve insanlardan çekinerek bunu açıklamaması vs husularında inen uyarı ayetleri, bilmeyenler açıp bir siyer kitabından yada kuran tefsirinden ayrıntıları okuyabilirler..)

Hz Musa genc iken bir Kıptiyi bir tokatla öldürmedi mi? Hz. Yunus vazifesini tamamlamadan, Allah'tan emir gelmeden, görev yerini terketmedi mi?

Örnekler çoğaltılabilir. Peygamberler bile hatalar yapabiliyor ise hatta hiç günah işlememiş, Allah'la muhatap olmuş, ahiret alemine şahit olmuş Harut ve Marut denen melekler, kendilerine nefs verilip dünyaya gönderildiklerinde bile günah işliyorlarsa kim günah işlemez ki..

lütfen artık kabul edin.. evet bizim cemaatin şu uygulaması sünnete ters, bu uygulaması yanlış, yada şu söz gereksiz idi, bu davranış hatalı ben de tasvip etmiyorum vs diye ARTIK KABUL EDİN LÜTFEN...

Siz haşa peygamberden de üstün müsünüz ki, her şeye bir kulp, bir mazeret uyduruyorsunuz, hiç bir hatayı kabul etmiyor sunuz?

Siz hiç hata yapmaz mısınız, hiç günah işlemez misiniz, sonradan pişman olduğunuz hiçbir davranış ve uygulamalar yok mu? bu ne kibir, bu ne gurur, bu ne kendini beğenmişlik böyle..

Peygamber hanımı, müminlerin annesi Hz Aişe bile, Cemel'de Hz Ali'nin karşısında yer aldığı için defalarca pişman olduğunu dile geitrmiştir ve bu konu her açıldığında göz yaşlarına hakim olamamıştır..

Fal haramdır, fal okları, sihir büyü, muska üfürükçülük Allah ayetinde buyurduğu üzere bir pisliktir. Ben demiyorum bunları, Allah diyor. Bu işlerle de uğraşan doğal olarak pisliğe bulaşmış olmuyor mu?.. Yani bizim inançlı insanlardan oluşan bir gazete diye bildiğimiz Zaman, bunu yaparsa, artık kim ne yapmasın..

bu haberin de nesini savunuyorsunuz artık ya.. bu kadar olmaz.. evet gereksizdi, olmamalıydı demek bu kadar mı zor?.. bu kadar mı GÖREMİYOR SUNUZ Hakk'ı..?

ben bu Gülen cemaatine mensup insanları hiç anlayamıyorum, olaylara lütfen SÜNNET penceresinden bakın.. GÜLEN penceresinden değil.. Gülen de bir kul, günah da işler, hata da yapar, yanlış da yapar.. sonuç ta o da bir insan..

Kuran tefsiri okuyun, siyer okuyun, sahabe hayatına bakın, örnekler çıkarın biraz onlardan.. İSLAMİ bakış açısı kazanın olaylara .. POLİTİK bakış açısı değil...

Hz Ömer halife olduğunda, "ben yanlış yaparsam ne yaparsınız" diye sorduğunda etrafındakiler hep bir ağızdan "seni bu kılıçla düzeltiriz" diyorlar.. Ömer'in cevabı ne oluyor bu söz karşısında, dikkat buyurun.. "Allah'a şükür çevremde yanıldığımda beni doğrultacak insanlar var" diye hamdediyor..

E şimdi biz güzel kardeşim iyisin, hoşsun ama şu hareket sünnete ters değil mi yada bu bidat olmuyor mu, bu uygulama müslümanlara zarar verir vs dediğimizde kıyametler kopuyor ne yazık ki..

nerdeee Ömer, nerde Gülen ve cemaati (nur cemaatini tenzih ediyorum, bence ikisi ayrıdır)

-hani islamda Emri bil maruf nehyi anil münker vardı..(İyiliği emredip kötülükten sakındırmak ki - her müslümana farzı ayındır)
-hani Allah ayetinde "insanlar helak oldu, birbirlerine HAKK'I ve Sabrı tavsiye edenler müstesna" diyordu (Asr süresi)
-hani bir hadiste "zalimede mazlumada yardım edin" denilince sahabe şaşırıp "mazlumu anladık zalime nasıl yardım edeceğiz" diye sorduklarında " Ona da zulum yapmasını engellemekle yardım edin" deniliyordu..

bu haniler uzar gider.. ama anlamayana davul zurna nafile.. Allah Hakk'ı Hak, batılı batıl olarak görmeyi nasip etsin hepimize.. Bütün müslümanları uyandırsın, sünneti seniyyeden ve doğru yolundan ayırmasın inşaallah.. Amin.

Bazı tespitlerimi bilgilerinize takdim etmek isterim.Şöyle ki:


Mevcut tüm basının,edille-i şer'iyyenin esasatından fersah,fersah uzak oldukları aşikar iken....
Söz konusu gazete ki;dinler arası diyalog fitnesinin öncülüğünü yaparken......

Esasatta fasid bir yolda devam ettiği halde;(umulur ki,dönsünler) belirtilen hurafe için köşe ayırırken....

Böylesine bir mevzuyu gündeme getirmek ne derece isabetli olabilir????

Kökü ecnebi diyarında olan gizli bir komite,bütün sinsi planlarını uygulamakta ve müslümanları fitneye düşürmektedir.Şahıs veya şahs-ı manevi belirtmeden batılı gerektiği kadar tasvir edelim...Hakkı açıklamak asıl olmalıdır....
_______________________________________________________________________

Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde,gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecektir.

KArdeşlerim hakikaten bu yazının üstüne birşey denmez.Kendimi bildim bileli bu tür şeyler günahtır doğru değildir.yazıyı okuduğumda anlamadım bunu zaten biliyordum bilgilerimi tazelemiş oldum.Anlayamadığım konu ise şu:madem bu gazete burç köşesini yanlışlığını belirtmek için açmış neden hala sürdürüyor?bu gazeteye abone olanlar vs.zaten okuyorlar neden hergün yazma gereği duyuyorlar sizce?bence işi biraz ticarete dökmüşler ne dersiniz..biraz değil baya ticarete çevirmişler.bu kadar çok okunan bir gazete burçlarla ilgili koca bir yazı hazırlayıp sunabilirdi de.dalgaya almakla sadece milleti güldürürler Ayet ve hadisler ile açıklamaları okurlar için daha faydalı olurdu düşüncesindeyim..Allah hidayet versin kardeşim ne diyelim..

nurnihan kardeşim peygamberlerden vakii olan hallere gunah demişsiniz peygamberlerin beş vasfı vardır bunlardan bir taneside İsmet günah işlemekten masumdurlar.


Masum olmak, kusursuz ve günahsız olmak, Peygamberlere mahsustur. (Merec-ül-bahren)

Her peygamber, büyük küçük her günahtan masumdur. (Riyad-ün-nasıhin)

Peygamberler günah işlemekten masumdur, temizdir, günah işleyemezler. (Mekt. Rabbani 2/44)

İmam-ı Gazali hazretleri, Ravda-tüt-talibin isimli eserinde buyuruyor ki:

(Resulullah, icma ile büyük-küçük günahlardan ve mekruh işlemekten uzaktır. Unutmaktan, gafletten, verdiği haberlerde hata edip yanılmaktan da uzak olduğu icma ile sabittir.

Tebliğ ettiği sözlerde yanılmasının caiz ve mümkün olması, üzerinde durmayıp derhal farkına varması şartı iledir. Bu da icra ettiği şeydeki hikmetleri bilmeyi ve ona tâbi olmayı ve unutmanın faydasını bildirmek içindir. Resulullahın bu husustaki yanılma haline sebep, ilmin anlatılması ve dinin açıklanmasıdır. Nitekim hadis-i şerifte, (Ben hiçbir hususta unutup yanılmam. Böyle bir şey vaki olursa, bu sadece bildirmek istediğimi açıklamam içindir) buyuruldu. Bu durum, onun için bir noksanlık değil, bilakis tebliği genişletmek ve nimeti tamamlamak içindir. Fakat bir tebliğde bulunmak, fiillerindeki hükümleri açıklamak, dini emirleri bildirmek ve kalbine gelen vahy haberlerini anlatmak maksadı bulunmayan hususlarda bütün mutasavvuflar ve kalb ilmine sahip âlimler, yanılmanın, unutmanın, gaflet ve gevşekliğin imkansız olduğunu bildirmişlerdir.

Kadı İyad hazretleri, Şifa-i şerif isimli kitabında buyuruyor ki:

(Küçük günahları peygamberlere caiz görenler, bu cevazlarına birçok âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerin zehirlerini delil olarak almaları, büyük günahları caiz görmeye, icmayı parçalamaya ve müslüman kimsenin söyleyemeyeceği şeyleri söylemeye sevk etmiştir.)

Bütün bu nakillerden anlaşılacağı üzere, peygamberler küçük, büyük günah işlemezler. Peygamber Zelle işleyebilir. Zelle ise günah değildir. En efdali ve en evlayı yapmayıp, fadılı, yani fazileti tercih etmektir. (Riyad-ün-nasıhin)

Fetih suresinde Peygamber aleyhisselama hitaben (Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti. Üzerindeki nimetini tamamladı ve seni doğru yola iletti) buyurulan bu âyet-i kerimede, Allahü teâlâ, Resul-i ekremini her türlü ayıplardan teberri ve Onun ismetini, günahsızlığını beyan buyurmaktadır (Şifa-i şerif)

Bazı âlimler de bu âyet-i kerimeyi şöyle açıklamışlardır:

(Allahü teâlâ, seni geçmişte ve gelecekte günah işlemekten korudu.)











Dün öldü, bugün ise, sanki can çekişmede,
Yarın henüz doğmadı, doğmayacak belki de.

(Bişr-i Hafi)


Serbest Kürsü

MollaCami.Com