Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


ORADA NELER OLUYOR!

Sevgili dostlar sizlerle bu gün üzülerek şahit olduğum bir olayı paylaşmak istedim.Yanımda birkaç arkadaşla birlikte aracımızla hareket halindeyken ilçemize bir üniversiteden bir gezi otobüsü gelmiş kendikendime düşünmeye başladım bende bir üniversite kazanıp böyle bir geziye çıkamadım diye üzülüp otobüse bakarken birde ne göreyim,cam kenarında oturup dışarıyı seyreden bir kız öğrenciyi yanına oturan bir erkek öğrenci kızın yönünü kendisine çevirerek dudaklarından öptü.Bir anda beynimde şimşekler çaktı. Yanımdaki arkadaşlardan biri abi bu daha nedir ki dedi bunlardan aynı evde kalanlarda var.Elbetteki hepsi böyle değildir.Ama anneler babalar çocuğumuz okusun diye tarlalarda günlük oniki ytl ye çalışıp ,memursa herkesten gizli ek iş yaparak çocuğunu okutmaya çalışırken bu öğrenciler neler yapıyor. Anneler babalar bu gençlerin kalplerine iman tohumları ekmedikleri sürece biz daha çok izleriz ,kalp gözü ve sırlar dünyasını.Ama ibret alan nerde...Çocuklar adam olsun diye dersanelere üniversitelere milyarlarca lira harcayan anne ve babalar bu çocukların ebedi kalacakları alem için ne yapıyoruz. parayla üniversiteyi kazanmak mümkün peki cenneti ne ile kazanacaklar...

Evet Kardeşim,
Bu tip çirkin manzaralara şahid olmaktayız.Yazını okuyunca şu mesele aklıma geldi.Şöyle ki:

Gençlik Rehberinde izahı bulunan ibretli bir hadisenin hülâsası şudur:
Bir zaman, Eskişehir Hapishanesinin penceresinde, bir Cumhuriyet Bayramında oturmuştum. Karşısındaki lise mektebinin büyük kızları, onun avlusunda gülerek raksediyorlardı. Birden, mânevî bir sinema ile elli sene sonraki vaziyetleri bana göründü. Ve gördüm ki, o elli altmış kızlardan ve talebelerden kırk ellisi, kabirde toprak oluyorlar, azap çekiyorlar. Ve on tanesi, yetmiş seksen yaşında çirkinleşmiş, gençliğinde iffetini muhafaza etmediğinden sevmek beklediği nazarlardan nefret görüyorlar kat’î müşahede ettim. Onların o acınacak hallerine ağladım. Hapishanedeki bir kısım arkadaşlar ağladığımı işittiler. Geldiler, sordular. Ben dedim: "Şimdi beni kendi halime bırakınız, gidiniz."
Evet, gördüğüm hakikattır, hayal değil. Nasıl ki bu yaz ve güzün âhiri kıştır; öyle de, gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir ve berzah kışıdır. Geçmiş zamanın elli sene evvelki hadisatı sinema ile hal-i hazırda gösterildiği gibi, gelecek zamanın elli sene sonraki istikbal hadisatını gösteren bir sinema bulunsa, ehl-i dalâlet ve sefahetin elli altmış sene sonraki vaziyetleri onlara gösterilseydi, şimdiki güldüklerine ve gayr-ı meşru keyiflerine nefretle ve teellümlerle ağlayacaklardı. (Risale-i Nur'dan)

___________________________________________________________________
Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde,gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecektir.

evet kardeşim ben eskişehire gittim malum orası öğrenci şehrii bunlar neki neler gördüm ben onları öle gördükçe onların yerine ben utandım.kafamı öne eğip evin yolunu tuttuğum çok olmuştur.hatta birşey anlatmışlardı orda kız öğrencilerle erkek öğrenciler yanyana ev tutmuşlar,aralarında bir duvar varmış.onu yıkmışlar gizlice akşamları aynı evde buluşuyolarmış diye duydum.ALLAH yardımcımız olsun.insan bayan olmaktan utanıyo onları öyle gördükçe.selametle

HZ. ALİ (K.V.) EFENDİMİZ ŞÖYLE BUYURMUŞLAR:

"MALINDAN CÖMERTLİK EDEN AZİZ,
NAMUSUNDAN CÖMERTLİK EDEN ZELİL OLUR."


------------------------------------------------------------------------------
"Yağmurlardan sonra büyürmüş başak; meyvalar sabırla olgunlaşırmış..."

öyle ALLAH yardımcımız olsun.çocuklarımız olduğunda nasıl güzel yetiştirebiliriz diye şimdiden düşünmüyor değilim.ortamlar okadar berbat oldukii.ALLAH korusun herlkesii.selametle


Aile ve Cocuk

MollaCami.Com