Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim

Türklerin Müslüman Olusu

Türklerin Müslüman Olusu


Islâm, bütün dünya milletlerinin mutlulugu için gönderilen son ve en mükemmel dindir.Islâm dini,Arap Yarimadasinda Mekke ufkunda bir günes gibi dogmus ve kisa zamanda dünyaya yayilmistir.

Türklerin Islâm dinine girmesi,Türk milletinin tarihinde bir dönüm noktasi olmus, müslümanlik için hayirli sonuçlar dogurmustur.

Türkler,Islâm dinini hiç bir zorlama olmadan kendi istekleri ile kabul etmistir. Bunun baslica sebepleri sunlardir:

1) Islâm dini ve Islâm medeniyetinin üstünlügü.

2) Islâma girmeden önce Türklerin eski dini inançlarinin Islâm inancina yakin olmasi ve Islâmin getirdigi üstün prensiplerin Türk milletinin ruhuna ve manevi yapisina uygun düsmesi.Türkler Islâm'a girdikten sonra bütün varliklari ile Islâm'a hizmet ettiler,bu ugurda hiçbir fedakârliktan çekinmediler.

Türk milletinin tarih boyunca Islâm dini'ne hizmetlerini üç maddede toplayabiliriz.

a) Türklerin Islâm'in Dünyaya Yayilmasinda Hizmetleri:

Araplardan sonra Islâm'in dünyaya yayilmasi görevini Türkler üstlenmis ve bunu basari ile devam ettirmislerdir. Türkler, doguda Asya kitasinin birçok bölgelerinde Islâm dini'nin yayilmasina hizmet ettikten sonra batiya yöneldiler.

Büyük Türk hükümdari Alparslan'in 1071 tarihinde kazandigi Malazgirt zaferi, Türk ve Islâm tarihinin en önemli olaylarindan biridir. Bu zafer, Anadolu\'nun Türklesmesini ve Islâmlasmasini saglamis, Islâm Dini'nin batiya dogru yayilmasini hizlandirmistir.

Istanbul'un müslüman Türkler tarafindan 1453 tarihinde fethedilmesi ile Türk milletinin önderliginde yüzyillarca sürecek olan Islâm'in altin çagi baslamis oluyordu.

Türk milleti gittigi ülkelere Islâm medeniyetini, Islâm adaletini ve ahlâkini götürmüs. Türklerin idaresinde sadece müslümanlar degil, diger dinlerde olan milletler de huzur ve güven içinde yasamistir.

b) Türklerin Islam'in Korunmasinda Hizmetleri:

Türkler, Islâmin iç ve dis düsmanlara karsi korunmasinda büyük hizmetlerde bulunmuslardir.

Islâm'i içten yikmak isteyen ve bu amaçla müslümanlar arasinda yanlis inançlar yaymaya ve bölücülük yapmaya çalisanlara karsi Islâmin temiz inançlarini korumuslardir.

Bizanslilarin Müslümanlara yaptigi saldirilara ve özellikle haçli seferlerine karsi Türk milletinin kahramanca savasmasi,Islâm ülkelerini çok büyük tehlikelerden kurtarmistir.Büyük sel felaketleri gibi Islâm ülkelerine yönelen haçli ordularini Türkler durdurmamis olsaydi,Islâm dünyasi kendisini savunamayacak ve çok sey kaybedecekti.

Islâmin korunmasi gibi serefli bir görevi yüce Allah Türk Milletine nasip etmis, milletimiz de bu ugurda temiz kanini akitarak, canini seve seve vererek görevini yerine getirmistir

c) Türklerin Ilim ve Medeniyette Islâm'a Hizmetleri:

Türlerin Islama hizmetleri bunlardan ibaret degildir. Türkler Islâm kültür ve medeniyetine önemli katkida bulunmus,ilimde, sanatta birçok eserler meydana getirmislerdir.

-Iste Islâm dini'nin temiz inançlarinin savunucusu ve Itikad\'da Maturidi Mezhebinin kurucusu Ebû Mansur Maturidi,

- Dinimizde Kur'an-i Kerim'den sonra en degerli eser olan, Peygamberimizin mübarek sözlerinin toplandigi ünlü "Sahih-i Buhari" kitabini meydana getiren Muhammed b. Ismail Buhari,

-Bizlere ölmez eserler birakan büyük Islâm düsünürü ve bilgini Imam-i Gazali;

-Gönüller sultani Mevlâna Celaleddin-i Rumi.

Bunlar, Türk milletinin yetistirdigi çok sayida büyük din bilgininden sadece birkaçidir.

Bizlere kütüphaneler dolusu çok kiymetli eserler birakan ve adlarini burada sayamiyacagimiz pek çok Türk bilgini vardir.

Türkler sadece din ilimlerinde degil, diger ilim dallarinda, teknikte ve müsbet ilimlerde de büyük ilerlemeler göstermis, dünyaca ünlü bilim adamlari yetistirmistir.

Büyük bir Türk bilgini olan Ibni Sina'nin tip alaninda yazdigi kitaplar Avrupa'da yüzyillarca okutulmus,yine bir Türk bilgini olan Ebû Bekir Razi'nin eserleri bilim dünyasina isik tutmustur.

Tip, fzik,kimya, matematik ve astronomi ilimlerine önemli katkilarda bulunan, birçok bilim dalinin temellerini atarak dünyaya öncülük eden çok sayida Türk bilgini yetismistir.

Islâm dünyasinin her tarafini süsleyen, bugün bile çogu ayakta duran sanat eserlerinin çogu Türk mimarlari tarafindan yapilmistir. Islâm dünyasinda Sinan gibi bir mimar,Selimiye Camii gibi baska bir saheser görmek mümkün degildir.

Ne yazik ki,müslümanlar çesitli sebepler yüzünden kazandiklari basarilari devam ettiremediler. Simdi bize düsen görev: dinimizin emirlerine uygun olarak çalisip ilerlemek ve dünya milletleri arasinda layik oldugumuz yeri almaktir.

Islâm tarihine baktigimiz zaman açikça görürüz ki,Islamin ilk devirlerinden sonra müslümanliga büyük hizmetlerde bulunarak Allah'in sevgisini kazanan millet, Türk Milleti olmustur.

Kur'an-i Kerim'de, gelecekte Islâm'a hizmet edecek olan millet hakkinda söyle buyuruluyor:

«Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, Allah öyle bir millet getirir ki, Allah onlari sever, onlar da Allah'i severler; onlar mü'minlere karsi alçak gönüllüdürler,kâfirlere karsi onurlu ve güçlüdürler; Allah yolunda savasirlar ve hiçbir kinayanin kinamasindan korkmazlar.Iste bu,Allah'in bir lütfudur ki,onu diledigine verir.Allah'in lütfu ve ihsani genistir ve her seyi bilendir.» (137)

Bu ayette,ileride Islâm'a hizmet edecek olan milletlerden birinin de Türk milleti olduguna isaret edilmistir.(138)

Peygamber Efendimiz de su müjdeyi vermistir:

«Istanbul elbette fetholunacaktir.Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandir. Onu fetheden asker ne güzel askerdir.» (139)

Istanbul'un fethedilmesi, büyük Türk hükümdari Fatih Sultan Mehmed ile onun kahraman askerine nasip olmus ve böylece milletimiz Peygambermiin övgüsüne hak kazanmistir.Dinimiz,insanlara yararli olmamizi ister ve müslümanlara hayirli isler yapmayi tavsiye eder.

Yüce Allah Kur'an-i Kerim'de, «Hayir isleyiniz ki kurtulusa eresiniz» (140) buyurarak bizi hayir islemeye çagirmis,Peygamber Efendimiz de «Insanlarin en hayirlisi, insanlara yararli olanidir.» (141) buyurmustur.

Kur'an-i Kerim'in bu çagrisina ve Peygamberimizin tavsiyelerine uyan müslümanlar Islâm'in ilk yillarindan itibaren hayir islerinde yarismislar ve insanliga hizmet veren pek çok kurulus meydana getirmislerdir.

Bu kuruluslardan biri de vakiflardir.

Vakif,Allah rizasi için malini insanlarin hizmetine vermektir.Vakif,Allah rizasi ve insan sevgisine dayanir.Böyle yüksek duygularla malini vafkfedenler, öldükten sonra da hayirla anilirlar ve yaptiklari fedâkârligin mükâfatini ahirette fazlasiyla
alirlar.Cami,okul,hastane,çesme gibi insanlara yararli eserler birakanlar,hergün çok sayida müslümanin duasini alirlar.Insanlarin yararlanacagi bir eser yapan veya bunlarin yapilmasina yardim ederek katkida bulunan kimse,öldükten sonra da manen yasamaya devam eder,aradan yüzyillar geçse de bu eserler ayakta kaldikça defterine sürekli olarak sevap yazilir.

Nitekim Peygamberimiz söyle buyuruyor: «Insan ölünce amel defteri kapanir. Ancak su üç seyden dolayi kapanmayip sevap yazilmasina devam edilir.(Bunlar:) Sadaka-i cariye,(öldükten sonra devam eden hayirli eser) yararli bir ilim ve kendisine dua eden evlât» (142)

Bize hayir islemeyi tavsiye eden Sevgili Peygamberimiz,ihtiyaç sahipleri için arazi vakfederek müslümanlara örnek olmustur.

Peygamberimizin ve O'nun seçkin ashabinin yolundan yürüyen müslümanlar, hayir hususunda birbirleri ile yaristilar ve Islâm dünyasinin her tarafinda sayisiz eserler meydana getirdiler.

Hayir islemeyi kendisine siar edinen ve tarih boyunca Islâm'a büyük hizmetlerde bulunan Türk milleti,vakif konusunda da üstünlügünü göstermistir.

Türk Milleti özellikle,Selçuklular ve Osmanli Imparatorlugu dönemlerinde, yurdun her tarafinda;

- Ibadet yerleri olarak câmiler,mescidler,

- Ögretim kurumlari olarak,medreseler,okullar,kütüphaneler,

- Saglik hizmetleri için,darüssifalar(hastaneler),

- Yolcularin barinmasi ve dinlenmesi için kervansaraylar,

- Su ihtiyacinin karsilanmasi için çesmeler,

- Açlara, yoksullara,ögrencilere ve yolculara yemek dagitmak için imaretler,

ve daha nice sayisiz eserler meydana getirdiler ve insanlarin hizmetine sundular.

Vakiflar sosyal dayanisma kurumlaridir. Özellikle bu kurumlarda fakir, yoksul ve kimsesizlerin korunmasi,Isâm'da insana verilen degeri gösterir.

Müslümanlikta hayir anlayisi,insanlara hizmetle sinirli degildir.Bu anlayis hayvanlari da içine alacak kadar genistir.Nitekim, sokakta dolasan sahipsiz köpekleri doyurmak ve bölgeye gelen leyleklere yiyecek temin etmek için olusturulan vakiflar bunun örnegidir. Sadece bu iki örnek, müslümanlarin hayvanlara karsi da nasil bir davranis içinde oldugunu göstermektedir.

Günümüzde de gerek Türkiye'de, gerek yurtdisinda yasayan vatandaslarimiz atalarina lâyik torunlar olduklarini ispat etmisler, basta câmiler olmak üzere pekçok hayir kurulusu meydana getirmislerdir. Bu eserleri yapanlar, elbette gelecek nesiller tarafindan hayirla ve rahmetle anilacak, yaptiklari bu fedakârliklarin mükâfati ahirette kendilerine kat kat fazlasiyla verilecektir.

DIYANET BASKANLIGI

Selam Sevgi ve Dua ile

Hikayeler ve Kissalar