Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Tito

[navy]TiTO'DAN MÜTHiS iTiRAFLAR

Ömrünün elli yilini komünist ideoloji yolunda harcayarak bu davasinda söhreti yurt disina tasmis bir
insan olan Salih Gökkaya, daha sonra islam'la müserref olarak Hakk'a rücü etmistir.
Komünizm firtinalarinin bütün dünyayi kasip kavurdugu bu günlerin birinde Salih Gökkaya
"Türkiye Komünist Talebe Teskilati Baskani" sifatiyla Yugoslavya Devlet Baskani Maresal Tito'nun seref misafiri
olarak Belgrad'a gitmisti.Ömrünün son günlerini geçirmekte olan Tito'yu ziyaret ettiklerinde,
hayatini komünizme adayan bu ihtiyar lider, büyük bir pismanlik içinde sunlari söylemisti:
"Yoldas, ben ölüyorum artik... Ölümün ne derece korkunç birsey oldugunu size anlatamam. Anlatsam bile
sihatli ve genç olan sizler, bu yasta bunu anlayamazsiniz. Düsünün, ölmek, yok olmak... Topraga karismak
ve dönmemek üzere gidis... iste bu çildirtiyor beni... Dostlarimizdan, sevdiklerimizden, ünvan ve makamlardan ayrilmak...
Dünyanin güzelliklerini bir daha görememek... Ne korkunç birsey anlamiyor musunuz?
Yoldaslarim, sizlere açik bir kalple itirafta bulunmak istiyorum:
Ben öldükten sonra, toprak olacaksam, dirilis, ceza veya mükafaat yoksa, benim yaptigim mücadelenin degeri nedir?
Söyleyin bana? Ha, yoldaslarimin kalbine gömülecekmisim veya unutulmayacakmisim veya alkislanacakmisim,
neye yarar? Ben mahvolduktan sonra, beni alkislayanlarin takdir sesleri, kabirde vücudumu parçalayan
yilan ve çiyanlari insafa getirir mi? Söyleyin bu gidis nereye? Bunun izahini Marks, Engels, Lenin yapamiyor.
itiraf etmek zorundayim. Ben Allah'a, Peygambere ve ahirete inaniyorum artik. Dinsizlik bir çare degil.
Düsünün, su kainatin bir Yaraticisi, su muhtesem sistemin bir kanun koyucusu olmalidir...
Bence ölüm de son olmamalidir, mazlumca gidenlerle, zalimce ölenlerin bir hesaplasma yeri olmalidir.
Hakkini almadan, cezasini görmeden gidiyorlar. Böyle kesmekes olamaz. Ben bunu vicdanen hissediyorum.
Öyle ki, milyonlarca suçsuz insanlara yaptigimiz eza ve zulümler, su anda bogazima dügümlenmis bir vaziyette.
Onlarin ah'larina kulak verecek bir merci olmali... Yoksa insan teselliyi nereden bulacak?
Bunlarin bir açiklamasi olmali. Marks bu mevzuda halt etmis. Uyusturmus beynimizi.
Nedense ölüm kapiya dayanmadan bunu idrak edemiyoruz. Belki de göz kamastirici makamlar buna engel oluyor.
Ben bu inançtayim yoldaslarim, sizler de ne derseniz deyin!" [/navy]


Hikayeler ve Kissalar

MollaCami.Com