Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


siir

NECiP FAZiL KiSAKÜREK

Agzimi Dikseler
Tel tel ve iplik iplik dikseler de agzimi;
Tek ses duysalar; Allah... Yoklayanlar nabzimi.
Necip Fazil, 1973
Cile


CANiM iSTANBUL

Ruhumu eritip de kalipta dondurmuslar;
Onu istanbul diye topraGa kondurmuslar.
içimde tüten bir sey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan asip geçmis sevgilim.
ÇiçeGi altin yaldiz, suyu telli pulludur;
Ay ve günes ezelden iki istanbulludur.
Denizle toprak, yalniz onda ermis visale,
Ve kavusmus rüyalar, onda, onda misale.

istanbul benim canim;
Vatanim da vatanim...
istanbul,
istanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamli servi, ahirete perdelik...
Bulutta saha kalkmis Fatih'ten kalma kir at;
Pirlantadan kubbeler, belki bir milyar kirat...
sahadet parmaGidir göGe doGru minare;
Her nakista o mana: ÖleceGiz ne çare?..
Hayattan canli ölüm, günahtan baskin rahmet;
BeyoGlu tepinirken aGlar Karacaahmet...

O manayi bul da bul!
ille istanbul'da bul!
istanbul,
istanbul...

BoGaz gümüs bir mangal, kaynatir serinliGi;
Çamlica'da, yerdedir göklerin derinliGi.
Oynak sular yalinin alt katina misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her aksam camlarinda yangin çikan Üsküdar,
Perili ahsap konak, koca bir sehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbali odalarda inletir " Katibim"i...

Kadini keskin biçak,
Taze kan gibi sicak.
istanbul,
istanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler!
Yedi renk, yedi sesten sayisiz belirisler...
Eyüp öksüz, Kadiköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her safak Hisarlarda oklar çikar yayindan
Hala çiGliklar gelir Topkapi Sarayindan.
Ana gibi yar olmaz, istanbul gibi diyar;
Güleni söyle dursun, aGlayani bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
istanbul,
istanbul...

Necip Fazil KiSAKÜREK
TABUT

Tahtadan yapilmis bir uzun kutu;
Bas tarafi genis, ayak ucu dar.
Çakanlar bilir ki, bu bos tabutu,
Yarin kendileri dolduracaklar.

Her yandan küçülen bir oda gibi,
Duvarlar yanasmis, tavan alçalmis.
Sanki bir tas bebek kutuda gibi,
Hayalim, içinde uzanmis kalmis.

Ciliz vücuduma tam görünse de,
içim, bu dar yere siGilmaz diyor.
Geride kalanlar hep dövünse de,
insan birer birer yine giriyor.

Ölenler yeniden doGarmis; gerçek!
Tabut deGildir bu, bir tahta kundak.
Bu aGir hediye kime gidecek,
Çakilir çakilmaz üstüne kapak?

Necip Fazil KiSAKÜREK


Tasavvuf

MollaCami.Com