Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


::: Namazdaki Hareketlerimizin Manası! :::

Namazdaki Hareketlerimizin Manası!

1961'lerde evrimciliğin iyice alevlendirildiği günlerdeydi.
Rahmetli Hacı Nazif Çelebi Süleymaniye camiinde bir öğle namazı kıldırmış,
turistler de etrafını alarak imam kıyafeti içinde iken kendisine suallar
sormuşlardı.
Bunlar itirazcı suallerdi. Kimi, insanın maymundan geldiğini iddia etmek
istiyor; kimi de, "seyrettiğimiz namazınızda niçin ayakta duruyor,eğiliyor,
başınızı yere koyuyorsunuz. Bunun ne manası var? Bizim gibi sandalyeye oturun,
papazın duasını dinleyin yeter", diyordu.
Rahmetli Hacı Nazif'in bunlara verdiği cevaplar hiç aklımdan çıkmaz.
Ruhunu şad etmek niyetiyle size de arz edeyim seneler sonrasında.
Evrimci turiste dönerek konuşan Çelebi, şöyle dedi:
- Biz namazımızda önce ayakta, sonra rükûda, sonra da secdede oluyoruz.
Bunun bir hikmet ve manası şudur.
Ayakta iken ilk insan ilk babamız Âdem'in (elif)ini yazarız. Bunun için (elif)
harfi gibi dimdik, upuzun dururuz.
Sonra rukûa eğiliriz. Bununla da Âdem'in (dal)ını yazmış oluruz.
Geriye(mim) kalır. Onu da yere başımızı koyar, (mim) gibi olur, öyle yazarız.
Böylece her namazda babamız, Âdem'in adını yazar, maymundan geldiğimizi iddia
edenleri fiilen reddetmiş oluruz.
Bunun için maymunculuk iddiası bizde tutunamaz.
İkincisine gelince:
Namazımıza ilk başladığımızda ayakta iken Rabbimizin üzerimizde tecelli eden
sayısız nimetlerini düşünür, sonra bu nimetleri verenin huzurunda minnet ve
şükranla eğiliriz. Ancak bu eğilmeyi de kafi bulmayız, sonra kalkıp başımızı
yere koyar, başımızla da minnetimizi dile getirmiş oluruz.
Başımızı şunun için yere koyarız. Baş bedenin tümünü de idare eden en yüce
varlığımız, en kıymetli organımızdır.
Bununla demiş oluruz ki:
- Ey Rabbimiz, varlığımızın en kıymetli kısmı başımızdır. İşte huzurunda
başımızı dahi yerlere sürüyor, sana olan minnet ve şükrümüzü en kıymetli
varlığımızı yerlere koymakla ifade ediyoruz. Şayet başımızdan daha kıymetli bir
organımız olsaydı onu da huzurunda iftiharla yerlere serer, minnet ve şükrümüzü
onunla da ifade etmek isterdik.
Bu açıklamalardan sonra rehber turistin cevabı şöyle oldu:
- Tamam tamam. Biraz daha anlatırsan grubumuza burada namaz kıldıracaksın.
Bu sırada turistin biri Çelebi'ye yaklaşıp sordu:
- Bundan sonraki namazınız saat kaçta olacak? Anlattığınız manada bir
namazı ben de aranıza karışıp kılmak istiyorum. Bana çok uygun geldi bu anlayış
içinde ayakta durmak, eğilmek, başı yerlere koyup Yaradan'a minnettarlığını
ifade etmek. Bence de ibadet budur.

Alıntı

Çok harika bir anlatım. Allah razı olsun kardeşim paylaştığın için. Çok güzeldi. İşte ibadet
budur.

selametle
güvercin

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İNSANI TÜKETEN YOLLAR DEĞİL; ERİŞEMEĞİ MUTLULUKLARDIR:( sevgi ve muhabbetle güvercin

Evet, nasıl ki Fatiha Kur’an’a, insan kainata fihristedir; namaz da hasenata fihristedir. Çünkü namaz; savm, hac, zekat ve sair hakikatleri havi olduğu gibi, idrakli ve idraksiz mahlukatın ihtiyari ve fıtri ibadetlerinin nümunelerine de şamildir. Mesela secdede, rükuda, kıyamda olan melaikenin ibadetlerini, hem taş, ağaç ve hayvanların o ibadetlere benzeyen durumlarını andıran bir ibadettir. (Risale-i Nur,İşaratu'l İ'caz)
______________________________________________________________________
Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde,gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecektir.

Ey şek cephesinde, gaflet gölgesinde istirahate çekilen biçare! Gaflet serinliğinde, şek içinde zevk ettiğin lezzeti lezzet sanma! O zehirli baldır. Az bir zaman sonra Cehennemî bir azaba inkılâp edecektir. Eğer âlâmın lezâize, nârın nura inkılâp etmesi emelinde isen, evkat-ı hamsede rükû ve sücud kancasıyla gururun hortumunu bük, sık, başını kır, imanı doldur. Sonra âyâta tefekkürle tâate devam eyle ki, şek ve gaflet perdeleri yırtılsın. Bu dalâlât acılığından, necatın halâveti tavazzuhla münacat lezzeti ortaya çıksın. (Risale-i Nur,Mesnevi-i Nuriye)
___________________________________________________________________
Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde,gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecektir.

Allah (cc) razı olsun kardeşim. elllerine sağlık. Rabbim bizleri de hakkıyla ibadet edenlerden olmayı nasib eylesin.

**********

Dinle namaz kılmayanın hakkında Allah (cc) ne demiş
Çıksın yer ile gökümden! başka ma'bud bulsun demiş.
Getirdi Kur'an'ı Resul, etmedi bazısı kabul
Bir vakt namazı kılmayan, cehennemde yansın demiş.

Amin kardeşlerim Allah (c.c.) sizlerdende razı olsun ve katkıda bulundugun için Yolcu kardeşim senden de Allah (c.c.) razı olsun.

------------------------------------------------------------
"Ey gönül gidenden ümidini kes
Kaçan bir hayale benziyor herkes
Sanki kulagıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.."

Cenab-ı Hak (cc) cümlemizden razı olsun ve paylaştığımız hakikatleri,başta kendi nefsim olmak üzere,umum kardeşlerimize hakkı ile yaşamak nasib etsin.
________________________________________________________________________
Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde,gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecektir.

paylasım ıcın tesekkurler kardesım.itikadı noktada cok etkileci.Allah raz olsun



--------------------------------------------------------------------------------------------------
“Biz aldığımızı vermeyiz, verdiğimizi de almayız.”


Hikayeler ve Kissalar

MollaCami.Com