Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Asya'nin çikisi, Bandung ruhu ve yüzyilin en büyük zirvesi!..

Asya'nin çikisi, Bandung ruhu ve yüzyilin en büyük zirvesi!..

Biliyorum; Amerikan gücünü ve sevgisini kutsallastiranlarin hosuna gitmeyecek, öfkelerini dudak bükerek ifade etmeye çalisacaklar ama ben bu gün Asya'nin yükselisine iliskin gelismelere yer verecegim. 26 Aralik'ta Güney Asya'yi vuran ve yüz binlerce insanin hayatina malolan tsunami felaketinin yasandigi günlerde "Asya'nin miladi: Jeopolitik fay hatlari, yeni tsunamiler" basligi altinda su ifadeleri kullanmistim:

"Felaket, Asya için yeni bir milad anlamina gelecek. Bütün yikimlara ragmen Asya kendi mucizesini ortaya koyacak. 26 Aralik 2004, bir dönüm noktasi olacak. ABD kendi trajedisini dünya için nasil bir dönüm noktasi haline getirdi ise, Asya da büyük felaketi hem kendisi için hem de dünya için dönüm noktasi haline getirecek Felaketin 21. yüzyil küresel sistemi üzerinde deprem niteliginde etkileri olacak

Asya'nin, Güney Asya'nin sinirlari çizildi. Artik ABD'nin bu sinirin diger yakasindakilerle iliskileri farkli bir seyir izleyecek. Zamanla sinir çizgilerinin çok daha kalinlastigini, bölge ülkeleri arasinda son yillarda hizlanan yakinlasmanin daha da güçlendigini görecegiz.

Yüzyilin felaketinde tsunami dalgalari binlerce insani yuttu. Ancak zaten hareketli olan jeo-politik fay hatlarini daha da hareketlendirdi. Bu hareketlilik, küresel düzeyde tsunami dalgalarini besleyecek. Bu sefer dalgalar Asya'yi degil, Asya'ya müdahil olan, Asya'yi kontrol altinda tutmaya çalisan, Asya'yi dize getirmeyi amaçlayan güçleri vuracak"

22-23 Nisan'da tsunami felaketinde 236 bin üç vatandasini kaybeden Endonezya'nin baskenti Cakarta'da "yüzyilin en büyük bulusmasi" gerçeklestirilecek. Asya-Afrika Zirvesi olarak planlanan toplantiya 55 ülkenin liderleri katilacak. Zirve sonunda açiklanacak stratejik ortaklik taslagi simdiden hazirlandi. 4.6 milyar nüfusuyla dünya nüfusunun yüzde 73'ünü barindiran iki kitadan 55 ülke liderinin katilimi kesinlesti.

105 ülkeden temsilci, 70 ülkeden de devlet ya da hükümet baskani davet edilen Zirve çerçevesinde, 18-24 Nisan 1955'te Bandung'da toplanan ve 1961'de Baglantisizlar Hareketi'nin kurulusuna zemin hazirlayan Asya-Afrika Konferansi için de anma senlikleri yapilacak. Bu senliklere "Baglantisizlar Hareketi" üyesi 25 ülkenin temsilcileri katilacak.

Bandung Konferansi'nin 50. yildönümünde düzenlenen bu zirve son derece anlamli. Bandung ruhu yeniden canlandiriliyor. ABD'nin küresel hegemonya savasina karsi yeni bir cephe olusturuluyor. Sömürgeciligin, köleligin, asagilanmanin, fakirligin her türünü yasayan iki kitanin insanlari, ABD'nin küresel sistem projesinde kendilerine dayattigi rollere karsi ortak dayanisma platformu olusturuyor. 1955'te sömürgeciligi karsi birlesen güçler, 2005 yilinda sömürgeciligin yeni formuna karsi birlesiyor.

Asya'daki gelismelere "Üçüncü Dünya" küçümsemesiyle bakanlar yanilir. Çünkü 20. yüzyilin Asya'sina bakmiyorlar artik. Ekonomik ve askeri alanda güçlenmis, teknolojik alanda çok ileri düzeyde ve hizla büyüyen yepyeni bir Asya var karsimizda. Üstelik ABD'nin tek kutuplu dünya düzenine karsi en keksin karsi çikis buradan yükseliyor. Yeniden çok kutuplu dünya olusacaksa, ki olusacak, bu Asya'nin katkisiyla mümkün olacak.

ABD, tüm saldirganligi ile tek merkezli bir gelecek insa etmeye çalisadursun, küresel düzeyde ayrismalar hizla köklesiyor. ABD hegemonyasina karsi çikabilecek dört potansiyel süper güç var. Biri Avrupa Birligi. Diger üçü ise Asyali güçler: Çin, Hindistan ve Rusya Devlesen ASEAN ortakligi ile Rusya-Çin-Hindistan merkezli gelismeler, Asya'nin agirligini bütün dünyaya hissettirecek nitelikte.

Özellikle Rusya ile Çin arasindaki stratejik ortaklik anlasmalari, ortak askeri tatbikat planlari, askeri teknoloji alanindaki ortakliklar ve en önemlisi iki ülkenin "çok kutuplu dünya" çagrilari hafife alinmamali. Iki ülkenin olusturdugu Sanghay Bloku her ne kadar bugünlerde

ABD'nin Orta Asya'daki yayilmasini önlemede basarisiz görünse de, bölgenin tüm dinamikleri Bati'nin Asya'daki varligina karsi bir direnç hattinin kurulmasina yönelismis durumda. ABD'nin Hindistan'i yanina çekme böylece Asya'daki meydan okumayi kirma planlari simdiye kadar yeterince basarili olamadi.

Rusya Devlet baskani Vladimir Putin'in "Moskova-Pekin-Yeni Delhi Ekseni"nin kurulmasi çagrisini hatirlayalim. Putin, 2.5 milyar nüfusu içine alacak ortakligin ABD'nin Asya'daki nüfuzunu kiracagini ve çok kutuplu dünya arayisini mümkün kilacagini söylüyor. Üç ülke arasinda milyarlarca dolarlik silah ticareti mevcut ve

ABD'nin füze savunma sistemine karsi Rusya iki ülkeye destek öneriyor. Moskova Yeni Dilhi'nin BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üyeligine de bu çerçevede destek veriyor. Sanghay Bloku'na Hindistan'in da üye olmasi konusuluyor.

Çin'in ve Hindistan'in Iran'la yüz milyar dolari asan enerji anlasmalari, aslinda ABD denetiminde bulunan Pakistan'in Çin ile stratejik ortaklik anlasmasi imzalamasi, benzer sekilde Bati ekseni içinde yer alan Türkiye'nin alternatif savunma sistemleri çerçevesinde Çin ve Rusya ile askeri teknoloji alaninda isbirligi arayislarini sürdürmesi, aslinda dünyanin Amerikan isgal ve yayilmasindan ibaret olmadigina yönelik dikkat çekici örnekler olusturuyor.

Ister Baglantisizlar Hareketi olsun isterse Asya'nin üç büyük gücü arasinda olusturulacak ortaklik olsun, Asya siyasi, ekonomik ve askeri gücü ile bir sekilde 21. yüzyil küresel sisteminin temel aktörlerinden biri olacak. 21. yüzyil Pasifik'in iki yakasinda siddetli bir kapismaya sahne olacak.

Ortadogu ve Orta Asya maalesef su ana kadar bölgesel bir pozisyon belirleme sansi bulamadi. Hakimiyet savasinin bu iki bölge üzerinde yogunlasmasi, bütün yikimlarina ragmen, Ortadogu ve Orta Asya'ya büyük firsatlarin kapisini da araliyor aslinda. Zaten savasin bir boyutu da, bölgenin yeni bir aktör olarak devreye girmesinin önlenmesini içeriyor.

Gelecegin dünyasinda merkezi, güçlü bir pozisyon almaz isteyen Türkiye, Avrupa ve Ortadogu/Afrika'ya yönelik çikisini köklü bir Asya stratejisiyle güçlendirmek zorunda. Simdi Türkiye'ye düsen, hem Orta Asya'ya hem de Dogu/Güney Asya'ya yönelik güçlü bir çikis yapmaktir. Büyümenin, merkez güç olmanin yolu Avrupa kadar da Asya'dan da geçiyor.


I.Karagul

Selam Sevgi ve Dua Ile :)


Serbest Kürsü

MollaCami.Com