Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


CiHANi AYDiNLATAN NUR

[navy]CiHANi AYDiNLATAN NUR

Büyük, küçük hiçbir ilahi kitap yoktur ki, O'nu methetmesin...

Bu gelen ilm-i ledün sultanidir.

Bu gelen tevhid ü irfan k

Ey alemleri istedigi gibi yaratan
Diledigine hidayeti acan
Diledigini hesaspsiz yargilayan
Yeri gogu direksiz tutan
Caresizlikle ellerimi actim
Dilim gunahkar boynum sa bukuk
Senden baska gidecek kapim yok
Bizleri Habib-i Kibriyandan ayirma
Sancaginin altinda cumlemiz i merhametinle yargila
ilk nefesinde Ummeti ummeti diyen
Son nefesinde ummeti ummeti diyen iki cihan serverinden
Ayirma YARABBi ;( ;( ;( ;( ;( ;( ;( ;( ;( ;( ;( ;(

Allah-u Ekber.. Allah-u Ekber... Allah-u Ekber..

Allahümme salli

[navy]CiHANi AYDiNLATAN NUR

"O'na uyanlar seçkin kullarimdan olur. Büyük sefaat sahibidir."

ilk insan Hazret-i Adem aleyhisselam, ars üzerinde "La ilahe illallah Muhammedün Resulullah" yazisini görünce ismin sahibinin erisilmezliGini anladi. Ancak O'nun ismi sadece göklerin en yükseGini mahyalandirmamisti. Kelime-i tevhid cennette her sarayda, her yaprakta, her çiçekte, her bucakta okunuyordu.

Adem aleyhisselam, bu hali oGlu sit Peygambere anlatiyor:

-Cennette O'nun ismi ile güzellesmemis bir tek köse bile görmedim. Her yan ve her yön o serefli ismin piriltilarini aksettiriyor.

-Peki, babaciGim hanginiz daha kiymetlisiniz?

sit aleyhisselamin sualine Adem aleyhisselam cevap vermek istememis olacak ki, sükutu tercih etti. Ne var ki ayni sual üçüncü kere tekrarlaninca ezeli hakikat daha o günden açiklandi.

Alemlerin Rabbi buyurdu:

-Ya Adem! Her seyi senin için yarattim, seni ise o seçilmis için!!! Cenneti O'nunla ve O'nun ümmetiyle dolduracaGim. Kendisine Arap dili ile Kur'an-i kerim indireceGim. Bu kitabin emir ve hükümleri, hiç deGismeyerek dünyanin sonnuna kadar devam edecektir. Bu peygamber, benim en sevgili kulumdur. iyiliGi her insana ulasacaktir. O'na uyanlar seçkin kullarimdan olur. Büyük sefaat sahibidir. ismi yer yüzünde "Muhammed" göklerde "Ahmed"dir (sallallahü aleyhi ve sellem). O'nu dünyanin sonuna yakin göndereceGim. Hiç bir Peygamber O'ndan üstün olmadiGi gibi, hiç bir ümmet de O'nun ümmetinin sayisina varamayacaktir. Ümmeti abdestli gezer. Öyle ki bunlarin yerdeki nurlari yildizlarin gökteki aydinliGi gibidir.

Adem babamiz, cennetten çikarilinca, üç yüz sene göz yasi döktü. Çok üzgün ve çok pismandi. Gaibden gelen bir sesin de hatirlatmasi ile el açip-cennette iken Cebrail aleyhisselamdan öGrendiGi bazi isimleri araya koyarak dua etti.

-Ya Adem, kiyamete kadar gelecek evladinin günahlarinin baGislanmasini isteseydin bu isimlerin sahiplerinin sevgisi için yine kabul ederdim...

Ali Zeki Osmanagaoglu[/navy]

Selam Sevgi ve Dua ile :)

O'na uyanlar seçkin kullarimdan olur. Büyük sefaat sahibidir."

DUA EDELiM BiRBiRiMiZE NE OLUR HiC YOKSA ONA UYAN SUNNETi SENiYESiNi YASAYANLARDAN NUR YUZUNU GORENLERDEN OLMAK iCiN ;(

Amin....

[navy]\"Dogdugu günü unutmayin. O gün, kiyamete kadar bayraminiz olsun!"

Büyükbaba Abdülmuttalip, dogum sirasinda Kabe-i serif'te Allahü tealaya dua ile mesguldür. Kabe'nin birden bire makam-i ibrahim'e dogru secde edip dogrulduktan sonra düzgün bir lisan ile:

-Allahü ekber! Muhammed, beni putlardan temizliyecektir! dedigine ve bu konusmadan sonra da Hübel ismindeki en iri putun yüzüstü yere düstügüne sahid oldu.

Kulagina hafiften bir ses geliyor:

-Bu gece Amin'nin oglu oldu. Cocugun üzerine rahmet bulutlari indi. Kudüs\'ten bir legen getirerek O'nu yikadilar. Muhammed (aleyhisselam), insanlari inkar karanligindan hidayet aydinligina kavusturacaktir. Hak teala, O'nu, alemlere rahmet olarak gönderdi. Ey melekler! Þahid olun ki, O'na bütün hazinelerin anahtari verildi. Dogdugu günü unutmayin. O gün, kiyamete kadar bayraminiz olsun!

Görüp isttiklerinden saskinn dönen Abdülmuttalib, kendini bir an uykuda sanir ama; degildir. Bir süre dili tutulur. Derhal disari firlar. Safa'dadir. Safa tepesini yükselmis, Merve tepesini hareketli olarak görür. Bir ses duyuyor:

-Ey Kureys'in efendisi, neden korkuyorsun?

Ama cevap verecek mecal nerede? O saskinlikla yola koyulur. Eve yaklastiginda damda kanatlari ile çatiyi örtmüs bir beyaz kus görür. Öyle beyaz ki, nurundan Mekke daglari parliyor.

Garip olaylar... Gariplik üstüne geriplik. Kapida ise bir beyaz bulut. Bulutta kim bilir ne var? Abdülmuttalib içeri giremiyor. Caresiz bir müddet oturup bekleyecektir. Yakici bir güzel koku genzine dolmakta. Ancak bu bekleme nereye kadar? Kapiya yönelir ve bir kaç kere hizla vurur:

-Cabuk aç Amine! olanlardan aklimi kaybedecegim! Kapi açilir! Abdülmuttalib, Aminenin alninda nuru göremeyince sorar!

-Nura ne oldu kizim?

-Dogum yaptim; nur, ogluma geçti babacigim. Ve dogum esnasinda çok tuhaf seyler yasadim.

-Ama sende dogum yapmis bir kadin hali yok ki!!.

-Evet dogru. Bastan basa inanilmaz hadiseler içindeyim. Mesela damda gördügün o beyaz kus, bebege süt vermek için benimle mücadele etti...

-Öyleyse torunumu getir göreyim!..

-Simdilik imkansiz!.. Demin biri gelerek O\'nu zümrüt bir legende yikadi ve "Üç gün kimseye gösterme" diye emir verdi...

Huzur Pinari[/navy]

[navy]Dogar dogmaz basini yere koyup Rabbine secde etti.

Yasadiklari ve duyduklari ile Abdülmuttalib, kendini kaybetmis gibi idi; kilicina davrandi.

-Cabuk çocugu göster, yoksa ya seni ya kendimi helak edecegim, diye hiddetlendi.

Amine validemiz, kayinpederinin israri üzerine çocugunun götürüldügü evi tarif etti. Elinde kiliç ve heybetli biri duruyodu; niyetini anlayinca Abdülmuttalib'in üzerine yürüdü ve:

-Cabuk buradan savus! Hiç kimse üç günden önce O'nu göremez. Cünkü bütün meleklerin ziyaret etmesi lazim, diyerek büyükbabayi geldigi gibi geri çevirdi.

Abdülmuttalib'i; o cesur insani korku ve titreme kapladi ve hatta kiliç, elinden kayip yere düstü. Hemen Kureys'e gidip basindan geçenleri nakletmek istedi ise de yedi gün dili tutuldu ve tek kelime konusamadi.

........................

Mekke'de Safa tepesi civarindaki Hasimogullari mahallesi; bugün "Mevlid Sokagi" denilen baba evinde yaradilmislarin en üstünü alemi aydinlatirken bu mes\'ud anin sahidleri de vardir:

Dogumdaki hanimlarin biri, Peygamberimizin halasi Safiye hatun'du:

-O'nun dogumunda Amine\'nin evinde idim. Alti ayri mucizeyi yasadim.

-Dogar dogmaz basini yere koyup Rabbine secde etti.

-La ilahe illallah, inn

[navy]O'na o güne kadar kimseye nasip olmamis bir isim verildi.

"O gece ben de Amine'nin yanindaydim. Dogum sirasinda bir an semaya baktim. Yildizlar yeryüzüne el uzatip toplanacak kadar yakindi. Dogumu takiben dört yanimizdan öyle bir nur fiskirdiki her sey kayboldu; bir nur denizinde gibi idik." Bunlar da Osman bin ebi As'in annesi Fatima-i Sekafi hanima ait cümleler.

Sifa hatun ise efendimizin ebesi...

"Elime geldiginde yalvarip durmaya basladi. Bu sirada gaibden bir ses duydum: (Yerhümüke Rabbüke) hitabi ile bebege dua etti. Ve derhal bir nur zuhur etti. Bu nur sebebi ile bir anda çati ve duvarlar yok oldu. Dünyanin bir ucundan öbür ucuna her sey gözümüzün önünde idi. Binlerce kilometrelik uzakliktaki Sam'in köskleri açik-seçik görülüyordu. Korkup titremeye basladim Ötelerden sesler geliyordu:

-Bu güzeller güzeli çocugu nereye götürelim?

-Bir taht-i-revana bindirerek bir göz kirpacak zamanda bütün yerleri gezdirip getirelim.

Bu konusmanin ardindan sakinlestim. Biraz sonra yeniden sesler duyuyordum:

-Bu göz nuru çocugu nereye götürdünüz?

-Dogunun bütün kudsi makamlarini gezdirdik. ibrahim aleyhisselam, O\'nu bagrina basip dua ettikten sonra söyle dedi: "Ey evladim! dünya ve ahiretin izzet ve serefi sana verildi. Sana ne mutlu. Peygamberligini tasdik ve yolunu tercih edenler kiyamet günü seninle birlikte dirilecektir." Bu isaretlerin ilahi manalar tasigi belli idi... "Acaba ne olacak?" diye yillarca merak ettim. Nihayet peygamberligini açiklayinca o ihtiyar yasimda hiç duraksamadan teblig ettigi dini kabul ettim ve ilk mü\'minlerden oldum."

Abdulmüttalib, eve geldiginde dogumun üzerinden üç gün geçmisti. Cocugu görüp sevdi ve gelini ile hangi ismi koyacaklarini konustu... Amine, hamile iken gördügü rüyada:

"-Sen, insanlarin en hayirlisi ve kainatin efendisine hamilesin. O- dünyayi zinetlendirdigi zaman "hasedçilerin serrinden korunmasi için bir olan Allah'a siginirim" diye dua et ve Ahmed ve "Muhammed ismini ver" denildigini anlatti ve kendisinin Ahmed\'i tercih ettigini söyledi; anne, devamla dogum sirasinda gördügü harikuladelikeri naklediyor: O anda her taraf nurla dolu ve gözümden perde kalkmis; uzaklar yakin olmustu.Sam ve Busra'nin çarsi ve saraylari; hatta Busra'nin develeri gözler önünde.

Dede ise yavruya Muhammed ismini koydu. Böylece ilahi murad yerini buldu ve O'na o güne kadar kimseye nasip olmamis bir isim verildi.

Huzur Pinari[/navy]

Selam Sevgi ve Dua ile :)

[navy]"Yerlerde ve göklerde taninsin ve övülsün istedim."

Abdülmuttalib, torununun dogumu serefine yedinci gün bütün Mekke halkina üç gün süreyle ziyafet verdi. Bu ziyafetten baska bir de her mahallede develer kestirdi. Yemege gelenler "Muhammed" ismini duyunca atalarinda böyle bir gelenege tesadüf edilmedigi için sebebini sormaktan kendilerini alamadilar. Dede:

-Yerlerde ve göklerde taninsin ve övülsün istedim; ve bu ismi koydum.

Daha sonra torununu alarak Kabe-i serif'e götürdü. Yavrucak dedenin kollarinda misil misil uyuyor. Abdülmuttalib, ziyaret ve duadan sonra yetime içli bir siir söyleyerek sevgili efenidimizi annesine getirdi ve gelinine:

-Ey benim asil gelinim, çocugu iyi koru! torunumun sani yüce olacaktir. Dikkatin hep üzerinde olsun! Aman gafil olmayasin! tenbihinde bulundu.

Peygamberimizin dünyayi tesrif etmelerinin ertesinde yahudilerde telas ve üzüntü müsahede ediliyordu. ismi \"Ahmed" olan ahir zaman peygamberinin dogacagini tevratta okuyor, alimlerinden dinliyor, kahinlerden haber aliyor ve dogumun vukuuna dair emareleri gözlüyorlardi...

Beklenen yildiz dogmustu. Acaba dünyaya gelen bebekte öbür isaretler de varmiydi?

Evet, onlar da vardi. Gelen haberlerde çocugun, nur yüzlü, sünnet olmus ve göbegi kesik oldugu bildiriliyor; bir bulutun gelerek kendisini götürdügü ve üç gün halka gösterilmedigi ilave ediliyordu...

Huzur Pinari[/navy]

Selam Sevgi ve Dua ile :)

[navy]\"Peygamber olduguna dair üç delil bir araya geldi.\"

-Tevratin yazdiklari dogru çikti, dedi yahudi alimleri...

Bir musevi ise çocugu görmek istedi... Hane-i saadete geldiler. Bebegin gözlerine bakar bakmaz adam, kendini kaybetti. Akli basina gelip yerden dogrulurken hazir bulunan Kureyslilerin alayli alayli güldüklerini görünce öfke ile bagirdi:

-Ey Kureys mensuplari! Ey Kureysliler! Tevrat hakki için söylüyorum; bana kulak verin! Gördügünüz bu çocuk iste o peygamberdir. ismi masriktan magribe kadar yayilacak ve sizi... evet, sizi kiliçla yola getirecektir! Nübüvvet, israilogullarindan gitti artik, kahkahalariniza devam edebilirsiniz! diyerek orayi terketti.

Yine ayni günlerde bir sabahin er vaktinde bir tepede bir grup yahudinin feryad-u figanina sahid olunuyordu... Ortada bir yahudi, çevresinde dindaslari bir söylüyor, bin dövünüyorlardi. Görenler saskin:

-Hayrola, ne oldu, ne var, böyle kendinizi paraliyorsunuz?

-Ah, aah!.. beklenen gün geldi; kizil yildiz göründü. Bu yildiz ne zaman dogsa bir peygamber dünyaya gelir. Demek ki, Muhammed dogdu. Daha ne olsun? Peygamberlik bizden gitti.

Soranlar gülüserek yanlarindan ayrildilar.

Musevilerin agizlarini biçak açmiyordu. Bir yahudi, yolda Abdülmuttalib\'i gördü:

-Ey Kureys reisi, çocuga ne isim verdiniz?

-Muhammed...

-Öyle mi! Demek öyle? diyerek mirildandi... Peygamber olduguna dair üç delil bir araya geldi; kizil yildizin dogmasi, isminin Muhammed konmasi ve üçüncüsü de asil bir aileden olmasi.

Ayni günlerde Medine sokaklarinda da bir yahudi saçini basini yoluyordu...

Huzur Pinari[/navy]

Selam Sevgi ve Dua ile :)

O'na uyanlar seçkin kullarimdan olur. Büyük sefaat sahibidir."

DUA EDELiM BiRBiRiMiZE NE OLUR HiC YOKSA ONA UYAN SUNNETi SENiYESiNi YASAYANLARDAN NUR YUZUNU GORENLERDEN OLMAK iCiN

[navy]Dogumu ile "cihani aydinlatan O nur"a selam olsun.

Evet, O ebedi sultan dogdu....

O dogdu; Sam'da bin seneden bu yana akmayan Save nehrinin kuru yatagi su ile doldu tasti.

O dogdu; iran hükümdari Kisra\'nin essiz güzellikteki sarayinin ondört kulesi yikildi.

O dogdu; dogdugu gece Kisra\'nin sarayinin kuleleri Dicle kiyisindaki nefis sulara batti ve Kisra, canini zor kurtardi.

O dogdu; devrin ileri gelenleri garip garip rüyalar gördüler.

Rüyalarin, Sam'in irak'in, iran'in, Dicle'nin, Firat'in islamin mülkü olacagini haber verdigine dair en namli kahinler yorumlar yapti.

O dogdu; insandan gayri bütün mahlukat O\'nu emzirmek için yarisa girdi.

...Ve O dogdu; büyücüler gelecekten haber veremez oldular.

Aleyhissalatü vesselam.

Dogumu ile "cihani aydinlatan O nur"a selam olsun.

Ya O dogmasaydi!..

Biz ne olurduk?


Ey güzeller güzeli, beni sevd

[navy]"Bütün mahl

[navy]Melekler yi;kadilar...

O Serverin düny

[navy]Kisra'nin sarayi yikildi


O zamanda "


Serbest Kürsü

MollaCami.Com