Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Bayram Namazı ve Kurban

BAYRAM NAMAZI VE KURBAN
[1]

Ne bayram namazı hakkında ne de kurban bayramında kurban kesmek hakkında sarih bir emir olmadığı ve sadece de-lîl olarak yukarıdaki âyetin bulunduğu sebebiyle müctehid imamlar bu konuda farklı görüşler izhar etmişlerdir: Bâzısına göre bunları yapmak vâcib, diğer bâzısına göre sünnettir.

Birinci emir, «namaz kıl!» şeklinde mutlak olarak ifâde edilmiş; hangi namaz oîduğu beyân edilmemiştir. Bunun için:

a) İbni Abbas (R.A.) ve Dahhak'a göre mânası, «Sana farz olan namazı kıl» demektir.

b) Katâde, Atâ ve İkrime'ye göre, «Kurban günü bayram namazını kıl» demektir, yâni bu mâna kasdedilivor.. Nitekim Enes bin Mâlik (R A.) diyor ki:

— «Önceleri Hazret-i Peygamber (S.A.V.) namaz kılma­dan evvel devesini boğazlardı. Sonra bunun aksini erareti, yâni Önce namaz kılın, sonra kurban kesin, diye tenbihte bulundu..

Saîd bin Cübeyr (R.A.) bu âyeti tefsir ederken şu te'vilde bulunmuştur: «Rabbine sabahın farz olan namazım kıl ve kur­banım da Mina'da kes!.» Buna göre, Kurban bayramı namazı ve kurban boğazlamak sünnettir vâcib değildir Çünkü vâcib, ya sübutu kat'î delâleti zannîdir; ya da sübutu zannî, delâleti kat'-îdir. Bu iki tarif dışında kalan bir mes'ele vâcib olma derece­sinde değil de sünnet derecesinde kalır.

c) Hazret-i Ali (R.A.)ye göre âyetin mânası şöyledir: «Na­mazı kıl ve tekbir getirirken ellerini göğüs (nahr) hizasına kaldır.» Cafer bin Ali de aynı görüştedir. İbni Abbas (R.A.)dan da buna yakın bir rivayet gelmiştir. Bunların delili ise, şu ha-dîs-i şeriftir: «Bu âyet inince Hazret-i Peygamber (S.A.V.) Cib­ril'e soruyor: «Yâ Cibril! burada Allah'ın size emrettiği nahîre'-den maksad nedir?» Cibrl-i Emîn şu cevabı veriyor: «Bu, hay­van boğazlamak değildir; fakat Allah, namaz için tekbîr geti­receğin zaman ellerini göğüs hizasına kadar kaldırmanı emre­diyor. Rükûa eğildiğinde de, secdeye vardığında da böyle yapa­caksın! Çünkü bu bizim ve yedi kat gökteki meleklerin nama­zıdır. Her şey'in bir süsü vardır, namazın süsü ise her tekbîr­de elleri kaldırmaktır.» [2]

d) Muhammed bin Kâ'b el-Kureziy diyor ki: «İnsanlardan bir kısmı Allah/dan başkasına ibâdet eder ve O'ndan başkası adına kurban keserdi. Bunun üzerine yukarıdaki âyet indi..»

Demek Allah kendi Resulüne bu âyetle namaz, kurban gibi ibâdetlerin de ancak kendisi için yapılacağım bildiriyor. Putla­ra, taş ve topraklara, yatırlara ibâdet etmenin, kurban kesme­nin şirk olduğuna dikkatimizi çekiyor. Şöyle ki: «Ey şanlı Re­sulüm! Allah sana dünyada da, âhirette de çokça hayır verdiği için farz ve nafile namazını, boğazlıyacağın kurbanı Allah rı­zasını gözeterek kıl ve işle, O'nun için boğazla.. Başkası adına değil..» mânası kasdediliyor.

Nitekim En'am sûresi 162. âyette buna işaretle buyurulu-yor ki:

«De ki: Şüphesiz benim namazım da, ibâdetim de, dirimim de, ölümüm de, hiç ortağı olmayan, âlemlerin Rabbi Allahmdır. Ben böyece emrolundum. Ben (bu ümmette) Müslüman olanla-rın ilkiyim.»

Kevser sûresi 1 - 2 âyetlerin ve alâkalı rivayetlerin ısıgı al-Unda mezhep imamlarının görüşlerini şöyle tesbit edip sıralı-yabiliriz:

1. İmâm Ebû Hanîfe ve arkadaşlarına göre, en sahih olan tesbîte nazaran bayram namazı, kendisine cuma farz olanlara vâcibdir

2. Şâfiîlere göre, namaz ile emrolunan herkese müekked bir sünnettir. Hacılar müstesna diğerlerine cemaatle kılmaları sünnettir Hacılara ise münferiden sünnettir.

3. Mâlikîlere göre, vitir namazından sonra en kuvvetli bir sünnettir. Kendisine cuma vâcib olanlar bu sünnet ile muhatab tutulurlar. Cemaat ile kılınır.

4. Hanbelîlere göre, kendisine cuma namazı vâcib olan her mükellefe bayram namazı farz-ı kifâyedir. Cuma kılman yerde kılınır, hutbesi sünnettir, cumada ise şarttır..

Bayram namazının vakti ise:

a) Hanefîlere göre, güneş bir mızrak boyu yükseldikten zeval vaktine kadardır.

b) Şâfiîlere göre, güneş doğduktan zeval vaktine kadardır.

c) Mâlikîlere göre, güneş bir mızrak boyu yükseldikten zeval vaktine kadardır..

d) Hanbelîlere göre, güneş bir mızrak boyu yükseldikten zevalden biraz evveline kadardır..

Kurban kesmek hakkında da mezhep imamlarının görüşü farklıdır:

a) İmâm Mâlik, İmâmı Şafiî, İmâm Ahmed bin Hanbel^ imâm Ebû Yûsuf ve İmâm Muhammed'e göre kurban kesmek yâni kurban bayramında zengin olan kimsenin hayvan boğaz­laması müekked bir sünnettir.

b) İmâm Ebû Hanîfe'ye göre ise, şehir ve kasaba halkın­dan mukim (eyleşik) olanlar için vâcibdir. [3]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Kevser sûresi, âyet: 1-2.

[2] İbnu Ebî Hatim - Beyhakî - Hâkim: Hazret-i AH (R.A.)den.

[3] Celal Yıldırım, Kur’an Ahkamı Ve Mezhep İmamlarının Görüş Farkları, Bahar Yayınları: 2/390-392.


Fıkıh & ilmihal

MollaCami.Com